Bu Egemen Adamı Muhalif Yapar
Şirin Kurban

Şirin Kurban

Şirin'in Penceresi

Bu Egemen Adamı Muhalif Yapar

08 Mayıs 2015 - 13:04

Geçtiğimiz hafta kendisine sosyal medya üzerinden ''LÜTFEN kamyoncu ve şoför esnafının grevine destek verir misiniz? '' diye yazan bir takipçisine '' Kamyoncular benim okurum değil... Onlar zaten kitap okumaz...'' diye cevap veren Mine Kırıkkanat sosyal medyada büyük tepki toplamış ve Hürriyet gazetesi yazarlarından Ahmet Hakan da yazısında '' Bu Mine adamı AK Partili yapar'' başlığıyla bu konuyu ele almıştı…

Ben de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Siirt'te gerçekleştirdiği teşekkür mitinginde, kürsüye çıkan Egemen Bağış'ı görünce benzer duygulara kapıldım.

Şahsen ben bu hamlenin AK Parti’ye nasıl bir katkı sağlamasının beklendiğini anlayamadım...

Öyle ya, nihayetinde bir seçim sürecindeyiz ve partiler seçim yarışından başarıyla çıkmak için birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyorlar. Dolayısıyla bu dönemlerde atılacak adımların Partiler tarafından kılı kırk yararak atılması beklenir. Ben de buradan yola çıkarak, bir strateji uzmanı olan Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu çıkışını anlamaya kafa yormaya başladım. Böyle bir hamlenin AK Parti açısından mantıklı izahı nedir diye zihnimin sınırlarını zorlayarak; ''muhtemelen bu çıkışı planlayanlar da herhangi bir yarar beklentisi ile değil de olsa olsa AK Parti'nin vefa duygusunu göstermek adına bu hamleyi gerçekleştirmişlerdir '' diyecek oluyorum ki, Başbakan Sayın Davutoğlu 2013 yılında Pensilvanya'ya Gülen’i uyarmak için gittiğini ve bu seyahatin öncesi ve sonrasında dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ü ve o dönem Başbakan olan Sayın Erdoğan'ı bilgilendirdiğini söyleyerek benim bütün bu mantık arama çabalarımı bir çırpıda tarumar ediveriyor.

Şimdi aşama aşama anlamlandıramadığım ve yadırgadığım konuları paylaşmak isterim...

Öncelikle; kurulduğu günden bu yana katıldığı bütün seçimleri kazanan AK Parti'nin seçim stratejileri konusunda başarısını görmek ve kabul etmek gerekir. Hal böyleyken, yani seçim süreçlerini yönetme konusunda ihtisas yapmış olan AK Parti'nin, bu seçimlerde ki stratejisini anlamak bir kat daha zorlaşıyor. Evet, bu seçimlerde diğer seçimlerden farklı olarak gündemi muhalefet belirledi ve belki AK Parti alışık olmadığı bu durumla karşılaşınca biraz bocaladı. Nitekim muhalefetin vatandaşa dokunan ve gündemi meşgul eden ekonomik vaatlerine karşın '' kaynak nerede? '' diye bir çıkış yapılması da olsa olsa bu bocalamanın ürünüdür kanımca...

Ancak son dönemlerde iktidar partisinde yaşanan öyle enteresan gelişmeler var ki bu durumu izah etmekte '' bocalama '' kelimesi kifayetsiz kalıyor. Zira sanki AK Parti önündeki seçimleri değil de seçimlerden sonraki süreçte siyasetin nasıl şekilleneceğine odaklanmış gibi duruyor. Farkındayım, bu oldukça iddialı bir tespit gibi gelebilir çoğunuza, ama gelin şu son hafta yaşanan, Başbakanın 2013 yılındaki Pensilvanya gezisini ve bu geziyle ilgili eski Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile girdiği bilgilendirdin bilgilendirmedin ya da hangimizin zihni daha berrak polemiğini birlikte ele alalım.

Konu Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı 'nın bir yerde geçen ''Başbakan da Pensilvanya'yı ziyaret etmişti'' haberi ile gündeme geldi ve sanki son dönemlerde '' Cemaatin '' her söylediğine kulak kabartılıyormuş, her söylediği önemseniyormuş, muhatap alınıyormuş gibi Başbakanın bu haberi ayrıntılandırması ve eski Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün de bu bilgilendirmeye karşın ''konunun benimle ilgili kısımlarında yanlışlık var'' uyarısıyla nur topu gibi bir polemiğe dönüşmüş oldu. Neyse ki Sayın Bülent Arınç bütün özgül ağırlığıyla devreye girdi de ''Başbakanımız da Cumhurbaşkanımızda doğru hatırlıyor'' diyerek bu polemiğe son noktayı koyuverdi.

Polemik şimdilik noktalandı ama ben olaya farklı bir noktadan bakıyorum.

Hatırlayacaksınız, bundan kısa bir süre önce AK Parti içerisinden birileri birden Sayın Arınç’ı paralelci ilan etmeye kalkıştı. Hem de bu son derece çirkin bir şekilde, ailesi işin içine katılarak yapıldı ve sonrasında da AK Partiye yakın gözükerek menfaat sağlama çabasında olan fakat bana göre faydasından çok zararı olduğu aşikâr olan bir kısım medya aracılığı ile de bu safsata köşelerden işlenmeye kalkışıldı. Şimdi ise ortada hiçbir şey yokken Sayın Abdullah Gül ile Pensilvanya arasında bir bağ kurulmaya çalışılıyor. Ne yani Abdullah Gül de mi paralelci?

Yok Artık!

Ya Allah c.c aşkına bahsi geçen isimlere bakar mısınız? Birisi T.B.M.M eski Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü, diğeri Türkiye Cumhuriyetinin 11. Cumhurbaşkanı. Şimdi bu iki ismin AK Parti'nin kuruluşu ve 13 yıllık iktidar sürecinde oynadıkları rolleri ve hatta daha öncesi ile de Türk Siyasetindeki yerleri ve önemlerini anlatmak bana düşmez, haddim de olmaz, yakışık da almaz...

Tamda burada soru şu??

AK Parti kendi içerisinde ki bu değerlerden faydalanmak dururken, -hadi diyelim ki faydalanmak istemedin- bari bugüne kadar ki hizmetleri ile hak ettikleri saygıyı göstererek yazımın başında vurguladığım parti içi vefa duygusunu tabana hissettirmek yerine, AK Parti teşkilatlarının seçmene unutturmak için alınlarının derisinin çatladığı Bakara-makara rezaletinin aktörlerinin miting kürsülerinde boy göstermelerine olanak sağlayarak neyin amaçlandığını kendi adıma anlamakta zorluk çekiyorum. AK Parti stratejistleri muhakkak ki benden daha iyisini bilirler ama naçizane tavsiyem teşkilatlarınıza acıyınız. Çünkü nihayetinde seçim sürecindesiniz ve seçmenle muhatap olan ve vatandaşa bu gariplikleri izah etmek zorunda kalan parti teşkilatlarınızdır... Eğer ki parti teşkilatlarınıza yaptıkları hizmetlerinin karşılığını alan profesyoneller gözüyle bakıyor ve ne kadar zorlandıklarını önemsemiyor iseniz, bari hiç değilse size ümit bağlamış, yaşanan bütün olumsuzluklara, baskılara, eleştirilere rağmen size hala kalben bağlı olan ve son yıllarda ortaya saçılan bir dünya yanlışlar nedeniyle utancını ve mahcubiyet duygusunu vicdanına gömmüş olan ama hala size oy vermeye niyetli Cami cemaatinden seçmenlerinize acıyınız...

İzmir Adayları Çiğli'ye Gidin

Buradan bütün İzmir adaylarına açık çağrı yapıyorum. Çiğli’deki sorun malumunuz. Çiğli TOKİ evlerinde heyelan nedeniyle kaymalar var. Yollarda, binalarda çatlaklar oluşmuş ve burada oturan vatandaşlar gerçekten çok korkmuşlar; mağdurlar…

Sizlerde mademki millete hizmete talipsiniz, şimdiden başlayın hizmete. Gidiniz ve Çiğli’deki vatandaşların kalbine dokununuz, dertlerini dinleyip sorunlarını çözmek için ne yapabiliyorsanız yapınız. Unutmayın, bu halk zor gününde yanında olanı unutmaz!

YORUMLAR

  • 0 Yorum