İZBAN'a nizam şart!
Salih Erkek

Salih Erkek

Salih Erkekle Erkekçe

İZBAN'a nizam şart!

06 Mart 2017 - 17:32

İnsan varlığından haberdar olmadığı veyahut kullanmadığı bir şeyin hayrından da şerrinden de bihaber olurmuş. Ben de bu İZBAN nedir ne işe yarar bilirdim de hayrından çok halkımın onun şerrini çektiğini bilmezdim. Bir musibet bin nasihatten iyidir derler ya, durumdan belki bin nasihat almadım ama musibeti yaşayan birilerini gördüm, onlara dokundum ve bin şikâyet aldım.

İZBAN kullanarak ulaşımını sağlayan bir kardeşimi, aklım onda kalmasın diye en azından bindiğini göreyim dedim ve İZBAN istasyonuna kadar ben götüreyim istedim. Benim şahit olduklarımı siz sevgili okurlarıma aktarayım. Öncelikle kartlı geçiş olduğundan ‘BAKİYE YETERSİZ’ uyarısından dolayı karta para yüklemesi gerekti. Yükleme makinalarının yanına gitti. Şimdi yalan değil ben anlamam, kartını mekanizmaya okuttu, bekledi, makine hata verdi, yükleyemedi. Benzer olarak 6 makine daha vardı. Onlarda da denedi… Yine başarısız. Birinde zaten direk ‘Arızalı’ yazıyordu. Anlam vermeye çalıştım. Baktım onun gibi herkes koşturuyor. Kimse net bir çare bulamıyor. Yükleyemezlerse binemezler de… Sonra gişeyi açtılar ( her istasyonda aktif gişe olmadığını da öğrendim) Gişeden de yükleyemeseydiler bu insanlar nasıl gideceklerdi? Merak konusu doğrusu. Nitekim sıraya girildi, yüklediler ama oradaki zaman kaybı bir dert, stres ayrı bir dert, çözümsüzlük bambaşka bir dert. Ben de bunu gündeme taşımanın boynumun borcu olduğunu hissettim ve insanlara soru yönelttim.

İZBAN'da hangi sorunlarla karşı karşıya kaldınız?

Bu soru karşısında yaşananları duyduğumda kulaklarım inanmayı reddetti. Sizlere de duyduklarımı aktarayım. Muhakkaktır ki bunlardan benzer örnekleri sizler de yaşamışsınızdır.

Okuyun, bakalım hangisi size daha yakın?

“ Bir gün İzban da iki durak arası saatte 10 km hızla gittik”

“Halkapınar durağındayız. Motor sesi kesildi başta. Birden ışıklar kapandı, gündüz olduğu için ışıkların kapanması sorun değildi ama yaz mevsimiydi ve klimada kapanmıştı. İnsanlar panikle bağırışmaya başladı. Dışardan görevliler kapıyı zorladı; bir türlü açılmadı. Havasızlıktan ölmek üzereydik. Uzun bir uğraşın sonunda açtılar. Ama hayattan da soğuttular”

“İstasyonda bekleme halindeyken yanımıza yanaşıp duran diğer trene bakıyordum. Güneş bizim trenin gölgesini diğer trenin üstüne yansıtıyordu. Sonra gözlerime inanamadım. Benim bulunduğum vagon ara vagondu. Yani diğer vagonlarla birleşik olması gerekirdi ama kopmuştu. Benim fark ettiğimi başkaları da fark etti mi diye bakındım. Sonra tren bir ileri bir geri gitmeye başladı, ayrılan bağlantıyı bu şekilde birbirine geçirmeye çalıştılar. Bu nedir ya dedim. İçerde onca insan varken bunu nasıl yaparlar, insan hayatının hiç mi değeri yok diye isyan ettim ?”

“Vize haftasındaydım. Sınava gitmek için yola koyuldum. Yine iki durak arası bozulan İZBAN'da yaklaşık yarım saat mahsur kaldık. Tabi ki de sınavıma yetişemedim. Ne yapabilirdim ki açın kapıları incem desem ve açsalar da nereden geçecektim de sınavıma yetişecektim. Ve bu ilk değildi. Binlerce kez iki durak arasında sıkışıp kalmışızdır”

“ İZBAN'a ayda 70 kez biniyorsam bunun 40'ında duraklarda 10 dakikada gelmesi gereken İZBAN'ı 20 dakika, 30 dakika, 40 dakika gibi süre beklemişimdir. Sonra psikoloğa gittim ve tedavi gördüm”

Bunlar gibi binlerce şikâyet… Bu insanların toplu ulaşımda neden gergin olduğunu şimdi daha iyi anlayabiliyorum. Buradan onlar adına, halkım adına yetkililere sesleniyorum…

İZBAN'da nizam şart!

Naraları atarak, işlevsel bir sisteme davet etmek istiyorum…

YORUMLAR

  • 0 Yorum