Türkiye, yıllardır "serbest piyasa" adı altında sürünen bir ekonomik kaosun pençesinde bırakılıyor. Bu sistem, fırsatçılık, stokçuluk ve tefeciliğin kök salmasına ve vatandaşın ekonomik güvencesiz bir yaşam sürmeye mahkum edilmesine neden oluyor. Serbest piyasa modeli, doğru uygulanmadığı zaman bir ekonomik kaos üretici haline geliyor ve toplumun en savunmasız kısımlarını ezerek çöküşe sürüklüyor.
Serbest Piyasa mı, Fırsatçılığın Kök Salması mı?
Serbest piyasa ideolojisi, rekabeti arttıracağı ve tüketiciye daha uygun fiyatlar sunulacağı vaadi ile sundu. Ancak gerçekte bu model birkaç büyük kurumun ellerinde biriktiği, rekabeti ezen ve tüketicinin haksız rekabete maruz kalmasına neden olan bir sistem oluşturdu. Piyasanın serbest bırakılması, fırsatçı girişimcilerin ve iş dünyasının kullanıcı kayıt sistemlerini atlatarak "stokçuluk" yöntemiyle malzeme biriktirmesini ve bu malzemelerin fiyatını manipüle etmesini kolaylaştırıyor. Üreticiler, stokçuluğun yarattığı suni talep nedeniyle kârlarını artırıyor ve tüketici daha yüksek fiyatlarla mal almak zorunda kalıyor.
Tefeciliğin Ekonomik Yıkımı
Serbest piyasa, tefecilerin de kolayca faaliyet göstermesini kolaylaştırıyor. Yüksek faiz oranları ile vatandaşın borç bataklığına girip çıkamaması ve ekonomik olarak felç olması sadece bir sorun değil, bir sistematik yıkım. Tefeciler gibi parazit gruplar, devletin yetersiz denetimi ve kontrolü nedeniyle serbest piyasada rahatlıkla faaliyet göstermekte ve ekonomide haksız bir rekabet oluşturmakta.
Stokçuluğun Ekonomik Etkileri hakkında şunları yazabiliriz.
Fiyat Artışı: Stokçuluk, suni bir talep yaratarak, malzemelerin fiyatının doğal süreçten daha hızlı ve abartılı bir şekilde artmasına neden oluyor.
Mal Kıtlığı: Stokçular malzemeleri biriktirerek piyasanın teklif tarafını daraltıyor ve bu da mal kıtlığına neden oluyor.
Enflasyon: Stokçuluk yüksek fiyatlarla satış yaparak enflasyonun artmasına katkı sağlıyor.
Adaletsiz Rekabet:
Fırsatçı işletmeler stokçuluk yöntemiyle piyasaya haksız bir avantaj sağlıyor ve dürüst işletmelerin ayakta kalmasını zorlaştırıyor.
Çözüm: Serbest Piyasadan Kurtuluş
Türkiye'nin ekonomik problemlerinin kökeninde yalnızca serbest piyasa ideolojisi yatan bir sistem yok. Ancak serbest piyasa sistemi, çözüm yerine olumsuzlukları artıran ve ekonomide sürdürülebilir bir denge oluşturmayı engelleyen bir faktör.
Çözüm olarak aşağıdaki adımlar atılmalıdır:
Devletin Ekonomideki Rolü Güçlendirilmeli:
Piyasaların düzenlenmesi, tefeciliğin engellenmesi, üretimin desteklenmesi ve tüketicinin korunması için devletin ekonomideki rolü güçlendirilmelidir.
Stokçuluğu Engelleyecek Yasal Düzenlemeler Getirilmeli: Stokçuluk yapmayı zorlaştırmak ve cezalandırmak için yasal düzenlemeler getirilmeli ve bu düzenlemeler kesinlikle uygulanmalıdır.
Tefeciliğin önlenmesi için Çözümler Geliştirilmeli: Tefeciliği önlemek için vatandaşa ulaşabilir ve uygun faiz oranlı kredi olanakları sunulmalı.
Üretim Desteklenmeli:
İthalata bağımlılığın azaltılması ve yerli üretimin desteklenmesi için politikalar geliştirilmelidir.
Sonuç
Serbest piyasa sisteminin getirmese beklenen refah ve kalkınma, fırsatçılar, stokçular ve tefeciler tarafından sömürülen bir sistem haline geldi. Türkiye'nin ekonomik olarak büyüyebilmesi ve vatandaşın haklarının korunabilmesi için serbest piyasa modelinden vazgeçilmesi ve yeni bir ekonomik düzen kurulması gerçek bir gerekliliktir. Serbest piyasadan kurtuluş, ülkemize bir ekonomi devrimi getirecek ve bizi geleceğe umutla bakabileceğimiz bir yarına taşıyacaktır.
Bu çağrı, sadece bir ekonomik düzenleme çağrısı değil, aynı zamanda bir adalet çağrısıdır. Her vatandaşın, eşitlik ve refah içinde yaşayabileceği bir gelecek hayal ediyoruz. Bu hayalin gerçekleşmesi için, serbest piyasanın esaretinden kurtulmalıyız. Birlikte, daha adil, daha eşit ve daha kalkınmış bir Türkiye inşa edebiliriz.
Sibel Arslan
İktisatçı/Mali Analist
YORUMLAR