Diyanet' in Mercedes' i
Şirin Kurban

Şirin Kurban

Şirin'in Penceresi

Diyanet' in Mercedes' i

29 Mayıs 2015 - 14:26

Seçimlere çok az bir süre kaldı. Bütün partiler doğal olarak var güçleriyle kalan bu kısa süreyi en iyi şekilde geçirerek oylarını artırmanın ve bu süreci başarıyla değerlendirmenin peşindeler. Hal böyle olunca da seçim meydanları iyice hararetlenmeye başladı.

Geçtiğimiz hafta miting meydanlarında pek çok polemik konusu vardı. Bu polemiklerin başında ise Diyanet İşleri Başkanlığı ' na alınan Mercedes marka aracın maliyeti geliyordu. Ben şahsen daha önceki yazılarımda özellikle Ak Parti ile HDP arasında muhafazakar Kürt seçmenleri ikna etmek için kıyasıya bir yarış olduğunu belirtmiştim. Zira bu seçimlerin en çok merak edilen konusu HDP ' nin barajı geçip geçmeyeceği meselesidir. Hemen hemen bütün anketler HDP 'yi bıçak sırtında gösteriyor ki bu durumda tek bir oy bile önem kazanıyor elbette. İşte tam da bu noktada ben , HDP ' yi yüzde 6 lardan baraj sınırına yaklaştıran oyların sanılanın aksine muhalif kesimden değilde daha önce Ak Parti' ye oy vermiş ''muhafazakar Kürt'' kesimden geldiği kanaatindeyim. Durum böyle olunca her adımını anketlerle ölçerek atan Ak Parti, HDP' ye kayan oylarını geri almak adına bir dizi hamleler yaptı. Bu hamlelere Cumhurbaşkanı Sn. R. Tayyip ERDOĞAN' ın hamleleri ile HDP lideri Demirtaş' ın artık iyiden iyiye stand-up gösterilerine dönüşen ve özellikle genç seçmen üzerinde etkisini gitgide artıran mitingleri de eklenince arada olan Diyanet İşleri Başkanlığı'na oldu.Bir nevi piyango ona çıktı yani ama bu pek de memnun edici bir piyango sayılmaz. Gerçi nihayetinde Diyanet İşleri Başkanı Sn. Mehmet GÖRMEZ' e hediye edilen ,eskisinden daha özellikli mercedesi hatta üzerine bir de özel uçak jestini düşünürsek piyango kavramı yerine oturmuş gibi durmuyorda değil.. ama latife bir yana , ben Cumhuriyetin bu saygın kurumunun bu polemiklerle yıprandığı kanaatindeyim. Keşke tüm taraflar bu konuda daha hassas davransa da Diyanet İşleri Başkanılığı siyasetten ve tabii her türlü polemikten, şaibeden uzak görevine devam edebilse...Çünkü bazı kavramlar, bazı kurumlar vardır ki yıpratılmamalıdır yıpranmamalıdır!!

İzmir' i Seven Üzülmez, Pişman Olmaz

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Sn.Cuma İÇTEN: yazımın bu kısmını size ve sizin gibi İzmiri anlamayan, bilmeyen, sevmeyen yada sevemeyen herkes için kaleme alıyorum.. Biliniz ki attığınız tweet ler İzmirlileri üzmüş, yaralamış, yıkmış hatta ve hatta kızdırmış bile değildir. Çünkü İzmir ve İzmirlileri anlamak için öncelikle onları sevmek gerekir. Sadece boyozumuzun tadına bakarak anlayamazsınız İzmir'i , her daraldığınızda Körfeze koşmak nedir bunu anlamak mühimdir. İzmirli'nin özgürlüğüne olan düşkünlüğünü, Hasan Tahsin' in attığı o ilk kurşundan bağımsız olarak ,sadece açık giymek,içki içmek, eğlenmek diye yorumlamanız, İzmirimizi ''Haşhaşilerin Başkenti'' ilan etmeniz, sizin bize ne kadar uzak olduğunuzun en bariz göstergesidir. Sizin bize uzak olmanız İzmirlilerin hiç umrunda değil de seçime şunun şurasında 10 gün kala her parti gibi başarılı olmak için çaba sarfeden partinize vermeye çalıştığınız zarar siyasete de aynı oranda uzak olduğunuzun kanıtıdır ve sanırım işte bu uzaklığınız partiniz yönetiminin hayli umrunda olacaktır. Nitekim Ak Parti İl Başkanı Sn. Bülent DELİCAN size gereken cevabı vermiştir.

Bütün İzmir'li hemşehrilerim ve sevgili okurlarım haftaya görüşmek üzere hoşça ve sevgiyle kalın...

YORUMLAR

  • 0 Yorum