Haftalardır yurdun Güneydoğu bölgesinde yaşananlar hepinizin malumu. Bir ''Hendek Siyaseti'' lafıdır gidiyor. Peki nedir bu '' Hendek Siyaseti'' ? Neyi amaçlıyor? Bu kadar zamandır kime ne kazandırdı ?
Bölgeden gelen haberlere istinaden bir bilgiyi sizlerle paylaşacağım ve hemen akabinde de en son söylenmesi gerekeni en baştan söyleyeceğim; Son haftalarda bölgede yaşanan olayların neticesinde tam 120 çocuk yetim kaldı. Yitirdiğimiz polis veya asker şehitlerimizin arkasında bıraktıkları tam 120 evlat. Olaylar başladığı günden bugüne kadar bölgede yaşayan tam 44 çocuk hayatlarını yitirdi. Yüzlercesi , binlercesi, okullarını (artık yerlerinde olmayan), mahallelerini, hiç unutulmayacak çocukluk aşklarını, arkadaşlarını geride bırakıp bir meçhule göçmek zorunda bırakıldılar.Yani ; bu aptal siyasetin yol açtığı tabloda, bir nesil gözlerimizin önünde cayır cayır yanıyor. Şimdi bu tabloyu gören herkesin yapacağı gibi ben de son sözü en başta söylüyorum. YERİN DİBİNE BATSIN! HENDEKLERİNİZDE, SİYASETİNİZDE....
7 Haziran seçimleri öncesinde Demirtaş ' ın liderliğinde HDP ' nin kendisini konumlandırdığı '' Türkiye' lileşme '' siyasetini; ne yalan söyliyeyim, her ne kadar hiçbir zaman ve hiçbir zeminde aynı dünya görüşünde bulunmamış ve bulunmayacak olsamda , ben de memleketin hayrına ve çok olumlu bir siyaset olarak görmüştüm. Aslına bakarsanız o dönem ki siyaset tarzının, farklı konularda katılmadığım kısımları belirtmiş olmakla beraber, halen en doğru yol olduğuna olan inancım da değişmedi. Ancak ne var ki; aradan geçen zaman HDP' nin resmen tüm Türkiye' yi aldattığını ve şu sıralarda attığı tüm adımlarla gitgide memleketin en önemli meselesine çözüm üretmek bir tarafa dursun , sorunun kaynağı haline dönüşmeye başladığını hepimize gösterdi.
HDP ; kendisini bir Türkiye partisi haline dönüştürecek; azınlık meseleleri, işçi sınıfının hakları, barış , demokrasi vs. söylemlerini bir kenara bıraktı ve adeta PKK' nın takım elbiseli, kravatlı sözcüleri gibi basiretsiz, tutarsız, kimliksiz ve memleketin içine ateş düşürmekten başka bir işe yaramayan söylemlerin ve eylemlerin peşinden gitmeye karar verdi. Adına '' Hendek Siyaseti '' denilen Özyönetim, Özerklik saçmalıkları gibi ülke birlik ve bütünlüğüne alenen tehdit oluşturacak ve Bağımsız hiçbir Devletin izin vermesinin mümkün olmadığının gün gibi aşikar olduğu, hayallerin savunuculuğunu yapmalarını, ben hiçbir şeyle izah edemiyorum. Bölgede yaşayan ve bu acımasız tutumun direkt mağduru olan Kürt kökenli yurttaşlarımızın da izah edebildiklerini hiç zannetmiyorum. 7 Haziran seçimlerinden sonra 1 Kasım'da barajın kıyısına kadar çekilmelerini hatta güçlü oldukları Doğu ve Güneydoğu illerinde dahi oy kaybı yaşamış olmalarını doğru okuyamayan HDP yöneticileri bilmeliler ki ; dillerinden düşürmedikleri ''halkların kardeşliği'' sloganı sayesinde , sözcülüklerini yaptıkları PKK siyasetlerinin, peşinden gittikleri sürece , bu vesayetten kurtulmadıkları sürece, eninde sonunda unutulmaya , kaybetmeye mahkumlardır...
YORUMLAR