Konunun daha iyi anlaşabilmesi için, Kinetik Enerji’ nin kısaca bir tanımını yapalım.
Kinetik Enerji ; Bir Nesnenin hareketinden dolayı sahip olduğu Hız/Enerji’dir,
Hız’ın bir cisme çarpıp oluşturduğu basınç/etki o cismi harekete geçirir. Biz bunu Newton Fiziği olarak biliyoruz.
Makalemizin başlığında kullandığımız Newton Stres Top’unu genellikle Ofislerimizde Masa üzerinde ‘’STRES’’ atma olarak bulundururuz. Yukarıdan iplerle asılı yan yana dizilmiş dört’lü top dizesinden oluşur.
Sağ baştaki veya sol baştaki topu bir defaya mahsus harekete geçirince ortadaki toplar hareket etmeden dururken, diğer toplar kendiliğinden saatlerce sağlı sollu hareket ederler. Ortadaki toplar üzerinde basınç Absorbe ( soğurmak / sıfırlamak ) olunca hiç hareket etmezler. Üzerlerine gelen basıncın Denge’sini sağlarlar. Biz bunun adına Newton Top’u deriz.
Türkiye, Suriye politikasında mümkün olduğu kadar Newton Top’unun orta kısmında durmayı pozisyonuna denk gelen taktiği izlemeye çalışırken, Sağ ve Sol’daki Newton Top’larının ( ABD/AB/RUSYA) baskısı altında kalmayı tercih etmiştir. Sağ ve Sol Top’ların büyük darbesini etkisizleştirmek için, Diplomatik kanalları ile Masa’da, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ile Suriye’de, hatta Pençe Harekatı ile Kuzey Irak’ta Saha’da olmanın Nirengi noktalarını tutmaya çalışmıştır.
ABD ile yaptığımız ‘’ BARIŞ/GÜVENLİ BÖLGE ‘’ birlikteliği Newton Top’undaki Kinetik Enerjiyi bir anda, Bowling Top’u Kinetiğine evrilmesi ile karşı karşıya getirmiştir.
BOWLİNG’de Kinetik enerji Newton Top’una göre ters yönde çalışır, Bowling Topunun hızının oluşturduğu basınç karşıda dizili LABUT’lara çarptığında, isabetli bir atış ise tamamı, değilse bir iki LABUT yıkılır,
Oyunun başarısı yıkılan Labut sayısı ile doğru orantılıdır.
Güvensiz ABD ile Güvenli Bölge’nin oluşturulmasında, Özellikle Dışişişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve Savunma Bakanımız Sayın Hulisi Akar ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlardaki söylemleri Newton Top’undan çok, Bowling Top’unu dillendirmesi manidar ve anlamlıdır.
Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400’lerle Dünya üzerindeki oluşturduğu Tsunami, ABD’nin Türkiye’yi F35’ler projesinden çekmesine rağmen Masa’ya oturması, RUSYA ile oluşan KANKA’lık ! derken, çok merak ettiğimiz TV kanallarında Akedemisyenlerce sürekli dillendirilen MASA ve SAHA geliverdi önümüze.
BU GÜN RUSYA İLE TÜRK’LERİN SAVAŞLARINI ÖZETLEYECEĞİM, ZİRA !!!
Kanka sessizliğe bürünürken, !! Suriye ASTANA sürecini hiçe sayıp, Suriye İblid’deki 9 Numaralı Gözlem noktasına intikal eden Türk konvoyuna saldırı düzenliyor, üç sivil hayatını kaybediyor. Yetmiyor ,stratejik konuma sahip Han Şeyhun’u kuşatıyor. Rusya nasıl bakıyor duruma ?
Sıcağı sıcağına Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan bir açıklama ‘’ İblid’teki teröristleri ortadan kaldırmak için için harekete geçtik, konu ile ilgili Türkiye’yi bilgilendirdik ‘’
Evet Türkiye olarak bundan sonraki tercihimiz Newton Topumu ? Bowling Topumu ?
ABD ve RUSYA’nın hatta dört defa Selçukluların üzerine Haçlı Seferi gönderen Avrupalıların ( Şimdi AB ) ne yapmak istediğine tarihten birkaç örnekle bakıp, hangi ‘’TOP’’u kullanacağımıza birlikte karar verelim .
GEÇMİŞ TARİHİMİZDE RUS’LARLA TAMI, TAMINA ON ÜÇ DEFA SAVAŞA GİRDİK.
1677- 1918 tarihleri arasında Rus’larla girdiğimiz savaşları tarihe göre bölersek ; 241 yılın 57 yılını Rus’larla savaşarak geçirmişiz. Buda ortalama her 18 yılda bir savaş anlamına gelir.
*** 16677-1681 SAVAŞI ; Osmanlı Polanya’dan aldıkları Ukrayna toprakları Rusya’ya bırakmak zorunda kaldı.
*** 1686-1699 SAVAŞI ; Avusturya,Polanya,Venedik ve Malta,ile Azak Kalesi Rus’lara geçti.
*** 1771 PRUT SAVAŞI ; Baltacı Mehmet Paşa Rus’ların sınırlarımıza dayanan Kale'lerinin yıkılması için, Çar Petro’yu Prut Irmağında kuşattı. İmha edeceği sırada karısı Katerina devreye girdi, Petro’yu ikna ederek anlaşma sağlandı.
*** 1712 SAVAŞI ; Rusya’da iktidar değişince anlaşmayı bozdular. Osmanlı Rusya’ya savaş açtı. Batum, Kars ve Ardağan Osmanlı’ya bırakıldı. Prut şartları Osmanlı lehine yenilendi.
*** 1713 SAVAŞI ; Rusya antlaşmaları yeniden bozdu. Osmanlı Rusya’ya savaş aştı. Edirne Antlaşması ile Rus’lara daha ağır uygulamalar devreye sokuldu.
*** 1736-1730 KIRIM SAVAŞI ; Rus’lar Kırım’ı istila edip, yakıp yıktılar. Fransa araya girip, Belgret Antlaşması imzalanarak Rus’lara Karadeniz’de Savaş ve Ticaret gemileri yasağı getirildi.
*** 1768-1774 SAVAŞI ; II.Katerina’nın Polanya işlerine karışması ile başladı.Osmanlı karada ve Donanması gafil avlanarak ,Çeşme’de yenildi. Kırım Osmanlı’nın elinden çıktı.Küçük Kaynarca Antlaşması ile Ruslar, Karadeniz ve Akdeniz’de Donanma bulundurma hakkının yanında, Boğazlar’dan geçme hakkını elde etti.
*** 1787-1792 SAVAŞI ; II.Katerina’nın düşmanca gösterileri üzerine Rusya’ya savaş açtı. Kırım Rusya’da kalırken, İsmail Kaleleri, Kilia, Akkerman, Bender, Besarabya Osmanlının eline geçti.
*** 1807-1812 SAVAŞI ; Rusya Osmanlı Kale’lerine saldırmaya başladı. 1806’da Bükreş’e girdiler. Osmanlı Ordusu Romanya’da yenildi. Bükreş antlaşması ile Türk sınırı Prut’a geriledi. Sırbistan’a umumi af ilan edildi.
*** 1828- 1829 SAVAŞI ; Bu savaşı daha önceki Makalem’de okurlarımla ‘’ NAVARİN OLAYI ‘’ ve Osmanlı’nın Donanmasız kalışı olarak paylaşmıştım. Geriye dönük Köşe yazımda detaylarını görebilirsiniz. Yunanistan’ın Osmanlı İmparatorluğuna tabi Muhtar Devlet ilan edilmesini kabul etmeyince, Rusya 1828’de Osmanlı’ya savaş açtı. Savaş sonucu, Osmanlı Anadolu ve Rumeli’de gerilerken, Yunanistan Bağımsızlığına kavuştu. Romanya ve Sırbistan Muhtar Prensliğe dönüştü. ( Edirne Antlaşması)
*** 1853-1866 SAVAŞI ; Rusya’nın Osmanlı’dan Ortodoks tebasını koruyucu olarak tanınmasını zorlaması red edilince, Rus Orduları Eflak ve Buğdan’ı istilaya başladılar, Osmanlı Rusya’ya savaş açtı. Ruslar Sinop’ta Türk Donanmasını yaktılar( 1853) . İngiltere/Fransa 1854’te Türkiye ile ittifak edip, Sivastopol’ü kuşattılar. Sivastopol düşünce Ruslar Eflak ve Buğdan’dan geri çekildiler. 1856’da Paris Antlaşması ile Osmanlı Devletinin Mülki tamamlığı ve İstikbali İngiltere, Fransa, Avusturya, Prusya ve Rusya Müşterek Kefaleti altına girdi.
*** 1877-1878 ( 93 HARBİ ) Rus’lar 1877 de savaş hali olmadan saldırıya geçtiler. Osmanlı Padişahı II.Abdülhamit Han ile, Rus Çar’ı Alexander döneminde geçen Osmanlı/Rus 93 harbinde, hem doğu sınırımızda Kafkas Cephesinde , hem de Batı’da Balkan ( Tuna) Cephesin de savaşarak, çok ağır bir yenilgi ile karşı karşıya kalmıştır. Savaşın en büyük nedeni , Rusya ve Avrupa Devletlerinin Osmanlı Devletinde yaşayan Hıristiyanların insan haklarının çiğnendiğini emsal göstermeleridir. Ayrıca Rusya’nın Balkanlar’da genişleme tutkusu bahanesi ile Romanya ve Bulgaristan’ın bağımsızlığı ile Panslavizim akımının tetiklemesidir. Osmanlı içerisindeki azınlıkları önce harekete geçirip, isyanlar çıkarmışlar, sonra da savaşın fitilini ateşlemişlerdir. Bir yıl süren savaş sonucunda Batılı Devletler tarafsız kalmış, Rus’lar İstanbul’a ( Yeşilköy) kadar ilerlemişlerdir. Savaş sonucunda Ayastefones Antlaşması imzalanmış, Batılı devletler hoşnut kalmayarak, Berlin Antlaşması ile Osmanlı Balkanlar ve Kafkaslar’da sayıları BİR MİLYON’U aşkın Osmanlı vatandaşı Mülteci konumuna düşerek ANADOLU’ya göç ettirilmiştir. ( Bu bölümü günümüz ile Simule ederek okunmasında fayda görüyorum). Savaş sonucu Bulgaristan kuruldu, Sırbistan ve Karabağ genişledi, Romanya Müstakil Prenslik oldu. ( Bu bölümü daha sonraki Makalelerimde başlı başına ele alacağım )
1914- 1918 BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ; Aslında Osmanlı imparatorluğu bu savaşa katılmayıp, bağımsız kalmak istiyordu. Almanya Osmanlı’nın Jeopolitik konumundan faydalanmak için Ekonomik olarak Kapitülasyon’ları kaldıracağını garanti etti. Osmanlı Midilli ve Yavuz gemilerinin Boğazlardan geçişine izin vererek savaşa dahil olmuştu.
I.Dünya Savaş’ının sebepleri; Yer altı Madenleri, Sömürge Arayışı, Silahlanma Yarışı, İngiltere ve Almanya arasında Ekonomik rekabet, Rusya’nın Batıya açılması, Fransız/Alman Devletleri arasındaki Bloklaşma, Fransız Devriminin getirdiği Milliyetçi Akım vs., vs. ( Günümüzle senkronize edin )
İttifak Devletleri ; Almanya, Avusturya, Macaristan, İtalya, Bulgaristan, Osmanlı.
İtilaf Devletleri ; İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya( 1915’ten sonra) , Sırbistan, Japonya,Romanya, Portekiz, ABD,Breziya ve Yunanistan.
I’inci Dünya Savaş Osmanlı için bir yıkım olmuştur, bize bıraktığı en büyük şanlı eser ise ÇANAKKALE ( Gelibolu ) ZAFERİ, Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Sonuç itibarı ile; Türkiye Cumhuriyeti Kurtuluş Savaşından bu yana hiç bu kadar ciddi bir sonuçla karşı karşıya kalmamıştır.
Bir fıkra ile yazıma son verirken, Temel’in bir fıkrası ile sözü bitireyim. Temel çok zengin, 200 kişinin çalışacağı bir AVM yapar, tam açılışını yapmak için Azrail omzuna vurur. ‘’ Temel Canını almaya geldim der. ‘’ Temel uyanık hemen pazarlığa girer, Azrail’e dönerek ‘’ 200 kişi buradan ekmek yiyecek, bana 40 gün müsaade ver, nasıl olsa Kılıç senin elinde ‘’
Azrail tamam der, Temel tüm Akçe’lerini Pilot olmak için harcar, 40’ıcı gün 140 kişilik yolcusu ile Fit’e uzak mesafeye yardımcı Pilot almadan uçmaya başlar. Tam 10.000 metre Fit’e yükseldiğinde Temel’in omzundan bir el vurur. Temel’e verilen zaman dolmuştur. TEMEL Azrail’e uçağın içerisindeki yolcuları göstererek bak 140 yolcu var, başka Pilot’ta yok der.
AZRAİL; Temel hepinizi bir araya getirmek için Ay’lardır bu günü bekledim. !!!!!
Günümüz İktidar’lıkla Muktedirlik günüdür. Bizi ayni Uçağa bindirmeye çalışanların adresi bellidir, Ne ABD, ne RUSYA ne de diğer Emperyal Devletler. Geçmişteki yaşadığımız Savaş ve Savaşanları sıraladım. Hepsinin ortak hedefi TÜRK MİLLET’inin KADİM topraklarıdır. Geçmişten Ders alıp, Geleceğe dikkatli yelken açalım. Yüce Rab-bim bizi yönetenlere Kuvvet ve Sağlık versin.
Sağlığınız, Varlığınız Olması Dileğiyle.
YORUMLAR