Aylardır çıkacak sonucu merakla beklediğimiz, bazı siyasi parti temsilcilerinin gecesini gündüzüne katarak çalıştığı referandum sonuçlandı.
Birçok dünya ülkelerinin müdahil olmaya çalıştığı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın başarısız olması için uğraştığı referamdum sonucunda, ülkemizin istikrarını bozmak isteyenlerin hayalleri yine suya düştü.
Ülkelerinde yayınlanan gazetelerde Başkan Erdoğan'a karşı tam sayfa manşet atanlara en güzel cevabı yine büyük Türk Milleti verdi.
Hepimiz, demokrasi gereği sandıkta oyumuzu kullandıktan sonra yine kahvede, lokantada, sokakta ve duraklarda, kısacası yaşamımızın her alanında “Evet veya Hayır” oyu veren yurttaşlarla bir arada olmaya devam ediyoruz.
Bu da bazılarına dert oluyor, çok da hoş oluyor...
Gelelim referandumda AK Parti'yi destekleyen partilere...
MHP içerisinde sürekli karışıklık vardı, MHP Genel Merkezi, muhaliflerin fazla olmasından dolayı tabanına referandum çalışmalarında hitap edemedi ve bu durum sandığa yansıdı. Evet oylaması BBP tarafından da desteklenmiş olsa dahi bu partinin seçmen sayısı bilinen bir gerçek zaten.
Diyeceğim o ki; yapılan referandumda çıkan sonuç öncelikle Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Sayın Binali Yıldırım'a, AK Parti'nin aklı başında kurmaylarına, Erdoğan sevdalısı seçmene, katkısı az da olsa verdiği sözün arkasında durduğu için MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile BBP kurmayları ve seçmenine aittir.
Hayır cephesine bakacak olursak...
Bilirsiniz, ülkemizin haini, kötülüğünü isteyeni çoktur. Siyasi istikrarın yok olmasını istedikleri, Türkiye'nin eski günlerine dönmesini özlemle bekledikleri için (siyasi partileri ve siyasi parti seçmenlerini tenzil ederek söylüyorum) içerideki ve dışardaki hainler hayır cephesinde yer aldı. FETÖ bu hainliğin içinde olanları finanse ettiği gibi basın yoluyla da bildiğiniz üzere yurt dışı dahil olmak üzere destek oldu.
Buna rağmen beklediği başarıya ulaşamadılar.
Doğu ve Güneydoğu illerinde HDP'nin oy oranı düşerken evet oyları artış gösterdi.
Şimdi önemli bir noktaya değinmek istiyorum...
Ne de güzel demiş söyleyen “taşıma suyla değirmen dönmez” diye.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican bir zamanlar katıldığı TV programından “yapılacak başkanlık seçiminde İzmir'den %70 oranında hayır çıkar” demişti. Delican'ın maşallahı var, araştırma şirketi sahibi Adil Gür bile İzmir'den %70'e yakın hayır çıkacağını tahmin edemezdi.
MHP ve BBP'nin desteğini göz önüne almadığımız halde bile AK Parti'nin İzmir'de 6 puan kaybı olduğunu görüyoruz. Bu oran çok daha aşağılarda kalacaktı, durumun farkına varan Başbakan Binali Yıldırım duruma müdahil oldu, İzmir'de yaptığı çalışmalarla oranın daha fazla düşmesini engelledi.
Çünkü Bülent Delican İzmir'de evet oylarına katkı koyacak, özellikle Doğu ve Güneydoğulu isimlerin yer aldığı güçlü bir kadro kuramadı. Görev bekleyenler oldu; lakin göreve geldiği günden bu yana halkı kucaklamayı başaramayan Delican referandum seçimlerinde de bekleneni gerçekleştiremedi.
Artık AK Parti Genel Merkezi'nin yapacağı tek bir şey kaldı, ivedi bir şekilde İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ı gözden geçirmeliler.
Bu söylemlerimi İzmir'in önde gelen Doğu ve Güneydoğulu kanaat önderleri de doğrulayabilir. Mümkünse, görevlendirilecek tarafsız biri gelip nabız yoklasın, doğruları genel merkeze rapor etsin.
Ve bir uyarım olacak, AK Parti İzmir'i istiyor ise çalışmaya bir an evvel başlamalı; referandumda evet çıkmasına katkısı büyük muhafazakar Kürt halkını temsil edecek isimleri teşkilatlarda yapılacak değişikliklerde gözönüne getirmelidir.
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
YORUMLAR