7 Haziran seçimleri sonucunda Türkiye'nin gündemi koalisyona kaydığı için CHP'nin başarısız oluşu sümenaltı edilmiş; genel başkan değişikliği gündeme gelmemişti. Ancak seçim sonrası koalisyonu kuramayan partiler yüzünden seçim tekrarlandı ve seçmen 1 Kasım günü yine sandığa gitti.
Şahsen benim de temennim sandıktan istikrarın çıkması yönündeydi ve bu gerçek oldu; Ak Parti tek başına iktidarı kurabilecek ezici üstünlükle seçimi kazandı.
Ak Parti'nin 7 Haziran'a göre oylarını büyük oranda artırarak tek başına iktidara gelmesi CHP'de kurultay seslerinin yükselmesine sebep oldu. İlk önce Umut Oran, daha sonra Mustafa Balbay ve son olarak da Muharrem İnce CHP genel başkan adayı olduklarını açıkladı, Kemal Kılıçdaroğlu'nu olağanüstü genel kurul çağrısı yaptı.
Genel başkan adaylarından Muharrem İnce bir çağrı yaparak soyadı gibi "İnce düşünerek" olağan kurultay öncesinde olağanüstü kurultayı toplayın, kozlarımızı paylaşalım. O kurultaydan çıkan isimle güle oynaya olağan kurultayımızı yapalım demişti. Sayın İnce bu sözleriyle ince bir mesaj gönderdi, kavgasız, gürültüsüz kurultay yapılması için olağanüstü kurultay da yapalım dedi. Ata mirası CHP kimsenin çiftliği değildir; olağan kurultayın şölen havasında geçmesi gerekir. Bunun için Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin şapkalarını önüne alıp düşünmesi ve olağanüstü kurultay kararı vermesi gerekirdi.
Eee sonuç olarak koltuğuna çok alışan ve seçim kaybetmeyi başarı gören Kemal Kılıçdaroğlu ile ekibi bu çağrıları kulak ardı ederek PM'yi dahi toplamadan olağan kurultay yapılacağını duyurdu ve tarih verdi.
Kemal Bey'e muhalif olanlar olağanüstü kurultay için yeterli imzaya yazımı yazdığım saatlerde ulaşamamış olsa dahi benim gözümde başarılıdır. Çünkü gidişatın iyi olmadığını gördüler, diğer koltuk sevdalıları gibi biat etmek yerine isyan bayrağını açtılar. Tarih onları da, koltuk sevdalısı Kılıçdaroğlu ve ekibini de yazacak bilmem anlatabildim mi?
Anayasayla Çözülmesi Gerekiyor
Yurdumuz bir seçimi daha geride bıraktı, eğrisi ve doğrusuyla süreç tamamlandı. Halkın oylarıyla meclise giren vekillerin Anayasa'yla kanunlaştırılan yemin metnini okuduktan sonra seçmenlerine hizmet etmeleri gerekiyor. Ve bu dönemki vekillerin boynunda büyük bir yük var. 1982 askeri cuntasından kalan Anayasa'nın değiştirilmesi elzemdir. Ancak meclisin en eskilerinden sayılan HDP Diyarbakır Milletvekili Sayın Leyla Zana'nın yemini metinde yaptığı değişiklik sebebiyle geçersiz sayıldı. Bence Sayın Zana'nın bu çıkışı yemin metninde değil de Anayasa değişikliğinde yapması gerekliydi.
Yazım aracılığıyla Sayın Zana'ya sesleniyorum: Sizi meclise yollayan seçmenlerinize hizmet edebilmeniz için bir an evvel yeminini düzeltmenizi ve 550 vekille bir olarak yeni bir Anayasa için vargücünüzle çalışmanızı tavsiye ederim...
Her Şey Yurdum ve Yurdumun İnsanları İçin...
Not: 12 yıl boyunca Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevini layıkıyla yürüten, Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinde imzası olan Sayın Binali Yıldırım tekrardan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı oldu. İzmir için büyük kazanç olan Sayın Yıldırım'ın bakanlığı İzmirlileri de sevince boğdu. İnancım odur ki Sayın Yıldırım bakanlığı döneminde İzmir için en güzel projeleri hayata geçirecek ve gelecek yerel seçimlerden sonra da İzmirlilere İzmir büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet etmeye devam edecek...
YORUMLAR