Erdoğan Çok Haklıymış
Şirin Kurban

Şirin Kurban

Şirin'in Penceresi

Erdoğan Çok Haklıymış

03 Temmuz 2015 - 14:50

Türk siyaseti iç ve dış gelişmelerle son derece hararetli bir dönem geçirmeye devam ediyor. Bizler de bu hararetli gündem içerisinde var gücümüzle bir yandan yaşananları analiz etmeye diğer taraftan da geleceğe dair öngörülerde bulunmaya, naçizane fikirler yürütüp görüşlerimizi aktarmaya çabalıyoruz .Fakat ne yalan söyleyeyim ben kendi adıma son günlerde oldukça zorlanıyorum.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; ben bu köşede ülkemin meselelerine bir pencere açtığım ilk gün, yazılarımda hiç bir siyasi partinin ,hiçbir oluşumun,hiçbir topluluğun propagandasını yapmayacağımı, sadece ve sadece ülke menfaatlerinin gerekleri doğrultusunda ilkeli bir duruşla, var olan bilgi ve birikimlerimle, tamamen objektif değerlendirmelerde bulunacağıma dair bir söz vermiştim. O ilk günden bu yana da vermiş olduğum sözün gereğini yerine getirdiğimi düşünüyorum. Allah (c.c) nasip ederse bundan sonraki günler ve haftalarda da bu ilkeden asla vazgeçmeyeceğim. Bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim çünkü son dönemlerde gazetecilik mesleğine dair öylesine olumsuz örneklere şahit oluyoruz ki , bu olumsuz örneklerden etkilenen okurlarımız , yazılarımıza farklı anlamlar yüklemeye hazır bir gözle bakabiliyorlar. Elbette ki özel hayatlarımızda bizlerin de mensubiyetlerimiz olabilir kendi görüşlerimize göre taraf olabiliriz ancak bu platform tarafgirlik kaldırmaz . Ben de bu bilinçle ve siz değerli okuyucularıma saygımdan bundan sonraki yazılarımda da kim kırılır kim incinir diye düşünmeden ilkelerime sadık kalarak yazmaya devam edeceğim...

Bu açıklamadan sonra esas konumuza geri dönelim;

Her ne kadar bana göre geçtiğimiz haftanın en önemli meselesi MGK da alınan kararlar ve Suriye sınırımızdaki gelişmeler olsa da ben önceliği 26. Dönem Meclis Başkanlığı seçimlerine vermek istiyorum. Lafı fazla uzatmadan Cumhurbaşkanı Sn. R. Tayyip Erdoğan`ın Başbakanken söylediği bir sözü hatırlatıp son söyleyeceğimi ilk baştan söylemiş olayım . Ne demişti dönemin başbakanı; " siz böyle muhalefet yapmaya devam ettiğiniz sürece Ak Parti daha çok iktidar olur." . Doğru söze ne denir ki? Sn. Cumhurbaşkanı yerden göğe kadar haklıymış. Şimdi çarşamba günkü Meclis Başkanlığı seçimleri tam da bu sözün gereği gibi muhalefetin elbirliğiyle Ak Parti adayı Sn. İsmet Yılmaz'ın Başkan seçilmesiyle sonuçlandı.Hem Meclisin yeni başkanını hem de üstün strateji yeteneklerinden ötürü muhalefet partilerini tebrik ediyor, milletin geleceği adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Bu seçimlerde herkesin üstünde durduğu konu MHP'nin takındığı tavır oldu. Aslına bakarsanız ben de bu konu da sayfalar dolusu yazı kaleme alabilirdim. Ancak buna ne yerim ne de zamanım müsait değil. Sadece şunu belirtmek isterim, eğer ki MHP başkanlık seçimlerinde " Kardeşim ben Ak Partıyle koalisyon kurmak için anlaştım . Bu anlaşmanın gereği olarak da Meclis Başkanlığı seçimlerinde Ak Partinin adayını destekliyorum" demiş olsaydı, hiç kimse buna itiraz edemez , MHP de kendini bugün düşürdüğü duruma düşürmemiş olurdu. Ancak MHP bunu yapmak yerine bir yandan Ak parti'ye karşı sert söylemlerine devam ederek diğer taraftan netice itibariyle Ak Partinin adayının önünü açınca bana göre halk nezdinde ki inandırıcılığına ciddi bir darbe vurmuş oldu. Eğer ki bundan sonraki süreçte MHP bu anlaşılmaz ve uzlaşmaya kapalı tutumunu sürdürmekte ısrarcı olursa ; son derece kuvvetli bir ihtimal olarak görünen bir erken seçimde de kendisini sıkıntıya sokacak bir neticeye hazırlıklı olmalıdır. Şimdiden söyleyeyim...

Son olarak sınırlarımızdaki gelişmelere dikkat çekmek istiyorum. Farkındamıyız bilmiyorum ama Türkiye her geçen gün adım adım bir savaş ortamına doğru ilerlemektedir. Meclis Başkanlığı seçimlerinden hemen sonra Sn. Bahçeli'nin " Türkiye tüm güçleriyle Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturmak için harekete geçmelidir" mesaji , ilerleyen günlerde kurulması ihtimali güçlenen Ak Parti-MHP koalisyonunun ilk icraatı hakkında yeterince fikir sahibi olmamızı sağladı. Buna göre önümüzdeki günlerde Dış politikadaki gelişmeler, iç siyasetinde belirleyicisi niteliğinde olacaktır.

Haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere hoşça ve sevgiyle kalın...

YORUMLAR

  • 0 Yorum