Çok şükür beklenen gün geldi çattı...
Son derece tedirgin olduğum seçim sürecini ülke olarak çok büyük bir felaket yaşamadan atlattık sayılır. Şimdi iş şu son iki günüde, partilerin liderlerinden üyelerine, seçmenlerinden sandık görevlilerine kadar herkesin sağ duyuyla hareket etmesine, bu seçimleri de kazasız belasız ve dillerden düşürmediğimiz ikiyüz yıllık Demokrasi kültürümüze yakışır şekilde tamamlamamıza geldi.
Son bir kaç seçimdir özellikle muhalefet cenahından oy sayımlarıyla ve dolayısıyla seçim sonuçlarıyla ilgili bir şaibe iddiası yayılıyor. Muhalefet bu konuda şaibenin kaynağı olarak iktidarı gösteriyor. İktidar cenahına bakacak olursak, onlarda özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde aynı dertten müzdarip. Yani HDP ' nin güçlü olduğu bölgelerde seçmenlerin tehdit edildikleri için kendi inisiyatifleriyle sandığa gidemediklerini ve seçime gölge düştüğünü düşünüyorlar, iddia ediyorlar.
İyi de Şimdi ben buradan iktidar muhalefet ayırmadan tüm siyasilere bir soru sormak istiyorum. Siz saygıdeğer siyasilerimiz biz seçmenlerinizden ne istiyorsunuz acaba??
Yani bir tarafta Cumhuriyet Halk Partisi var. Bu parti Cumhuriyeti kuran parti olmakla övünüyor. Peki sormazlar mı o zaman ya Cumhuriyeti kuran parti olarak seçmenlerinizin oylarına sahip çıkacak bir örgütünüz yok mu diye? Yada Milliyetçi Hareket Partisi..Yılların partisi Ülkü Ocakları gibi gençlik örgütleri olan Türk siyasetinin en köklü siyasi partilerinden.. sormazlar mı ya parti örgütleriniz, ülkü ocaklarınız ne iş yapar , niye size verilen oyu koruyamıyorsunuz?? İktidara gelince... Madem ki Doğu ve Güneydoğu da seçmenlerinize baskı yapıldığını düşünüyorsunuz buna nasıl ve niye izin veriyorsunuz?? Sormazlar mı size de ''arkadaş polisi, jandarması olan ben miyim?Bunlar size bağlı değil mi? O bölgelerde Türkiye' nin bir parçası değil mi??O bölgelerde başka bir parti mi iktidar?? ''diye....
Ne güzel...Seçmenleriniz sizleri dinlesinler.Yetmez! İkna olsunlar .Yetmez! Sizleri severek, size sahip çıksınlar. Yetmez! Peşlerinizden o miting senin bu partili buluşması benim koştursunlar.Yetmez! Sizin yerinize sizlerin politikalarınızı eşlerine dostlarına anlatıp onları ikna etsinler. O da Yetmez!
Neymiş ? Bir de verdiği oya sahip çıkacak, sandıklara oturacak, ıslak imzalı tutanakların peşinden koşacak, elektrik kesintilerine dikkat edecek falan filan.... Peki bizler bütün bunları yaparken sizler ne yapacaksınız acaba ? Durun ben tahmin edeyim.Sizlerde lütfedip memleketi yöneteceksiniz doğru mu? Yok öyle ihaleyi halka bırakmak. Bi zahmet seçmenlerinizin verdiği oylara da sahip çıkınız.
Sizler bu ülkeyi yönetmeye talipsiniz efendiler. Bu ne demek biliyorsunuz değil mi? Yani Allah c.c korusun yarın bir savaş kararı verilmesi gerekse siz vereceksiniz. Halkın güvenliğini sağlığını eğitimini yöneteceksiniz. Peki daha verdiğimiz bir oya bile sahip çıkamıyorsanız bütün bu zor görevlerin üstesinden nasıl geleceksiniz?
Lütfen ; her seçmen oy kullanmayı bir vatandaşlık görevi olarak görsün ve geleceği hakkında duyarsız kalmasın. Sandığa gitsin, demokratik hakkını kullanıp oyunu versin! Sonrasında çıkan sonucada herkes saygı duysun. Lütfen seçimlerden sonra partilerimiz çıkıp da ; ama oylarımız çalındı , sandıkta hile vardı vs. diye ağlamasın. Bu sözlerim iktidar-muhalefet herkes için geçerlidir.
Sağduyunun hakim olduğu, sağlıklı bir seçim günü geçirmeyi temenni ediyor ve çok küçük bir seçim tahmini yaparak yazımı öyle bitirmek istiyorum..Ben sahadaki gözlemlerime dayanarak bu seçimin sürprizini MHP ' den bekliyorum.Yanılıp, yanılmadığımı, Ak Parti ' nin oylarını koruyup koruyamayacağını, CHP 'nin yaptığı atılımın karşılığını alıp alamayacağını ve tabiki de HDP ' nin barajı geçip geçmeyeceğini merakla bekleyip göreceğiz...
Seçimlerden sonra görüşmek üzere..Hepiniz hoşça ve sevgiyle kalın...
YORUMLAR