Malum kış mevsimi ve kış sebzeleri, meyveleri sağlığımız açısından son derece faydalı. Ayva Meyvesini sever misiniz bilmem ama sebze yemeklerimizde kullanılabiliyor. Reçeli ve Ayva Tatlısı şahane… Ayva Meyvesi, Zeytinyağlı Pırasa Yemeğine çok yakışıyor. Dişiniz varsa ve sağlıklıysa bol bol tüketmeli amma velakin ateş pahası ve kilosu kırk lira. Taneyle mi alsak acaba? Tam da öyle yapmaya niyet etmiştim ki tanesi yanımdan teğet geçti.
AYVA TORBAMA BİR GİRDİ BİR ÇIKTI AMA NEREYE GİTTİ?
“Sebzeleri köyden getiriyorum” diyerek insan kandıran türedi uyanıklar, “doğal bunlar” diye market fiyatlarının üstünde fiyatlarla ürünlerini bir güzel satıyorlar. Satsınlar zaten ama ‘adabımuaşeret’ kurallarından bihaber olmadan. Fırsatçılık yapmadan ve edep ile terbiye ile ve de tutturabildiğine değil! Saldırarak kavga ederek hiç değil… Zira müşteri velinimettir de bilene…
Velhasıl kelam, benim AYVA, torbamdan çıkıp, nereye gitti? Dün akşam saatleri yaklaşırken; Pırasa Yemeği pişirmek için havuç ve pırasa aldım. Torbama katacağım, akşama yapacağım Pırasa Yemeği, eskilerin tabiriyle “pırasadan ucuz” değildi. El mecbur aldım, tezgâhta bana bakan Ayva’ya şöyle bir göz attım, torbama onu da ilave ettirdim. Ancak sebze satıcı, fahiş fiyat isteyince ayvaların sayısını azalttım ve bu seferde adam; benim düzgün ayvaların yerine çürüklerini poşete attığını gördüm. Satıcıya “Bunlar ne böyle, bu ayvalar çürük” dedim.
“Daha iyi ya, daha güzel bu ayvalar, al sen al…” dedi.
“Yok, istemem bunları sen çürük olmayanlarla değiştir” dedim, torbadan çıkardım ve adamın eline veriverdim.
Vay sen misin böyle yapan diye feveran eden adam, bir ayvayı eline alıp bana fırlattığı yetmemiş gibi “kafana bu ayva geliyor” der demez, gayri ihtiyari geriledim ve kafama ayva yemekten anlık zamanda kurtuldum. Avazım çıktığı kadar bağırasım vardı ama eril tahakküm şiddetine; herkes seyirciydi ne yazıktır ki. Oradan uzaklaşırken eğitimin ve toplumsal yaşamın berber yaşama kıstaslarına riayet etmeyen ataerkil yapının işleyişini bir defa daha gördüm ve bizatihi yaşadım. Evdeki tencereye; Ayva giremedi, erkek egemen yapı ve had bilmez zihniyetteki haller; bir kadının tenceresine de karıştı maalesef…
CHP TABANI İTHAL ADAY İSTEMİYOR VE MEVCUT BAŞKAN TUNÇ SOYER DEVAM EDELİM DİYOR…
Peki, ne olacak vaziyet! Sokağın sesini duymayan var mı? Var da duyması gerekenler duymazdan ve görmezden mi geliyorlar? Neden CHP Genel Merkez, istedikleri adayları, ancak bizim istemediğimiz ve şehrimizi yönetecekleri bizim adımıza atıyorlar! Aman ne güzel, ne ala… Dahası; biz ne dersek o, öyle mi? Öyle değil işte! Öylesi, ikindisi yok bu işin. Çünkü CHP Genel Merkez, seçmenin sesine kulak asmak ve seçmenine saygı duymak zorundadır. Zira İzmirli seçmen, tıpış tıpış gidip oy vermeye niyetli değil. Biz bu gibi kızgınlıklara, küskünlüklere; “şerbetliyiz” diyorsanız o zaman seçimi kaybetme olasılığını da göze almışsınız anlamına geliyor bu yaptığınız dayatma.
Bir daha hatırlatayım: Cumhuriyet Halk Partisi HALKIN PARTİSİDİR bu gerçeği feriştahınız değiştiremez. Onun için kararlarınızı kişisel değil, halk için almanız gerekli hatta elzemdir. Üstüne üstlük, bizim şehrimiz hakkında karar vericiler; sizler değil; biz İzmirlilerindir. Öte yandan ve bildiğim kadarıyla; toplum bilimci değilsiniz ve bu bağlamda; toplum bilimcilere bir zahmet danışın, en önemlisi de, İzmir’in sesini dile getiren İZMİRLİYİ dinleyin.
TEKRAR EDİYORUM: İzmir’in sahibi İzmirlidir. CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN SAHİBİ DE TÜM CHP TABANI VE SEÇMENİDİR. Nokta.
YORUMLAR