Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 Samsun’a ayak basmasıyla beraber Türk Kurtuluş Savaşını başlattığı, Türkiye Cumhuriyeti için önem taşıyan bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. Her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ülkemizde törenlerle kutlanır. Atatürk "Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir." sözüyle gençlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini doğru ve anlamlı yönlendireceğini ümit etmiştir.
Hazır gençlerin bayramı gelmişken bu süreçte onların yaşadığı sıkıntılara da değinmek istedim. Gençlik dediğimiz dönem ergenlik ve yetişkinliğe geçiş dönemi olarak da isimlendirebilir. İsminden belli olduğu gibi bir değişim ve gelişim dönemidir bu dönem. Farkındalığımızın arttığı, olgunlaştığımız, fikir yapılarımızın belirginleştiği hem deli dolu, hem stresli geçirdiğimiz duygusal dalgalanmaların yoğun olduğu bir dönemdir. Artık çocukluk döneminden çıkan bu bireyler bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazanmaya başlar ayrıca sosyal alanda olumlu ilişkiler kurmaya meyillidirler.
Ancak ülkemizde son dönemde yaşanılan pandemi sürecinden dolayı bu hareketli dönemde olan bireyler sokağa çıkma yasağı ile uzun süredir evdeler. Özgürlük alanının kısıtlı oluşu, iletişimdeki azlık, fiziksel temasın eksikliği ergenlerin birçoğunda duygusal açıdan boşluğa ve yalnızlık hissine sebep oldu. Bunların yanı sıra bir de okulun eve taşınması ve online eğitime başlanması sosyal alanın tamamen kaybolması genel rutini bozdu. Rutinin bozulması tüm yaş gruplarında ve tüm gelişim dönemlerinde olduğu gibi ergenlerde de kaygı ve huzursuzluk oluşturdu. Psikososyal dönemde yaşanılan temel sıkıntılardan biri ebeveynler ile yaşanılan çatışmalardır. Depresyon riskinin fazla olduğu bu dönemde gençler yaşanılan çatışmaları tolere etmede zorlandığı için bu risk daha da arttı. Genel çerçevede normal zamanda teknolojinin gelişmesiyle beraber sosyallik ve iletişim anlamında zorluk yaşayan gençler daha da içe çekilmek ve sanal alanda vakit geçirmek zorunda kaldı. Bir de bu sene sınava girecek gençlere bu problemlerin üstüne sınav tarihi değişikliğinin verdiği telaş ve kaygı eklendi. Gençlik dediğimiz zaman dilimi bulanıklığı sevmez ve kesinlik ister. Verilen sözlerin tutulması genel anlamda bu dönemdeki gençler için bir hassasiyet konusuyken adapte olunan tarihin değişimi gençleri kısmen karamsarlığa itti.
Tabi ki yaşanılan süreç geçirdiğimiz önceki dönemlere göre istisna oldu ve bu dönemde genç olanları olumsuz etkiledi. Yapmamız gereken sürecin geçici olduğunu ve bu durumun bireysel ve kasti olmadığını farkında olabilmek ve bu farkındalığı içselleştirebilmek. Yaşanılan sürecin bir an önce sağlıklı bir şekilde son bulmasını ümit ederim. Gençlerimize armağan edilen 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlar tüm gençlere hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir dönem dilerim. Sağlıkla kalın…
Psikolog Şeyma ALTUNKALEM
YORUMLAR