Avrupa Birliği Genişlemesinin Yönetişim Perspektifinden...
Süleyman Gök

Süleyman Gök

Süleyman GÖK ile Genç Gündem

Avrupa Birliği Genişlemesinin Yönetişim Perspektifinden İncelenmesi

17 Aralık 2014 - 11:45

Yönetişim, çok düzeyli/ katmanlı yönetişim perspektifinden Avrupa Birliği’ndeki genişleme/ bütünleşme politikalarını analiz etmemiz mümkündür. Bilindiği üzere, Avrupa birliğinin bütünleşmesini birden çok teori açıklamakta ve bütün teoriler farklı açılımlar kazandırmaktadır.

Avrupa Birliği’nin bütünleşme sürecinde yönetişim anahtar kavramlardan birini oluşturmaktadır. Avrupa yönetişimine hem birliğin içinde olduğu meşruiyet krizini aşmak, hem de genişleyen birliğe etkin bir işleyiş kazandırmak açısından önemli işlevler yüklendiği izlenmektedir.

Sovyetler Birliği’nin yıkılması ve Doğu Avrupa ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmalarıyla birlikte AB, kıtada barış ve istikrarı kalıcı hale getirmek için eski demir perde ülkelerini kapsayacak şekilde genişleme kararı almıştır. AB’nin geleceği tartışması, genişleme perspektifi ışığında gerçekleşmektedir. Gelecekte üye sayısı yaklaşık iki katına çıkmış bir birliğin, mevcut kurumsal yapısı ve karar alma mekanizmalarıyla yeterince etkin bir biçimde işlemeyeceği görüşü genel kabul görmüştür.

Avrupa Birliği’nin bütünleşmesine yönelik birden çok kurumsal çalışmaların olduğunu belirtmiştik. Bu noktaya kadar ele alınan kurumsal çalışmalar Avrupa bütünleşmesini doğal olarak uluslararası ilişkiler disiplininden gelen yaklaşımlar çerçevesinde incelemiş ve bu yaklaşımlar temelinde açıklamalar getirmeye çalışmıştır. Fakat Avrupa bütünleşmesi zamanla gerek genişleme gerekse de derinleşme anlamında daha da büyüyerek kurumsal yapıların da artık inceleme konusu haline gelmesini gerekli kılmıştır. Bir başka deyişle, ulus üstü yapılanmanın unsurları ve bu unsurların bütünleşme sürecindeki etkilerini incelemenin yanında, bütünleşme süreci kapsamındaki siyasi, ekonomik ve sosyal politikaların hangi kurumsal düzlemlerde gerçekleştiği ve bunun yerel, ulusal ve ulus üstü düzeylerdeki etkilerinin ne olduğu önem kazanmaya başlamıştır

AB genişlemesine çok düzeyli yönetişim yaklaşımı açısından bakıldığında ise, genişlemenin nedenlerini açıklamaktan ziyade, AB yönetişimi, kurumsal gelişimi ve üyelik başvurusunda bulunan ülkelerin yönetim yapısı üzerinde ne gibi sonuçlara yol açtığının değerlendirildiği görülmektedir. Buna göre, ODAÜ’lerin AB’ye dâhil olmalarının, birlik içerisinde ekonomik kalkınma seviyesi, yönetim yapıları, siyasi fikirler, parti sistemleri bağlamında heterojenliğe yol açacağı ileri sürülmektedir. Çok düzeyli yönetişim AB’de karar alma ve uygulama sürecinde devletler yanında ulusal, ulus altı, ulus üstü ve uluslararası düzeyde birçok siyasi ve sosyal aktörün yer aldığını; politikaların oluşturulmasında dış ilişkiler, iç piyasa, tarım ve çevre gibi konuların aktörler tarafından farklı şekilde ele alındığını; AB’nin karar alma mekanizmasında devletler ya da devlet dışı aktörler arasında bir hiyerarşinin olmadığını belirtmektedir.

Özet olarak belirtmek gerekirse; Avrupa Birliği entegrasyonu için doğu genişlemesinin sonuçlarını anlamak için en önemli arka planı Ab içindeki heterojenliğin artması olarak görülmektedir. Heterojenlik dediğimiz zaman, ekonomik kalkınma, idari yapıların ve kapasiteleri düzeyi açısından, siyasi fikirler, parti sistemleri açısından farklılık kastedilmektedir. Avrupa Birliği, hem politika yapma ve anayasal yapısı içerisinde heterojenlik ile uğraşmak zorunda kalacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum