Üç gün sonra yani 29 Aralık Perşembe günü Kosova Cumhurbaşkanı Sayın Haşim Taçi Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunacak. Sayın Taçi, yanılmıyorsam Cumhurbaşkanı olduktan sonra Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini yapıyor. Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, 29 Aralık Perşembe günü saat 14.00’de TOBB Etu üniversitesinde bir konferansta konuşmacı olacak. Tabiki Türkiye-Kosova Cumhurbaşkanlarının bir araya geleceği üst düzey toplantı ziyaretin en önemli konusu. Bu toplantıda iki ülke arasında oldukça önemli konular görüşülmeyi bekliyor. Türkiye-Kosova Cumhurbaşkanları arasında yapılacak görüşmelerinde masada olacağını düşündüğüm şu konular var:
1-Kosova’da bulunan ve hala zehirli çalışmalarını sürdüren 5 adet FETO okulunun kapatılması
2-Kosova’nın tanınma süreci ve BM’de üyeliği
3-Kosova’nın UNESCO, NATO ve AB süreçleri
4-Türkiye-Kosova Dış Ticareti, iki ülke arasında daha önce imzalanan serbest Ticaret anlaşmasının ve çifte vergilendirmenin kaldırılması anlaşmasının son durumu
5-Türkiye’ye atanacak yeni Büyükelçi
6-Kosova’ya yapılacak iadeyi ziyaretin tarihinin belirlenmesi (Muhtemelen nüfusunun %98’ni Müslümanların oluşturduğu Kosova’nın başkenti Priştine girişinde yapılan ve anlam veremediğimiz büyük katedralin çapraz karşısına haklı olarak yapılan caminin açılış tarihi olabilir. Bu arada caminin inşaatı ne durumda merak ediyoruz?)
Kosova’daki FETO yapılanması ve ABD’nin Kosova üzerindeki etkisi
Yukarıda da bahsettiğim gibi Kosova’da 5 adet FETO Okulu var. Bu okulların kapatılması ve Kosova’daki FETO’cuların Türkiye’ye verilmesi iki ülke ilişkileri açısından önemli. Kosovalılardan bazıları bunu Kosova’nın içişlerine karışmak gibi görüyorlar ama haksızlar. Zira Türkiye’nin Kosova üzerinde çok büyük emeği var ve Türkiye’ye karşı yapılan en büyük terör saldırısının aktörlerine karşı dost ve kardeş bildiğimiz Kosova’nın gerekli müdahaleyi yapmasını haklı olarak bekliyoruz. Türkiye-Kosova cumhurbaşkanları arasında yapılacak toplantının en önemli konusu bu olacak diye düşünüyorum. Ancak burada ABD fonksiyonu gözden kaçmamalı. Sanırım bu konuda ABD’nin Kosova’ya yaptığı bir gizli baskı olabilir. Bilindiği gibi ABD’nin Kosova’da ayrı bir yeri var. Priştine havalimanında aylar önce ABD Başkan yardımcısının Kosova’yı ziyaretinden sonra VİP salonuna yazılan yazılar hala duruyor. Kimse silmeye dahi teşebbüs edememiş. İlginçtir, birçok Kosova kurumunda ABD bayrağı var. ABD’nin Avrupa’daki en büyük askeri üssü olan Bon steel Kosova’nın Ferizaj kentinde faaliyette bulunuyor. Uzaydan bile görünecek kadar büyük bir üs burası. Özetle ABD’nin Kosova üzerindeki etkisini bilmem anlatabildim mi?
Kosova’nın tanınma süreci
Kosova Cumhuriyeti, 17 Şubat 2008 yılında Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Türkiye, ABD, İngiltere ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu ve en son 22 Temmuz’da Surinam’ın dâhil olmasıyla 112 ülke tarafından tanınan ancak Sırbistan’ın etkisiyle 5 daimi üye ülkeden Rusya ve Çin’in vetosuna takılan Kosova hala Birleşmiş Milletler ’de yer almıyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın olumlu bakışı ile Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden biri de Türkiye olmuştu. Sayın Erdoğan, gittiği yabancı ülkelerde Kosova’nın tanınması için büyük çabalar sarf etmiştir, bizzat şahidiyim. Hatta 2012 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmada da Kosova’nın tanınması için önemli şeyler söylemişti. Kosova’nın en azından tıpkı Filistin gibi BM’de “Gözlemci ülke” statüsü alabilmesi için yanlış bilmiyorsam minimum 130 ülke tarafından tanınması gerekiyor. Yani, şu anda en son toplam 112 ülkenin tanıdığı Kosova’nın 18 ülkeye daha ihtiyacı var. Son dönemde yakınlaşan Türkiye-Rusya ilişkilerinden sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Rus mevkidaşı Putin’den Kosova için bir şeyler isteyebilir, kim bilir? Buna karşılık Kosova’nın da Türkiye’ye karşı bazı sorumlulukları olduğunu unutmamak gerekiyor.
Türkiye-Kosova arasındaki dış ticaret
Türkiye ile Kosova arasında Serbest Ticaret Anlaşması üç yıl kadar önce Kosova’da imzalandı. Bu anlaşma tam olarak hala aktif değil. Diğer yandan iki ülke arasında imzalanan çifte vergilendirme anlaşması hala hayata geçmedi. Bunu sebebi anlaşmanın Kosova Cumhurbaşkanlığı tarafından henüz imzalanmamış olması. Türkiye-Kosova Cumhurbaşkanları arasındaki görüşmelerde bu anlaşma görüşülüp aktif hala getirilirse yararlı olacaktır. Zira Kosova’ya ticaret yapmak isteyen Türk firmaları %38 vergi (KDV+Gelir+Navlun) ödemek zorunda kalıyor. Ancak ilginçtir, Sırbistan ile sözüm ona gergin olan Kosova, bu ülkeden yani Sırbistan’dan gelen mallara vergi almıyor. Bu yüzden bazı Türk firmalarının vergi vermemek için Sırbistan menşei alıp, Sırbistan üzerinden Kosova’ya mal ihracatı yaptıklarını duyuyoruz. Türkiye ile Kosova arasında mevcut olan maximum 300 Milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi bulunuyor ama bu çok düşük bir rakam. Geçen ay İstanbul’da yapılan DEİK Türkiye-Kosova görüşmelerinde bana göre formalite bir toplantı gerçekleşmiş ve sadece iki taraf arasında yapılan konuşmalar bol bol alkışlanmıştı. Eğer yanlış yazıyorsam lütfen DEİK yetkilileri beni rakamlar ve belgelerle düzeltsinler. Sadece DEİK değil, aynı zamanda Kosova Büyükelçiliğimizin ve Kosova’daki Ekonomi bakanlığımıza bağlı müşavirliğimizin yukarda yazdığım şeyler hakkında şu ana kadar yaptığı çalışmalarını duymak ve duyurmak isteriz. Zaman zaman bu köşede yazıyorum. Yurtdışında ve özellikle Balkan ülkelerinde bulunan Ekonomi Bakanlığımıza bağlı müşavirliklerimize büyük iş düşüyor. Hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız bir toplantısında dış ülkelerde bulunan ekonomi müşavirlerine yaptığı konuşmada daha etkili çalışma yapmalarını istemiş ve onları adeta bir dış ticaret satış elemanı gibi çalışıp Türkiye’nin yurt dışına ihracatını artırmaları talimatını vermişti. Bu arkadaşlar neler yapıyor, açıkçası merak ediyorum? Geçenlerde bizzat kulak misafiri oldum. Türkiye’den bir yetkili bu müşavirlerimizden bir tanesinden iki ülke arasındaki durum hakkında bilgi istemiş, bizim müşavir bulunduğu ülkede araştırma yapacağına Türkiye’den bu ülkeyle ticaret yapan bir firmadan aldığı bilgiyi getirip bu yetkiliye vermiş. Böylesine trajikomik bir olay.
Türkiye’ye gelecek yeni Kosova Büyükelçisi kim olacak?
Türkiye’de bulunan mevcut Kosova Büyükelçisi Sayın Avni Sipahiu görev süresini bitirmek üzere. Bilmiyoruz, belki Kosova’nın Dışişleri bakanlığınca bir yıl kadar görev süresi uzatılabilir mi? Büyükelçi Spahiu beyefendi bir diplomat. Türk dostu ve önemli hizmetler yaptı. Kendisine teşekkür etmek isteriz. Avni beyin görev süresi uzatılmaz ise 2017 yılında Kosova’nın Türkiye Büyükelçisi muhtemelen değişecek. Yeni gelebilecek Büyükelçinin şu anda Kosova’da bakanlık yapan Türk kökenli Sayın Mahir Yağcılar olabileceği konuşuluyor. Bakan Yağcılar geçen haftalarda Samsun’da düzenlenen bir Balkan konferansına katılmak üzere Türkiye’ye gelmişti. Bir kulis çalışması mıdır bilmiyorum ama Sayın Yağcıların bu konuda yaptığı bir açıklama Türkiye’ye gelecek Büyükelçi hakkında ipucunu veriyor. Yağcılar şöyle bir açıklama yapmıştı.
"Türkiye’ye atanacak bir Büyükelçi'nin Kosova’daki Türk toplumundan, özellikle KDTP'den (Kosova Demokratik Türk Partisi) atanması parti açısından da çok önemli. Biliyoruz ki 2001 senesinden bu yana KDTP olarak, Kosova'da çok önemli görevler üstlendik. Büyükelçilik ataması Türk toplumu ve KDTP'nin başarısı için çok önemlidir”
Bir diplomat dli olan İngilizcede güzel bir söz vardır. “Vice versa is also true” Tam tersi de doğrudur anlamına gelir. Yani Kosova, Arnavutluk, Makedonya gibi ülkelere de Türkiye’ye o ülkelerden göç eden göçmenlerden ve hatta Balkan dillerini bilen, Büyükelçi, TİKA koordinatörü, Yunus Emre Enstitüsü temsilcisi vesaire atanması yararlı olabilir. Tabiki Devlet büyüklerimiz daha iyi bilirler.
Kosova-Sırbistan diyaloğu
Kosova ile ilgili en önemli konulardan biri de Sırbistan ile diyalog süreci. Geçen hafta Kosova Demokratik Enstitüsü tarafından organize edilen bir panelde konuşan Kosova Diyalog Bakanı Sayın Edita Tahiri, diyalog ile Kosova’da faal olan Sırp paralel yapılanmaların feshedilmesi dahil birçok alanda başarıldığını ifade etmişti. Kosova-Sırbistan arasındaki ikili ilişkilerde Türkiye önemli bir arabulucu devlet olabilir. Türkiye, aynı şekilde Bosna-Hersek ile Sırbistan arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesinde de önemli rol oynamıştı. Türkiye-Kosova Cumhurbaşkanları arasında yapılacak toplantıda bu konu görüşülebilir.
Kosova dostu Erdoğan
Türkiye-Kosova ilişkilerinin en yüksek seviyede olmasında kuşkusuz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük emekleri var. Sayın Erdoğan Kosova’yı ve Arnavutları gerçekten seven bir lider. Kosova’nın da bunu bilmesi ve unutmaması gerekiyor. Bakınız geçen hafta ülkemizi ziyaret eden Arnavutluk Cumhurbaşkanı Sayın Nişani ile birlikte yaptığı basın toplantısında Reis ne demişti:
"Ülkemizde yaşayan Arnavut kökenli kardeşlerimiz bizler için kültürel zenginliktir. Namazgah cami iki ülke arasındaki dostluğun nişanesi olacaktır. Ortak gayretlerimizle bu camiyi bitirip kardeşlerimize hediye edeceğimizi umuyorum. Kosova'nın tanınmasına yönelik desteğimiz sürecektir. Önümüzdeki hafta Kosova Cumhurbaşkanı misafirim olacaktır. Gazi Mustafa Kemal'in söylediği gibi biz Arnavut milletini severiz. Kardeş tanırız, kendimizden uzak görmeyiz. Özellikle doğup büyüdüğüm mahallede çok Arnavut komşularım vardı. Onlarla beraber oynaşarak büyüdük. Hatta Allah rahmet eylesin bir komşumuz vardı Arnavut, onun elinde büyüdüm diyebilirim. Bulunduğumuz bölge de bostanlar bölgesiydi. Bölge hep bostanlıktı. Yeşillikler orada yetişirdi. Oralarda da Arnavut kardeşlerimiz vardı. O bostanlıkları onlar işletirdi. O günden bugüne tanıdığım bildiğim, onların ülkemde olumsuz hiçbir şeyini görmedim. Hep dayanışma içerisinde olduk. Bugünlere beraber geldik. Bundan sonra da aynı sevgi saygı içerisinde geleceğe yürüyeceğiz. Herhangi bir sıkıntı yok. İstanbul Bayrampaşa, Küçükçekmece Arnavut vatandaşlarımızın huzurlu olduğu yerlerdir. Kendilerinden memnunuz, mutluyuz, bu ülkede onlar hiçbir zaman bir ayrılık sebebi olmamıştır. Hep birlik ve beraberlik içinde yaşamışlardır."
Bir Kosova göçmeni ailenin çocuğu olarak Kosova’ya yaptığın bu güzelliklere karşı çok teşekkür ediyoruz ve biz de seni çok seviyoruz REİS
YORUMLAR