Soru 6 : Peki 1Kasım seçimlerine partiler özelinde değerlendirecek olursak ; CHP neden başarısız oldu ?
Cevap : Şunu artık kabul etmek gerekir ki ; bu Ülkede çok muazzam , çok radikal , çok mucizevi bir gerekçe olmaksızın ‘’ sol ‘’ kavramının tutulması , hele hele CHP adı altında sol politikaların halk nezdinde karşılık bulması çok ama çok zor bir iş : tek partili dönemden bugüne Anadolu insanında yer etmiş ve gecen zaman içerisinde usta siyasiler elinde işlene işlene adeta bir efsaneye dönmüş bir yığın mazi ile CHP ‘nin ağzı ile kuş tutması bile işe yarar mı emin değilim .Nitekim her ne kadar ağızları ile kuş tutmuş olmasalar da , 7 Haziran seçimlerine oldukça iyi hazırlanmış bir ekonomik vizyonla girmiş ,son derece demokratik bir sistem olan ön seçim yoluyla adaylarını belirleyerek teşkilatlarında bir heyecan ,bir sinerji yaratmaya çalışmış olan partinin aldığı oy oranı ortada %25 … Peki CHP bunları hiç yapmasaydı, rahmetli Ecevit’in DSP’sinin esamisinin okunmadığı, HDP’nin de PKK gölgesinden kurtulamadığı bir yerde CHP nin oy oranı ne olurdu? yine % 25 …. Hal böyleyken CHP’nin sorunu başka yerde araması ve geçmişi ile gerçek anlamda yüzleşmesi gerek. Karizmatik bir siyasi lider bulmak, halkı ikna edebilecek politikalar üretmek ve tatbiki de beyaz Türklük jakobenliğinden ve İlber hocanın değimi ile kasaba laikliğinden öte bir icraatı olmayan çalışmayı , halkla teması hiç sevmeyen teşkilat yapısından kurtulmak ise bu yüzleşmenin sonrasında yapılması gereken işlerdir .
Soru 7 : MHP ^ hayır ! ^ da aradığı hayrı buldu mu ?
Cevap : Bu soruya doğru cevabı verebilmek için öncelikle MHP’ nin 1 Kasım seçimleri öncesinde izlediği siyasi politikalar ile ne elde etmeyi amaçladığını anlamak gerekir . Zira ben ; MHP yönetiminin iktidar olmayı amaçlayıp , amaçlamadığı konusunda derin şüpheler içerisindeyim . Bu sözümün karşısında , alınmaya , tepki vermeye hazır bekleyen ve MHP’liliği Devlet Bey’e kayıtsız şartsız biat etmek zanneden okuyucularım varsa eyer ; onlara şu soruyu sormak isterim 7 Haziran seçimleri ile 1Kasım seçimleri arasında Devlet Bey’in yapmış olduğu 3-5 adet salon konuşması dışında (_ki en son konuşmasında Türkiye’nin koalisyon tarihçesini anlatarak istikrar vurgusu yapmıştır ..! ) elle tutulur hiçbir seçim çalışması yürütmeyen, memleket meseleleri ile ilgili vizyonu ; hiçbir sorumluluk almadan herkese ve her şeye karşı olmak olan , artık klişeleşmiş ‘’ Şehitler ölmez Vatan bölünmez ‘’ nidalarında ki hamasetin arkasında saklı Karagümrük – Osmaniye –Adana karışımı bir külhanbeyliği ile açıkça halkı ve hatta kendi tabanını sıklıkla azarlayan bir lider ve bu lidere ölümüne bağlı bir parti üst yönetiminin politikaları ile , sizler ; gerçekten bir an için olsun MHP yi iktidarda hayal edebildiniz mi? Yada başka bir değişle ; Sn Bahçelinin seçim gecesi 5 ay gibi kısa bir sürede 40 Millet Vekili kaybetmiş olmanın tesellisini , kendi tabiri ile ‘’ Meclis’te temsil kabiliyeti elde etmiş olmakta ‘’ aramasını içinize sindirebiliyor musunuz ? Siz içinize sindirirsiniz yada sindiremezsiniz bilemem ancak bu saydığım politikalar nedeni ile MHP 1 Kasım seçimlerinin tartışmasız en dramatik mağlubudur.
Soru 8 : Selahattin Demirtaş ve HDP’nin yıldızı erken mi söndü ?
Cevap: Açıkçası 1Kasım seçimlerinden sonra HDP için yapılabilecek en doğru tanım ‘’ mağluplar arasında bir galip ‘’ tanımı olacaktır çünkü; HDP’liler 7 Haziran seçimlerinden sonra aldıkları oy oranı ile gerçekten de beklenen ve hedeflenen oy oranının üzerinde ciddi bir başarı elde etmişlerdi dolayısıyla bu başarı 1 Kasım seçimlerindeki beklentiyi arttırdı oysa ki; 1Kasım seçimlerinde alınan netice 7 Haziranda çıksaydı zannediyorum ki HDP Genel Merkezinin önünde yine halaylar çekilir, havai fişekler patlatılırdı ben bu nedenle HDP’yi diğer muhalefet partilerinden ayrı bir yerde değerlendiriyorum ancak elbette ki; HDP de kendi içinde 5 ayda kaybedilen % 2’nin nedenlerini sorgulamalıdır. Türkiyeleşme ideasında ki partinin çantada keklik gördüğü doğu ve güneydoğu oylarını böyle çokta çantada keklik görmemesi gerektiği, sivil siyasetin PKK’nın gölgesinde yapılamayacağının anlaşılması ve bu duruma bölge halkının da tepki gösterdiği görülmelidir bu yanlışlar fark edilir ve giderilebilirse, seçim süreci boyunca siyasete ciddi bir renk katan Sn Selahattin Demirtaş kendi siyasi geleceğini devam ettirebilir. İşi çok zor çünkü ; 1 Kasım seçimleri öncesi görüldü ki Demirtaş’ın ziyası , İmralı ve Kandil’in alışılmış karanlığını bayağı ürkütmüş !
Soru 9 : Peki Ak Parti sahip olduğu % 50 ile 2023 hedeflerine ulaşabilir mi ?
Cevap : Türk siyasetinde yarın neler olacağını kestirmek çok zor ancak şuanda görünen bu sorunun cevabı tamamı ile Ak Partinin kendi elinde konu seçim kazanmak oldu mu bu konuda Ak Partinin başarısı ortada ancak şunu da göz ardı etmemek gerekir seçimlerden önce Sn Bülent Arınç’ın da belirtiği bir diğer % 50 var eğer ki ; Ak Parti bugünden itibaren politikaları ile toplumun bütün kesimlerini kucaklayıcı herkesi mi dinleyen anlamaya çalışan bir siyaset izler ve tabi ki çok mahir olduğu icraat üreten parti konumunu daha da ileriye taşırsa ,halkın problemlerini azaltarak refahını artırmayı başarırsa kendisini destekleyen % 50 yi daha da büyütmemesi için hiçbir neden yok . Kanaatimce bu rakipsiz ortama aldırmadan Ak Partinin izlemesi gereken yol bu olmalıdır . Aksi durum hiç aklıma dahi getirmek istemiyorum ama % 50 değil % 80 de olsa memleketi yönetilemez hale getirir ki bu durumda da sadece Ak Parti değil tüm Ülke çok şeyler kaybeder .
Soru 10 : Son olarak 1 Kasım seçimlerinin sonrasında Türkiye’yi neler bekliyor ?
Cevap : Bence sorulması gereken en doğru soru tamda bu . Çünkü 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarında anket firmalarının fena halde yanılması herkesi yanlış bir yere yönlendirdi seçimler bittiği günden beri herkes başarının veya başarısızlığın nedenlerini sorgulamaya başladı , oysa ki ortada bir gerçek var memleketin hiç vakit kaybetmeden çözülmesi gereken meseleleri var ve artık seçimler bitti . Şimdi bu saatten sonra % 50 ‘lilik halk desteğinin verdiği güçlü bir iktidarla önümüze bakmak zorundayız Türkiye 2011 yılında bu şansı bir kere daha elde etmişti ancak ne var ki ; o dönemden sonra ortaya çıkan Ergenekon, Balyoz son dönemlerde Paralel yapı vs meseleleri nedeni ile bu fırsatı kaçırmış olduk artık yeni bir macera ve iç kavgalarla kaybedecek vaktimiz kalmadı Ak Parti 1Kasım seçimlerinde elde ettiği güçlü iktidarı kurucu ilkelerinde bulunan AB yolunda ilerleme , daha fazla özgürlük daha fazla kalkınma ve olmazsa olmaz herkese Adalet tesis etmek için kullanırsa Türkiye hepimizin özlemle beklediği yaşanılabilir bir Ülke olmak yolunda hızla ilerleyecektir .
Not : 1 Kasım seçimlerini derinlemesine analiz ettiğim yazımın 1. Bölümüne göstermiş olduğunuz yoğun teveccühten dolayı hepinize şükranlarımı sunuyorum .
Haftaya görüşmek üzere hoşça ve sevgiyle kalın ……
YORUMLAR