Sevgili okurlarım; yaptığım TV programlarımda, yazdığım yazılarımda her daim doğrulardan bahsetmeyi kendime ilk gün ilke edindim.
Lakin madalyonun yüzü öyle değilmiş…
Nasıl olduğunu açıklayayım.
Geçtiğimiz iki hafta boyunca Ak Parti’nin İzmir’de neden başarısız olduğunu kaleme aldım ve gündeme bomba gibi düştü. Yazımın baş konuğu ise Ak Parti’nin İzmir’de başarısız olma mühendisi, İzmir İl Başkanı Sayın Bülent Delican’dı.
Bu yazıyı kaleme almadan önce ve sonra “aman dur, yazma. Makam mevkii sahibidir, sana zararı dokunur” diyenler oldu.
Ben doğru bildiklerimi yazayım da varsın zararı dokunsun.
Dokunmazsa da hatırım kalır!
Aynı şekilde İzmir büyükşehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu hakkında da yazılar yazıyor, kendi yorumumu hiç kimseden çekinmeden “Erkekçe” yapıyorum. Bu yazılarım içinde aynı şekilde –beni düşündükleri için söylediklerinden emin olduğum- kişilerden uyarılar geliyor.
Başka konuları kaleme alıyorum, paralel örgütten bahsediyorum. Yurdumuz üzerinden oynadıkları oyunlar ifşa oldu, gözler önüne serildi. Ne yapayım, yazmayayım mı? Onu da yazıyorum bu seferde “aman yapma, onun arkası var, yazma, sana zararları dokunur” diyenler oluyor.
Dokunmazsa hatırım kalır!
Bunca olumsuzluk varken ne yazacağım?
İncikten, boncuktan, kelebekten, penguenlerden mi bahsedeyim?
Yapmayın beyler, yurdum insanlarının refahı adın korkusuzca yazacağım tabii ki…
Birisine haksızlık edersem, belden aşağı vurursam beni o zaman uyarın.
Kim olursa olsun hata yaptığını görürsem, kimseden çekinmeden yazar geçerim.
Yüreği olan da şahsıma zarar versin.
Unutmayın ki “deveden büyük fil var…”
Ayrıca bizim de güvendiğimiz Allah’ımız, haksızlığı kabul etmeyen insanlarımız var.
İşin aslına bakarsanız, haklarında yazı yazdığım şahıslar şahsımdan tekzip isteyip yargıya gidebilir.
Sizce neden istemiyorlar?
Çünkü kendileri de Salih Erkek’in doğruları yazdığını biliyor…
Son zamanlarda bazı kişi ve kurumlar hakkında da şikâyetler alıyorum. Şu anda araştırmalarım devam ediyor. Haksızlık ve hata gördüğüm takdirde her zamanki gibi hiç çekinmeden kaleme alacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.
Şimdi siz okurlarıma soruyorum;
Bunca olumsuzluk varken gözümü kapatıp kulağımı tıkayayım, incikten, boncuktan, karıncadan, papatyadan mı bahsedeyim, yoksa kalemimi cesurca kullanarak makam koltuklarında oturmaktan başka bir şey bilmeyen, ahkâm kesen, yurduma zararı dokunan zatları mı yazayım?
Not 1: Karanlık eller kendini bu sefer de Suruç’ta gösterdi…
Yurdumuzu karıştırmaya çalışanların girişimleri sayesinde yurdum insanlarına zarar verdiler, onlarca insanımızın yaşam hakkını elinden aldılar, onlarcasını da yaraladılar. Şanlıurfa Suruç’ta masum insanlara yapılan alçakça saldırıyı tüm yüreğimle kınıyor, mevcut hükümetimizin faillerin bir an evvel yakalanmasını sağlamasını diliyorum.
Not 2: Yaptığım araştırma sonunda edindiğim bilgiye göre koalisyon hükümeti kurulmasına kapıları kapatan MHP azami derecede oy kaybın uğramış durumda.
HDP’den söz edecek olursak… Belirsiz tavırları ve Kandil’den yapılan açıklamalar kendilerine oy verenleri (emanet oy sahiplerini) pişman etmiş.
CHP’nin yanardönerliğini yazma gereği dahi duymuyorum.
Şu yazacağımı da bir kenarı not edin. Erken seçim olması durumunda Ak Parti %45-47 civarlarında oy oranını yakalayarak iktidara gelecek…
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…
YORUMLAR