24 Haziran seçimlerinin yaklaştığı bugünlerde yazılı ve görsel medyayı, internet televizyonlarını, haber portallarını ve sosyal medya”da dönen yorumları yakından takip ediyorum.
Maşallah herkes herkese giydiriyor; veryansın yapıyor.
Örneğin TV kanalları, yazılı basın ve haber portalları mevcut iktidarı yerden yere vuruyor, bu davranışlarından sonra parti yöneticileri bu davranışı sergileyenlere reklam veriyor.
Buradan ne anlamış oluyoruz; “Deveyi Diken İnsanı Öpen” yaranıyormuş.
Yahu şahsımın ulusal çapta yayın yapan, tamamı renkli basılan gazetem, her gün onbinlerce tıklaması olan, ona uzantılı yaklaşık 50 bin beğenili sosyal medya hesabı bulunan haber portalım ve dünyanın her tarafından yayın yapan internet televizyonum var, bunların hepsi basın ilan kurumuna tabi ama etik habercilik yaptığımız için kimseden bir şey göremiyoruz.
Bizimde geçim kaynağımız sade ve sadece aldığımız ilan ve reklam ücretidir.
Geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almış ve vekil adaylarını seçilmeleri halinde yaptıkları çalışmaları takip etmeye başlamadan eleştirmeyeceğimi söylemiştim.
Siyasi parti il başkanlıkları tarafından her gün onlarca haber maili alıyor, başta Cumhurbaşkanı adayları olmak üzere parti ve vekil adaylarının seçim çalışmalarını yayınlıyoruz.
Ancak bizim bu iyi niyetimize karşılık ne bir siyasi parti il başkanı, ne temsilcileri ne de vekil adayları “yahu Salih Erkek bütün gün haberlerimizi yayınlıyorsun, Cumhurbaşkanı adayımızı, partimizi ve vekil adaylarımızı kamuoyuna tanıtıyorsun, senin de yanında çalışanlar var, biz de size katkı koymak istiyoruz” diyen yok.
Ancak deyim yerindeyse onları kim öpüyorsa ona katkı koyup durduruyorlar.
Az önce bahsettiğim yazımda iyi niyetimden dolayı çalışmalarını görmeden eleştirmeyeceğim demiştim ancak bu düşüncem hem bana hem de yanımda çalışan emekçilere zarar veriyor.
Ayda 27 bin TL çıkış olan bir kuruluşuz ve aylık ortalama 3 veya 4 bin TL girişimiz oluyor.
Diyeceğim o ki herkes kendini düşünüyor, herkes Salih Erkek’ten katkı bekliyor.
Yazım aracılığıyla açıklıyorum, bu saatten sonra gazetemi düşünmeyenleri ben de düşünmeyeceğim.
Bu söylemim sadece siyasetçiler için değil tüm kamu kurum ve kuruluşları ve işadamları için de geçerlidir.
Yazı ve haberlerim her zamanki gibi haktan ve hukuktan yana olacak ama artık kendimi öptürmeyeceğim.
Hani derler ya parayı veren düdüğü çalar işte o misal bilmem anlatabildim mi?
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…
NOT: Siyasi parti il başkanlarını, bazı vekil adaylarını arıyorum cevap vermedikleri gibi geri dönüş de yapmıyorlar. Bazılarına WhatsApp aracılığıyla attığım mesajları görüyor ama nasılsa takip etmez diyerek beni kandırdıklarını sanıyorlar. Tabi bu hareketleriyle şahsımı değil kendini kandırdıklarını bilmiyorlar. Ben bu numarayı yutmam, siz değerli okurlarım da böyle numaraları yutmayın.
YORUMLAR