7 Haziran seçimleri sonrası Ak Parti’nin İzmir’de neden başarısız olduğu yönünde yaptığım araştırmalarda sona yaklaşmış durumdayım. Bu haftaki yazımla yaşanan başarısızlık hakkında ufak bir giriş yaparak gelecek haftaki yazımın altyapısını oluşturmak istiyorum.
Evet, Ak Parti İzmir’de iktidar çıkma hayalleri kurarken başarısız bir sonuç elde etti. Bunun elbette birçok sebebi var; lakin en önemli sebep geçmiş dönem başarılı çalışmalar yürüten Ömer Cihat Akay’ın görevden alınarak yerine Bülent Delican’ın atanmasıdır; bu durum bariz şekilde gözler önüne serilmiştir…
2014 yerel seçimlerinde Ak Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’dı. Sayın Akay’ın il ve ilçe teşkilatlarıyla koordineli ve uyumlu çalışmalar yürütmesi, yazılı ve görsel medya başta olmak üzere İzmir’deki herkesle barışık olması, yapılan Gündoğdu mitingiyle Türkiye’nin gündemine oturması sayesinde Ak Parti yerel seçimlerde İzmir’de 6 ilçe kazandı.
Sayın Akay’ın yerel seçimlerde aldığı başarılı sonuç asla göz ardı edilemez. Çünkü o dönem Ak Parti hem seçime hazırlandı hem de 17 ve 25 Aralık komplosuyla başa çıkmaya çalıştı. İzmir gibi bir ilde böyle sonuç elde eden ekibin alkışlanması gerekliydi ki Ömer Cihat Akay görevden alındı.
Sayın Akay’ın yerine Ak Parti İzmir İl Başkanlığı görevine Sayın Bülent Delican atandı. İlerleyen günlerde kongre sürecine giren Ak Parti İzmir İl teşkilatlarında atamalarla ilçe kongreleri ve daha sonra da il kongresi tamamlandı; bazı güçler tarafından desteklenen Sayın Delican il başkanlığına seçildi. Ak Parti teşkilatları çıkan sonuçlardan memnun değildi ve bu memnuniyetsizliğini kongrelerde sandığa gitmeyerek gösterdi.
Şimdi gelelim genel seçim sürecine, İl Başkanı Bülent Delican’ın göstermelik yaptığı hummalı aday belirleme çalışmalarına…
Temayül yoklamasıyla aday adayları sahaya inerek başta genel merkez yöneticilerine, il başkanına ve İzmir halkına kendilerini tanıtmaya çalıştı; sınıfı geçmek için uğraş verdi. Temayül yoklaması sonrasında genel merkez aday belirleme komisyonu aday adaylarını Ankara’ya davet etti. Büyük bir heyecan içerisinde Ankara’ya giden aday adayları komisyon üyelerinin yönelttiği sorulara tabi tutuldu; kendilerinden bilgi toplandı. Sayın Delican heyetin isteği üzerine aday adayları hakkında hazırladığı raporu yanında Ankara’ya götürdü ancak belli ki bu hamle formaliteden ibaretti, listeler çok önceden belirlenmişti. Çünkü temayül yoklamasına katılmayan, esamesi okunmayan isimler İzmir’de Milletvekili adayı gösterilmişti.
Ve hüsranla sonuçlanan bu maratonda Sayın Delican’ın hatası çok büyük. Tabanın onay verdiği isimleri değil de kendisinin onay verdiği isimleri okeyleyerek genel merkeze bildirmesi sonucu Ak Parti İzmir’de büyük oy kaybına uğradı.
Daha yazacaklarımız var; ancak giriş olarak başladığım araştırmalı yazımın detaylarını, il ve ilçe teşkilatlarının seçim çalışmalarını gelecek yazımda derinlemesine kaleme alacağım. Bana inanın yazımın devamı Ankara’nın bazı şeyleri görmesine büyük katkı sağlayacak. Ve sanırım Ak Parti İzmir’de Sayın Delican’la yollarını ayıracak.
Biraz daha sabır…
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…
YORUMLAR