Yıllar önce tarihi bölgemiz olan Kadifekale kendi makus kaderine terkedilmiş, ayyaşların mekanı haline gelmişti. Başka ülkelerde böylesi tarih kokan alanlar gerek belediye kanalıyla gerekse devlet eliyle koruma altına alınır. Lakin maalesef Kale için böyle bir uygulama yapılmadı; dediğim gibi kendi kaderine terk edildi.
Ben de üzerime vazife olmamasına rağmen elimi taşın altına koydum, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş ile istişare ettim, Kadifekale'nin önde gelen sakiniyle kendi kaderine terk edilen Kadifekale'yi eski günlerine getirebilmek için Ekrem Demirtaş'ı ağırladık, birbirimize söz verdik, Ekrem Bey, ben Salih Erkek, Bedirhan Bedir, Aziz Bedir, Hüseyin Tabar ve değerli Kadifekale halkıyla bütünleştik.
İlk olarak dernek kurma çalışması yaptık ve Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği'ni kurduk. Sonrasında Sayın Demirtaş'ın büyük katkılarıyla sur içini ışıklandırdık, kır bahçenin dizaynını yaptık, sur içine standlar kurduk, takı-tasarım kursları verdirdik. Bu standlarda hala hediyelik eşyalar satılmakta. Bölgede yaşayan kadınlarımız bu sayede evine ekmek parası götürebiliyor.
Halkla bütünleşmek, onlara keyifli bir gece yaşatabilmek adına Türk Halk müziği sanatçısı Yavuz Bingöl'e konser verdirdik. Bundan ayrı olarak konserler her hafta devam etti. Uçurtma şenlikleriyle herkes çocukluk günlerine dönerek neşeli günler yaşadı.
Bu faaliyetlerden daha önemlisi, Türkiye'nin 2. büyük sivil bayrağını Kadifekale'de göndere çektik. 10 binlerce İzmirlinin rağbet gösterdiği geceye İzmir erkanıda hemen hemen tam kadrı katılıdı. "Tabii ki İzmir'in Başkanı Aziz Bey hariç..."
Kadifekale bugünlerde yerli ve yabancı tursitlerin gözdesi haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde karşılaştığım değişik guruplar karşısında çok duygulandım. Yabancı tursit kafilelerini, İzmirli vatandaşlarımızı her zaman görüyoruz ama bu seferki bir başkaydı. Özel İzmir Koleji öğrencileri ve öğretmenleri tarihi bölgemizi yerinde görmeye gelmişlerdi. Hemen yanına gittim ve öğretmen Tekin Yoldaş ile sohbete başladım. Değerli hocama, sohbet esnasında Kadifekale için yaptıklarımızdan bahsetmeden Kadifekale'nin yeni halini nasıl bulduğu yönünde soru ilettim. Kendisi de "Kadifekale'nin eski yıllarda korkulan bir bölge olduğunu, her türlü pisliğin kol gezdiği yer olarak lanse edildiğini ve insanlarımızın el-ayaklarının bu bölgeden çekilmesinin sağlandığını, şimdiki halini gördüğünde çok mutlu olduğunu, kendisini cennette gibi hissettiğini, bütün sevdiklerine Kadifekale'yi gezmeleri konusunda tavsiyede bulunacağını dile getirdi.
Hocamızın söylediklerini dinlerken duygulanmamak, gurur duymamak elimde değildi. Bir ara düşündüm ve gönül rahatlığıyla söylemeye çekinmiyorum; eğer Salih-Ekrem birlikteliği olmasaydı bugün Kale bu halinde olamazdı. Kadifekale'nin bugünkü haliyle ilgili kendimizle ne kadar gurur duysak azdır. Bu söylemime itirazı olan varsa buyursun konuşsun.
Şimdiyse, yaklaşık 6 yıldır beri ben ve yönetim kurulu üyelerim çaba harcıyoruz. Maddiyatım kısıtlı olduğu için eğlenceler, konserler tertipleyemiyorum; derneğin bütün masraflarını da kendi imkanlarımla karşılıyorum. Tarihi bölgemize duyarsız kalan kanaat önderleri de Kale'yi karşıdan izliyor bilmem anlatabildim mi?
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
YORUMLAR