EYLÜL VE 9 EYLÜL A MİLLİ VELEYBOY TAKIMI İLE GELEN YÜZÜNCÜ YILA YAKIŞAN ŞAMPİYONLUK…
Hemen her İzmirlinin “Eylül Ayı” geldi mi ilk aklına gelen, İzmir’in Kurtuluşu 9 Eylül günüdür. Çünkü İzmir, Anadolu’nun Batısındaki düşman işgaline karşı direnen ve direnişi içten içe başlatan vatanseverlerin, ölümü göze alan yiğitlerin kentidir. İzmir’in aydınlık yüzü, Kuvayı Milliye hareketinin odağından gelen neferleriyle tarih yazdırmıştır. Kaldı ki, İzmir’de canı pahasına işgalci düşman güçleriyle her türlü olanaksızlığa rağmen, vatan için, bayrak için canla başla çalışan kadını, erkeğiyle işgal güçlerine direnmiş ve İzmir şehrini düşman elinden kurtuluşunda emek vermiş, bizim özümüzden gelen vatanperver İzmirlilerin ta kendileridir. İzmir, Ulu Önder Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının önderliğinde bir kilit noktadır ki, Yunan Ordusunun içine sızmış, gerçekte Türk Subayı olan Miralayın; vatanı için kendi canını hiçe saydığı; onurunu, çocuklarını ve eşini kaybetmeyi göze aldığı ve ona yakıştırılan “Gâvur Mümin’in” lakabına rağmen; gerçekte vatanperver subayıyla, bir avuç vatanperverlerle hareket ettiği gerçek savaş kahramanlarının şehridir. Çetelere ve hainlere rağmen İzmir’in Kurtuluş mücadelesinde tüm VATANSEVERLERİN payı büyüktür. İzmir’in Yunan İşgali sırasındaki ve esaret altına alınmaya çalışılmış bir milletin yaşanmışlıklardan onlarca kitap, yaşanmış mücadele gücü olan insanların gerçek hikâyeleri çıkar. Onun içindir ki, İzmir çok ama çok değerlidir ve tüm Anadolu ve de tüm VATAN TOPRAĞIMIZ gibi değerlidir İzmir.
Kendimi bildim bileli İzmir’in kurtuluş gününde Konak Meydanı’nda yapılan resmigeçitlere çocuk yaşımdan beridir katılırım. İzmir’in doğum gününü, kendi doğum günümle birlikte kutlar, Kordon Boyunda gezinir, “Yaşasın CUMHİRİYET” diyerek yürüyen her İzmirli gibi bizlere bu günü armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü rahmetle, saygıyla ve özlemle yâd eder, şükranlarımı sunarım.
SONBAHARIN BAŞLANGICI EYLÜL
Yaz tatilinin bittiğini vurgulayan Eylül Ayı, okulların açılmasıyla cıvıl cıvıl bir hale bürünür. Güzün Başlangıcı ile kış telaşı başlardı eskilerde evlerimizde. Salçalar, tarhanalar, kurutulan biberler, patlıcanlar, bamyalar ve kış için her türlü nevale hazırlıkları mıh gibi aklıma kazılmış… “Ah o günler…” diyen şarkı gibi seslenesim var geçmişe, geleceğe bizi taşıyan ananelerimize…
“Nerede o günler…” diye iç çeken herkes gibiyim zira. Hayat pahalılığın belimizi büktüğü yaz günlerinde, meyvenin sebzenin yanına vardık mı ki, kışlığını alıp kilerimize zor günler için hazır edelim. Ne gezer…
Domatesi kasayla alırken, bir-iki kiloyu zor alıyoruz. Bardacığın mevsimi bitti bitecek, tadan var mı, alan var mı bilmem ama çok insan alım gücünün azalması gerçeğiyle değil kışlık, yazın canım meyvelerini yiyemiyor ne yazık ki!
Marketler ateş pahası, pazar tezgâhları cep yakıyor ve alım gücü gitgide zayıflıyor. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki gibi en temel ihtiyacımız, yeme içme ve barınma ihtiyacımızdır kuşkusuz.
Barınma demişken:
EV KİRALARININ GİDŞATI NE OLACAK?
Sürekli artan kiralar ve ev sahibi olamamış kiracıların en büyük sorunu ev kirasıdır bu günlerde.
Çünkü ev sahipleri, evlerini kiraya verdikleri kiracılardan; asgari ücretin üzerinde kira istiyorlar! Sebep?
Sebep, hayat pahalılığının yanı sıra; duyarak, görerek öğrenilen bilişsel psikoloji mi? Toplumun refah payının farkına varmak ya da varamamak mı? Enflasyonun tırmanışı ve fırsatçılık almış başını giderken de geçinmek, çok zor çok… Değil mi ama kardeşim…
Her ne kadar fakirleştik gibi görünsek de biz, ülke olarak çok zengin bir ülkeyiz. Türkiye dört bir yanı denizlerle çevrili, tarıma elverişli bir coğrafyadadır. Üstüne üstlük, tarihi dokusuyla, gezilesi görülesi yerleriyle eşsiz güzellikleriyle bürünmüş memleketimiz turizm için eşsiz güzelliklerle bezenmiş bir coğrafyadadır. Öte yandan Türk Milleti, çalışkan insanlarıyla, çiftçisiyle; sanayide, fabrikada çalışan işçisiyle; dört bir yanı düşmanla kuşatılmış bir millettin gerçeğinden geçip, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı sayısız icraatlar-la var olmuş aziz bir millettir.
Rahmetli Özal’ın deyimiyle “orta direk” dediğimiz kesim de büsbütün fakirleşmeden, kıt kanaat geçindiğimiz, fakirin daha fakir olduğu sıkıntılı günlerde gelip geçecek ve hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, okula gidecek, ilim ve irfan sahibi nesiller yetişecektir.
KIZLAR A MİLLİ TAKIMI DÜNYA ŞAMPİYONUMUZ
Gurumuz olan “Filelerin Sultanları”, “ATATÜRKÜN KIZLARI”, dünya şampiyonu oldu ve ülkemize büyük gurur yaşattılar.
Buradan kadının gücünü küçümseyen eril tahakkümü huy edinmiş erkek egemenliğine geçit verenlere “aldınız mı cevabınızı” demek istiyorum.
Biz kadınları küçümsemeyin, kadınlar her işi başarır ve SPORDA VE her alanda da tarih yazdırır. CUMHURİYETİMİZİN KIZLARI siz çok yaşayın… Var olun…
Atam sen rahat uyu… Biz İzmirliler ve tüm ulus hem Cumhuriyetçi hem Milliyetçiyiz… Biz İZMİRİZ… BİZ ANADOLYUZ…
9 Eylül İzmir’in Kurtuluşunu bize armağan eden Atatürk’ü rahmetle ve minnetle anıyoruz… Nice 9 EYLÜLLERE… ATATÜKÜN KIZLARIYLA NİCE ŞAMPİYONLUKLARA…
YORUMLAR