Dün Ak Parti Buca İlçe Başkanlığında, İlçe Başkanını belirlemek için Temayül yoklaması vardı.
Buca’lı Gazeteci olarak bulunup, gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Yerel seçimlerden sonra Ak Partililerin ilk defa bu kadar kalabalık bir katılımla bir araya geldiklerini gördüm.
Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir’in gözetiminde yapılan temayül yoklamasında üçü bayanın olmak üzere, toplam 13 aday İlçe Başkanlığı için kantara çıkarak ipi göğüslemek için ter döktüler.
Ak Parti geleneksel olarak diğer partilerden farklı bir uygulama yapar, Genel Merkezin arzusu doğrultusunda adaylarını belirler ve atardı.
Durum şimdi çok farklı.
Olabildiğince çok adaylı bir yarış !
Bu yarış Ak Parti Buca’ya bir ivme mi getirir ? yoksa Moleküler bir ayrışma mı ? zaman gösterecek.
Yerel seçimlerde benzer durum CHP adayları arasında olmasına rağmen CHP ipi göğüslemiş fakat derin yaralarla seçimden çıkmış, hala o yaraların bağladığı kabuğu üzerlerinden atmış durumda değiller.
Ayni yerel seçimlerde Ak Parti Mustafa Arslan ile büyük bir ivme yakalamış, CHP’nin içerisindeki çalkantıya rağmen kaybetmişti.
Buca Siyasetinde CHP ve Ak Parti arasındaki çok adaylı seçime gitmenin en büyük farkı şu idi;
CHP seçmeni tüm olumsuzluklara rağmen, partisine oy verirken, Ak Parti’deki durum, taban tabana farklı idi. Buca’lı bir gazeteci olarak yerel seçimleri fiilen takip etmiş biri olarak,o günleri yaşamış, Ak Parti’de Mustafa Arslan karşısındaki Belediye başkan aday adayı, ön seçimi kaybettiği andan itibaren kendisi ve taraftarını ? tüm duygusallığı ile karşı probaganda ile Mustafa Arslan üzerine negatif bir çalışmaya yönelip, Ak Parti üzerinde pozitif esen Alize rüzgarlarını, Lodos’a çevirerek, çok az bir oyla kaybetmesine yol açmış, travmanın acı tohumları günümüze kadar uzaya gelmiştir.
O günün İl başkanı gidişatın tehlikesini fark edip, İzmir’e bağlı tüm ilçe yönetimlerini basın önünde sık sık çok adaylığa karşı uyarmasına rağmen başarılı olamamış, seçim sonrası görevini bırakmak zorunda kalmıştı.
Kısaca özetlemek gerekirse ; sözü Temayül yoklamasına getirirsek, çok adaylılık Ak Parit’ye Moleküler ayrışma getirdiği gibi, Konjektürel olarak yerel seçimlerdeki durumundan farklı kendi içerisinden çıkardığı iki parti ile de, sızıntıların çatlağını elinde olmadan büyümesine sebep veriyor.
Yani Askıda bırakılan Ekmeği kimin alacağı belli olmuyor, sık sık yol kazasına uğrayabiliyorlar.
Bunun en güzel örneği Murat Yeşilçay’ın 40’ını doldurmadan görevden alınmasını görebiliriz.
Yerel Gazeteci kimliğimle TEMAYÜL yoklamasındaki müşahit olduğum, kişisel nacizane kişisel fikrimi analize evirirsek,
13 adaydan hangisine görev verseler, diğer gurupların yerel seçimlerdeki yaşadıklarının çarpanları ile baş başa kalabilecekleri düşüncesi bende ağır bastı.
Sık sık araba kazası odlumu ! sigorta ekspertis’i bile hasar tespiti yapmaktan kaçınır !
Ak Parti DYP’nin Genel Başkanı Tansu Çiller’in son dönemlerinde yaşadıkları ile ayni kaderi paylaşıyor gibi geldi bana, ciddi örtüşmeler görüyorum.
Rahmetli Demirel ipi bir taraftan çekiyor, Hüsamettin Cindoruk bir taraftan çekiyor, Çiller’in adeta KAS LİFLERİNİ koparırcasına, tamiri mümkün olmayan travmalara yol açıp, post modern darbelerin önüne kaldırım ve kilit taşları döşüyorlardı.
Türkiye’nin o günkü Dünya’daki yeri ve konjektürel durumu bu günki gibi değildi, şimdi yurt içi ve yurt dışı tüm olumlu gelişmelerin önünde, bu gibi iç çekişmeler ile PRANGA oluşturmak, Ak Partiye vereceği zararla birlikte, tüm Türkiye bu zararın faturasını ödemekle karşı karşıya kalabilir.
Bu sebeptendir ki Recep Tayyip Erdoğan bir ÖMER bulun diyor, Ömer sayısı 13’e çıkarsa, tarif ettiği Ömer’i bulmak Samanlıkta çöp aramaya benzer.
Yaklaşan ne yerel ne de genel seçim var, nacizane fikrim ( bir gazeteci olarak ) 13 adayın dışında birini göreve getirir, küskünlük ve kırgınlığı ortadan kaldırır, işi Resmi Kongre’ye bırakır, Delegenin heyecanı ve hukukuna sunar ayağınızdan topu çıkarabilirsiniz.
Ak Partinin başı ağrır-sa, Türkiye Miğde Krampı geçirir.
Buca ve benzer ilçelerde Direksiyonun başına geçecekler, yerel değil Türkiye’nin mevcut Konjektör’ünü karşılayacak nitelikte bilgi, bilge ve potansiyele sahip olması zaruridir.
YORUMLAR