DEMOKRAT İZMİR'İN AKŞENER DÖNÜŞÜMÜ
Remzi DOĞAN

Remzi DOĞAN

DEMOKRAT İZMİR'İN AKŞENER DÖNÜŞÜMÜ

20 Şubat 2018 - 10:12

Demokrat İzmir’in 1987 yılları, Akşener ile devinim sağlar mı?

Tarihe kısa bir ışık tutarak gidersek sanırım sorumuza daha iyi cevap bulabiliriz.

12 Eylül askeri darbesi demokrasinin üzerinden Buldozeri gibi geçip, siyasi liderleri Zincirbozan’a hapsederek, sağıyla, soluyla tüm siyasi partilerin üzerine demir bir şal örterek, Demokrasiyi ve özgürlükleri askıya almıştı.

1982 yılında yeni Anayasa referandum oylaması ile kabul edildi!

1983 yılında siyasi partilerin kuruluşuna izin verildi.

6 Kasım 1983 yılında yapılan genel seçimlerinde Turgut Özal’ın liderliğindeki ANAP %45 civarında oy alarak tek başına iktidar oldu.

1986 yılında Türkiye’de ara seçimler yapıldı.

Ara seçim, Türkiye Demokrasisinin geri dönüşümü bir Milat olarak tarihe geçti.

Ara seçimde Anap birinci sırada çıkarken, Demirel’in arka planda desteklediği H.Cindoruğun başkanlığındaki DYP ikinci, Erdal İnönü’nünün SHP’si üçüncü oldu.

O yıllar bendeniz Manisa’da DYP’de kurucu ve aktif olarak siyaset yaptım ve tarihi seçime müşahit oldum. Sonuç Sümer Oral ve Ümit Canuyar’ı Manisa’dan Meclise göndermeyi başardık.

Hüsamettin Cindoruk ve Köksal Topta gibi güçlü isimlerde meclise girmişlerdi artık.

4 Eğilimi bir araya getirdim sloganı ile Merkez sağın oylarını alan Turgut Özal ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren, eski siyasi parti liderlerinin tekrar ayağa kalkmaması için 6 Eylül 1987 yılında ‘’ Siyasi Yasakların Kalkması ‘’ için referandum kararı aldılar.

Aslında Referandum Liderleri halkın oyları ile cezalandırmak idi. Tabiri caiz ise topu ayaklarından çıkarmaktı.

Ama öyle olmadı 75.000 oy farkı ile Referandumda EVET çıkarak Siyasi yasaklar kalktı.

Bu kısa özeti neden yaptım?

İYİ Parti İl başkanı Sayın Yıldırım Ulupınar’ı o yıllarda tanımıştım.

İsterseniz benim gözümden Yıldırım Başkanın kronolojisine bakalım mı?

İzmir’in Demokratlığı ve Özgürlükler Şehri olduğunu vurgulamak için 1987 ‘den günümüze zaman tüneline birlikte gidelim.

Rahmetli Demirel ve Aydın Menderes ile İzmir’de Büyük bir Mitinge katılmıştım Cumhuriyet Meydanında. Yapılan Miting’teki kürsüde ben, rahmetli Demirel, Aydın Menderes ve o günün DYP İl Başkanı Rıfat Serdaroğlu var.

Yıldırım Ulupınar DYP saflarında görev almış, dikkati çeken yağız bir Anadolu delikanlısı olarak dikkatleri üzerinde topluyordu.

Takip eden yıllarda çektiği dikkatin karşılığını da almıştı.

Yıldırım Başkan 1992 Yerel seçimlerinde Narlıbahçe’ye Belediye Başkanlığınlığına adaylığını koymuş ve kazanmıştı.

Bize düşen görevde Soma’dan Davul ve Zurnayı alarak getirdik kutlamalarına.

Daha sonraki yıllarda DYP İzmir İl Başkanlığı görevini üstlendi ve akabinde 21’inci dönem İzmir Milletvekili olarak Meclisin çatısı altına girmeyi başardı.

Sadece İzmir’in değil Manisa’dan bizimde tercümanımızdı artık.

Birlikte çalışmanın gururunun yanında, teşkilatçılığı ondan öğrenmiştim.

Her başarımın altında Yıldırım Ulupınar’ın imzası vardı o yıllar.

Yıllar akıp gitmiş, siyasi atmosfer değişmiş, Yıldırım Başkan yine zoru seçmişti.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun DP Genel Başkanlığında elini taşın altına koyarak İzmir İl Başkanlığını tüm zorluklara rağmen almış, ilkelerinden taviz vermeyip, doğru bildiklerini uygulayarak, sevdiği arkadaşları ile bile karşı karşıya kalmıştır.

Yıldırım Ulupınar tavanda, DEÜ’de Atatürk İlke ve İnkılapları Tarihi yüksek lisansı yapmış, tabanda

‘’ ASKIDA EKMEK ‘’ ile günlük olarak 600 ekmeği fakir fukaraya dağıtan bir siyaset adamıdır.

Kaya İzmir Otelde yemekteyiz, Neden İYİ Parti, Neden Akşener, Neden Yıldırım Ulupınar sorusunu beynimde eşleştirmeye çalışıyorum.

Meral Akşener’i kürsüde dinlerken beynim 1996’lı yıllara gidiyor, gözlerim yuvarlak masadaki ‘’A’’ takımında.

Meral Akşener ile 1996 – 1997 Refahyol Koalisyonundaki İçişleri Bakanlığı döneminde birlikte çalıştık.

Yakinen tanırım.

TBMM çatısı altına DYP döneminde girmiş başarılı çalışmalara imza atarak siyasetin yanında Devlet bürokrasisini de özümşemiştir.

Tarihe şahitlik edenlerdenim.

Yuvarlak Masa’ya bakınca bir taraftan da, rahmetli Özal’ın 4 eğilim sloganı tırmalıyordu beynimi adeta.

Yakinen tanıdığım Ali Lapanta Paşam, (Emekli Korgeneral J. Genel Komutan Yard.) , Ali Aydın Generalim, Merkez Bankası Eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Musavat Dervişoğlu, Koray Aydın hemen yanlarında İzmir eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura ve Aytun Çıray.

Dört değil Kurucuların arasında emekli askerlerimizi de sayarsak adeta beş eğilim. Beynimdeki bileşenlerin halkaları oturmuştu yerli yerine artık.

Kişisel düşüncem, Yıldırım Ulupınar’ın teşkilatçılığını yakinen bilirim. İYİ Parti İzmir’de İYİ olacak bence. Oyunu kuranlar başkaları olabilir, ama Masa’yı dağıtan İYİ Parti olacağından kuşkum yok.

İl binası açılışından ziyade mitinge dönüşen açılıştan sonra, Kaya İzmir Otelde verilen yemekte yer bulmak imkânsızdı adeta. Yeni kurulan bir partiden ziyade iktidar partisi görünümü hâkimdi alanda.

Oturanları bilmem, ayakta kalanlar en az oturanların dört katı idi.

Konuşma sonunda eski İçişleri Bakanım Meral Akşener’e İzmir Yörükleri adına verdiğim Yörük Keyfiye’si büyük ilgi görürken, Akşener ‘’ tarafından İzmir’de aldığım en güzel hediye, İzmir’li Yörüklerimize selamımı iletin ‘’ diyerek memnuniyetini dile getirdi.

Son satır ;

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener salonu terk ederken kalabalığın ilgisinden ezilme tehlikesi geçirdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar