11 ayın sultanı, mübarek Ramazan ayı kulların hayır-hasanat kazanma ayıdır. Lakin bazı zatı muhteremler hayır denince yanlış düşüncelere kapılıyor. Niye mi söylüyorum bunu? Hani reklamını yapabilmek, ün kazanmak, yazılı ve görsel medyada yer alabilmek için kuş sütü eksik sofralar kuran, çevresindeki envai çeşit zengini-sosyeteyi bir araya toplayarak verdiği iftar yemeğiyle hayır yaptığını düşünenler için...
Bu kişilere diyeceğim tek şey var. Hani bir yandan da hayır yaptığınızı düşünüyorsunuz ya, aslında en büyük günahı işliyorsunuz. Niye mi? Sizin kuş sütü eksik sofranızı gören yoksul insanların nefisleri doğrultusunda sofranıza gözleri kayıyor, gariban için bir şeyler yapmanız gerekirken onlar umurunuzda bile olmuyor. Yapacağınız zaman da anca çıkar menfaat bekliyorsunuz. Kendi reklamınız olmazsa hayatta elinizi taşın altına koymazsınız, bırakın insanlık yapmayı, zekat ve fitrenizi bile vermezsiniz(niyeti iyi olanları tenzih ediyor, kendi şişko göbeklerinden başka hiçbir şey düşünmeyenler için diyorum).
İmam değilim, alim hiç değilim, lakin dinimiz mantık dinidir. Bu tarz yapılan yardımları, zenginlere kurulan iftar sofralarını aklım havsalam almıyor. Ne demişler, bir elin verdiğini öteki el görmeyecek. O zaman yapılanın hiçbir anlamı kalmıyor.
Diyeceğim o ki, iftar sofrası mı kurmak istiyorsunuz, gidin gariban insanları belirleyin, kendiniz belirleyemiyorsanız mahalle muhtarlarından yardım isteyin. Gıda paketi mi dağıtacaksınız? Belirlenen evlere kimsenin haberi olmadan, yardım ulaştıracağınız ailenin onurunu kırmadan, kimseler görmeden ulaştırın. İnanın bana bu şekilde yapacağınız hayır sizi daha mutlu edecek, daha fazla hayır kazandıracaktır.
İnşallah bu yazım aracılığıyla verdiğim mesaj gerekli yerlere ulaşmıştır. Ne demişler anlayana sivrisinek saz anlamayana Kadifekale'den atılan Ramazan topu az...
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
Not: Başta yurdum insanlarının ve tüm İslam aleminin mübarek Ramazan ayını kutluyor, hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.
YORUMLAR