Bizim şehrin bir numaralı başkanının içi başka, dışı başka... Köprüyü geçinceye kadar her şeyi mübah görüyor, köprüyü geçtikten sonra başlıyor kavgaya, sataşmaya.
En basit örneği İZTO Başkanı Sayın Ekrem Demirtaş'tır; ki Ekrem Beyin projelerine Kocaoğlu'nun aklı da fikri de yetmez.
Başka bir örnek daha vereyim, Esnaf Odası Onursal Başkanı, İzmir Milletvekili M. Ali Susam ile basın karşısında yaptığı kavgayı, terslemelerini sağır sultan duydu; gözlerindeki o kin ve nefreti cümle alem izledi.
2014 yerel seçimleri için başkan adayları belirleme toplantısında genel başkanıyla yaptığı kavgayı, savurduğu tehditleri ve daha nice kavgalarını söylemeye gerek duymuyorum...
Aziz Bey işine geldimi eylemci oluyor ama belediye işçisi sözleşme haklarını alamadığında yaptığı eylemde yanlarına bir dakika olsun uğramıyor, sözleşme haklarını yüksek hakemde bitiriyor, hak yiyor, hak arama davaları açanları fırsatını bulduğu anda kapı önüne koymaktan çekinmiyor, gezi eylemlerinde ölen çocuğu kendine malzeme edip kameralar karşısına ağlamaklı geçiyor; ancak buna hiiiiiiç utanmıyor... Yani, Aziz Bey bukalemun misali istediği kılığa girebiliyor.
Şimdi işini gücünü bırakmış İzmir Valisi Mustafa Toprak'la uğraşmaya çalışıyor. Ya Başkan, sen işine baksana, İzmir'in Valisi mülki amirdir, siyasetçi değildir, senin kalemin hiç değildir. Sen İzmir'in caddelerine ana alterlerine ve bulvarlarına bak, ne yapabilirim, vatandaşı ne yaparsam daha mutlu edebilirim diye düşün. Kıyı tasarım projesi diye bas bas bağırdın, dünyada konuşulacak proje dedin, gel gör ki yaptığın işi sen bile beğenmedin. Gerçi gidip gördüğünü, yerinde denetlediğini sanmıyorum ama görsen beğenmezsin, onu biliyorum!
Vali İzmir'e geldi, Aziz Bey 2. görüşmelerinden sonra başladın kavgaya. Neymiş efendim Vali niye kahvede oturup vatandaşla konuşuyormuş, mahalleleri neden geziyormuş? Ya ne güzel işte. Halkın içinde, temas ediyor, sen bu şehrin başkanı olarak o Valiyle gurur duymalısın. Ama sen hasetleniyorsun. Şu anda da takmışsın özel idare gayrimenkullerine... Neymiş efendim hazineye ait olan malları hazineye değil de belediyeye devretmesi lazımmış, onlar İzmir'in malıymış diye yaygara yaparak İzmirlileri Valiye karşı kışkırtmaya çalışıyor. Sanki Vali babasının malını tırlara yükleyerek eşine-dostuna dağıtıyormuş gibi lanse ediliyor. Adam ne yapacak, hazinenin malını tabii ki de hazineye devredecek. Yok ne yapsaydı, Aziz Bey al bu malları sana vereyim, sen gerekeni yaparsın, ister eşine-dostuna dağıtırsın, isetrsen değerlendirirsin mi diyecek? Yahu böyle bir mantık, böyle saçmalık mı olur?
Yahu başkan, bu İzmir'de elle tutulur projen yok. Size örnek olarak tarihi bölgemiz Kadifekale'yi söyleyeyim. İyi biliyorsunuz ki İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş ve çok değerli yönetim kurulu üyeleriyle birlikte şahsımın hala başkanlığını yürüttüğü Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği aracılığıyla çok iyi işler yaptık, etkinlikler düzenledik, projeler ürettik, atıl durumda olan tarihi bölgemizi tursitik bölge haline getirdik, tekrar İzmirlilere kazandırdık. Tek bir katkı koymadığınız gibi Türkiye'nin en büyük sivil bayrağını göndere çektiğimiz açılış gecesinde İzmir halkı, kanaat önderleri, Vali, belediye başkanları, STK'lar, komtanlar, il-ilçe emniyet müdürleri ve daha nice protokol misafirinin hazır bulunduğu geceye bile gelmediniz! İZTO ile birlikte İzmir ve Kadifekale halkına kolaylıklar sağlayacak projeler ürettik; Ekrem Beye olan kıskançlığınız, çekememezliğiniz yüzünden hiç birini hayata sokmamıza izin vermediniz. Bas bas bağırdık, Kadifekale'den Agora'ya teleferik projesi var, yapılacak dedik ama engellediniz, şimdi seçim vaatlerinizde kendiniz proje olarak halka sundunuz. İnşallah sözünüzde durur, halkımıza katkısı olacak o projeyi hayata geçirirsiniz.
Sizin derdiniz İzmir'in tek patronu olmak. Çıkın artık şu egomanyadan, hep ben demekten ve kendinizin atadığı insanlar olacak ısrarından. Size verdiğim bu tavsiyelere uymayacaksanız eğer elinizi ayağınızı İzmir'den çekin, kavgaya kışkırtmalara son verin bilmem analtabildim mi?
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
YORUMLAR