Geçtiğimiz gün Bornova'da muhtarlık yapan sevdiğim bir kişi beni arayarak "Salih bey 2016 İzmir'inde, Bornova gibi bir ilçede yaşananlardan haberiniz var mı?" diye sordu.
Muhtarım hayırdır, ne oluyor merak ettirme insanı dedim ve başladım dinlemeye...
Geçtiğimiz salı günü yani ayın 3'ünde İzmir'e su sağlayan İzsu Genel Müdürlüğü tarafından Bayraklı'da bir adreste arıza oluşması sebebiyle habersiz bir şekilde su kesintisi yapılmış.
Muhtarın bu söylemine karşılık "muhtarım arıza sebebiyle olabilir, neden bu kadar büyüttün" dedim.
İşte durumun önemini de bu sorum üzerine öğrendim.
Çünkü ayın 3'ünde suları kesilen onlarca mahalleye 72 saat boyunca su verilemeyeceği söylenmiş.
Düşünebiliyor musunuz, 2016 yılında İzmir gibi bir ilde, Bornova gibi bir ilçede yaşıyorsunuz ama 72 saat boyunca evinizde su kesintisine maruz bırakılıyorsunuz.
Bir de İzmir'in Aziz'i bu, ekibinden ne bekleyebiliriz ki? Tabii ki de sular söylendiği gibi 72 saat içinde gelmemiş. Yani ayın 6'sında gelecek denilen suyun gelmesi gereken saatte İzsu yetkilileri tarafından bir bilgilendirme yapılarak ayın 8'ine uzatılmış.
Yanlış okumadınız, geçen hafta içinde Bornova ve Bayraklı'nın bazı mahallelerinde 5 gün boyunca aralıksız su kesintisi yapılmış.
Vatandaşlar 1990'lı yıllara dönüş yapmış, tanker önlerinde kuyruk beklemiş, evine günlerce bidonlarla su taşımış.
Şimdi size soruyorum, yapılanlar bu halka reva mı?
Yapılan çalışma nedir ki beş gün boyunca nasıl sonuçlanamaz.
Lütfen İzsu'nun yetkili ismi kimse bunu çıkıp halka açılasın.
Beş günde bir boru arızası neden veya nasıl giderilemiyor, bu kadar mı beceriksizsiniz vatandaşa izah edin.
Eğer izah edemiyorsanız gelecek seçimlerde o vatandaşlara gidip oylarına talip olduğunuzu söylemeyin.
Ayrıca Aziz Beyi kendinize örnek alıp beş gün boyunca su kesintisi yaşayan vatandaşlardan sosyal medya hesabınızdan yazdığınız birkaç cümle ile özür dilemeye çalışmayın.
NİFAK SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR!
Türkiye kamuoyu geçen haftadan beri Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakıyor olmasını konuşuyor. Davutoğlu'nun "Biz davaya inanan insanlarız, makamlar gelip geçicidir, önemli olan davadır" sözleriyle görevden feragat ettiğini açıklaması üzerine Kılıçdaroğlu'nun etekleri tutuştu. Kendisi yıllardır seçim kazanamamasına rağmen koltuğa yapışıp kalan bir şahıs olduğu için %49,5 oy alıp göreve gelen birinin böylesine dik duruş sergilemesini kendine yediremiyor. Sayın Kılıçdaroğlu bence bırakın bu ayakları; polemik yaratmaya çalışmayın. Her insan sizin gibi makam mevki sevdalısı olmak zorunda değil; daha büyük değerlere sahip olanlar var gördüğünüz gibi.
İşte böyle insanlara dava adamı deniyor bilmem anlatabildim mi?
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
YORUMLAR