FETO’yu biliyoruz ama Loyola ne ola diyenler yazımızın devamını okusunlar. Biz sizi bu arada bir süreliğine Kosova’ya götürelim. Geçen haftalarda Kosova, Arnavutluk ve Makedonya’daki FETO analizini yapmıştık. Oralarda bu teröristlerin ne kadar etkin olduğunu altını çizerek belirtmiştik. En kötüsü de maalesef Balkanlarda FETO’yu hala terörist gibi görmeyen ve bizim olayı abarttığımızı düşünen soydaşlarımız ve hemşerilerimiz var. Bunun üç önemli sebebi bulunuyor. Birincisi Amerika’nın Balkanlardaki forsu oldukça etkin ve ABD böyle düşünülmesini istiyor. İkincisi ise bazı çirkin çıkarlar. Üçüncüsü ise biz !!! Ne demek biz diyenlere el cevap: Maalesef yurtdışında gerektiğince ve etkili çalışılmıyor. Sevgili eşimin beğendiğim bir sözü var: “Can aşkıyla çalışmak” der. İşte öyle, can aşkıyla bu işin üzerine gidecek dava adamları lazım. Önümüzdeki günlerde kısmet olursa bununla ilgili daha detaylı bir yazı yazmak istiyorum. Sadece yurt dışında değil yurt içinde de bazı bürokratları mercek altına alıp, muhakemesini yapmaya çalışacağım. Birileri üzülebilir ama ülke olarak çok daha büyük üzüntülerden geldik. Başarılı olduklarını düşündüğüm hükümetimize, eğer zamanında müdahale edilmezse en büyük zararı bunların verebileceğinden endişeleniyorum. Siyasette üç önemli şeye dikkat ederim: “Liyakat, sadakat ve bereket”. Darbe girişiminden sonra sadakat üzerine yoğunlaşmakla birlikte liyakati ve bereketi de unutmamak gerektiğini ısrarla söylüyorum.
Türkiye Maarif Vakfı
Merkezi İstanbul'da olan Maarif vakfı, yurt dışında okul öncesi eğitimden, üniversite eğitimine kadar tüm eğitim süreçlerinde burs verecek; okul, eğitim kurumu ve yurt gibi tesisler açacak. Yurt içinde de dâhil olmak üzere bu kurumlarda görev alabilecek eğitmenleri yetiştirecek olan vakıf, araştırma, geliştirme çalışmaları yapacak, yayınlar, metotlar geliştirecek. Vakfın diğer önemli bir görevi Yurtdışındaki FETO okullarıyla ilgili olacak. İnşallah bu konuda başarılı olurlar. Özellikle Balkanlardaki FETO okullarının hala aktif olduklarını hatırlatmak isterim. Balkanlarda acil ve çok sayıda alternatif eğitim müessesleri açılması gerekiyor. Maarif vakfının Balkanlarda yapacağı çok iş olacak. Geçen hafta vakfın yönetim kurulu üyesi ve BESADER’in başkanı sevgili ağabeyim Yunus Torpil ile İstanbul’da görüştük. Yunus abi, çok samimi ve güzel bir insandır. Görevinde başarılı olacağına eminim. Dediğim gibi sadakat ve liyakatle birlikte bereketli işler bekliyoruz. Allah yardımcıları olsun.
Loyola ne ola?
Loyola bir oyun ismi değil elbette. Ama Balkanlarda Müslümanlara karşı oynanan bir oyunun parçası. Açıkçası Alman menşeili Katolik papaz okulu. Cizvit papazlarını yetiştiren ve papanın önem verdiği bir okul. Kosova’nın Prizren kentinde çok büyük bir arazide çalışmalarını! Yapıyor. İlk, orta ve lise bölümleri var. İster inanın ister inanmayın tam tamına 2700 Kosovalı çocuk bu okulda okuyor. Maşallah demiyorum. Okulun başında papaz Hapel diye biri var. Kosova’da Bu okula endirekt bağlı 3 tane kreş var. Bu arada Nena Katerin isminde Yahudilerin etkin olduğu iddia edilen kreşler de var. Kosova’daki FETO okulları yılda 2500 Avro okul ücreti alırken, Loyola oldukça ucuz sayılır: Yılda 800 Avro alıyorlar. Maarif vakfı buralarda bu rakamların altında hizmet vermeli. Hatta para kazanmaktan öte hizmet vermeli. Dahası acele etmeli hem çok acele. Zira Loyola her sene 200 mezun verirken, Kosova’da 850 talebesi olan toplam 5 medrese sadece 100 mezun verebiliyor. Diğer yandan Kosova’da Yahudilerin açtığı kreş ise “Hapi i par” yani ilk adım kreşi farklı bir koldan çalışmaya! Devam ediyor. FETO’cuların açtığı kreşin ismi ise YLLKA (Ülka) . Balkanlar FETO okullarından kaçarken doluya tutulmuş. Kosova’da ciddi bir misyonerlik çalışması mevcut.
Donanımlı arkadaşların değerlendirilmesi
Kosova’da Türkiye’den bazı kurumların okulları var. Bunlar güzel hizmetler veriyorlar ancak, mutlaka Maarif vakfı ile istişare içinde olmaları gerekir. Eski vekil, eski bürokrat, kanaat önderlerinden hizmet verecek samimi ve sadakatli arkadaşlara uzman oldukları ve bildikleri ülkeler zimmetlenip, oralarda çalışmaları istenebilir. Özellikle FETO okullarının takibi ve kapatılması konusunda üzerlerine iş düşecektir. Bu arkadaşlar buralarda Türkiye’den gelen iş adamlarına da yön verebilirler. Hazırlayacakları raporlar dışişlerine önemli fayda sağlar. Bu şekilde çok sayıda boşta olan değerli arkadaşlarımızın değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Yurtdışında ve özellikle Balkanlarda o kadar çok yapılması gereken iş varken Türkiye’de donanımlı arkadaşların boşta olması israftır.
YORUMLAR