30 yılı aşkın zamandır İzmir'de siyaset yapıyorum, çok İl/ilçe Başkanları gördüm. Bazıları partilerine sevdalı, çalışkan kişilerdi; bazılarıysa koltuk aşkıyla yanıp tutuşuyordu. Öyle Başkanlar gördüm ama bir tanesi var ki onun gibi bir İl Başkanı ne gördüm ne de duydum.
Sadece kendini düşünüyor, partisinin başarısında zerre kadar katkısı olmamasına rağmen kendine mal etmeye çalışıyor.
Bu sözlerimin üzerine hepiniz Ak Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'dan bahsettiğimi anladınız.
Geçtiğimiz günlerde de yazmıştım, Bülent Delican tam anlamıyla "iyi gün dostu".
Bakın, Haziran seçimlerinde şimdiki Başbakanımız Binali Bey üç dönem kuralından dolayı aday olmamış ancak partisine ve İzmir'e olan bağından dolayı şehrimizde siyasi girişimde bulunmaya devam etmişti.
Peki Binali Bey bunları yaparken o zamanda İl Başkanı olan Bülent Delican ne yapıyordu biliyor musunuz?
Sayın Yıldırım'ın toplantılarına katılmıyor, olacak katılımlarında önünü kesiyordu.
Peki sonra ne oldu?
Ak Parti İzmir'de haziran seçimlerinde sınıfta kaldı. Gerçi Ak Parti sadece İzmir'de değil Türkiye genelinde yanlış teşkilatlarla yola çıkıldı, tek başına iktidarı kaybetti.
Neyseki tekrar seçimde kadrolar değişti, İzmir'e Binali Yıldırım damgasını vurdu, Bülent Delican'ın teşkilata veremediği heyecanı verdi, gece gündüz demeden ev toplantıları yaptı, sivil toplum kuruluşu üyeleriyle bir araya geldi, kanaat önderleriyle görüştü, ilçe örgütlerini, kadın, gençlik kollarını hareketlendirdi ve İzmir'de başarıyı elde etti.
Peki Delican ne yaptı?
Geldi başarıyı sahiplenmeye çalıştı.
Şimdilerde ise Haziran seçimlerinde etkinliklerine katılmadığı Başbakan Binali Yıldırım'ı yere göğe sığdıramıyor. Sayın Delican size tavsiyem yanar döner, iyi gün dostu olmayın. Dün nasıl Sayın Yıldırım'ı yalnız bırakmaya çalıştığınızda yalnız kalmamıştı bugünde onun için bir şey yapmaya çalışmanıza gerek yok. Çünkü çalışkanlığından, vatan ve millet sevgisinden dolayı kendisine bağlı kişiler var.
Diyeceğim o ki size hiç mi hiç ihtiyacı yok.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde yaptığınız yönetim toplantınızda Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'de yaptığı ve sizin yüzünüzden fiyaskoya dönen teşekkür mitingi için de sorumluluğu İzmir Valisine atmışsınız. Ne ala memleket değil mi?
Tüm başarısızlıklar başkalarına fatura ediliyor; başarıyı ise Sayın Delican sahipleniyor.
Dedim ya 30 yıldan fazla zamandır İzmir'de siyaset yapıyorum, milletvekilliği, belediye başkanlığı hariç her kademede görev aldım, hepsine seçilerek geldim (merak eden var ise İzmir milletvekili Necip Kalkan'a sorabilir) ama koltuğuna bu denli meraklı bir il başkanı daha görmedim. Bu anlamda kendisine tavsiyem bizleri yanıltsın, görevden alınmayı beklemeden, kendi isteğiyle görevden ayrılmak istediğini bildirsin bilmem anlatabildim mi?
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için
Not: Ak Parti Konak İlçe Başkanlığı tarafından asılan "İzmir'den Başbakan çıkacak dediler çıktı. Onlar konuşur Ak Parti yapar" yazılı pankartı gören herkesin yüzünde bir tebessüm oluşuyor. Bu anlamda İlçe Başkan'ı Temel Yıldırım'ı ve yönetim kurulu üyelerini yaratıcılıklarından dolayı kutluyorum.
YORUMLAR