Modern anlamda, Türkiye - Avrupa Birliği İlişkileri 31 Temmuz 1959 tarihinde başlamıştır. Yaklaşık 55 yıllık bir süreç içerisinde ikili ilişkiler konjonktürel dalgalanmalara göre değişiklik göstererek günümüze kadar ilerlemiştir. Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri bazı yazarlarca “Leyla ile Mecnun’un” aşkına benzetilmektedir. Ancak, bilinen bir gerçek var ki, iki aktör de birbirlerine değişik konu ve alanlarda muhtaçtırlar ve bu muhtaçlık sendromu ilişkilerin ağır aksak dahi olsa ilerlemesini zorunlu kılmaktadır.
2014 yılı Türkiye’de Avrupa Birliği yılı ilan edilmiştir. Türkiye, üyelik müzakere sürecini yürüten bir aday ülke olarak, çeşitli alanlarda çalışmalar yapmaktadır.
İdari, mali, sosyal ve kültürel, siyasi gibi alanlarda Avrupalılaşma olarak adlandırdığımız bir süreç ilerlemektedir.
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından açıklanan İlerleme Raporu ve Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından açıklanan ‘ Yeni Avrupa Birliği Stratejisi ‘ ilişkilerin seyri ve içeriği hakkında akademik anlamda bazı bilgiler vermektedir.
Sonuç olarak; Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri boyutunda değerlendireceğimiz birçok konu bulunmaktadır.
Ancak, son günlerde Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin gereksiz ve önemsiz olması tarzındaki yorumların aslında güncel siyasi tartışmalar ışığında değerlendirildiğini, geçmiş ve gelecek analizi yapıldığında aslında sürecin ve denklemin bu kadar basit olmadığını belirtmek istiyorum.
Türkiye, bölgesinde yükselen bir güç olacaksa bunun yolu ciddi siyasi ve ekonomik reformlardan geçmektedir.
Bugün, Avrupa Birliğine karşı başka birlikler alternatif olarak sunulmaktadır. Çok doğru bir politikadır. Ancak uygulanacak politikalar ve girmek istediğimiz oluşumlar birbirlerinin alternatifi olarak değil, bütünleşme ve birleştirici bir unsur olarak görüldüğü zaman başarı kazanır.
Bu bağlamda özet olarak Avrupa Birliği yolunda reformların daha sağlıklı ve daha kararlı bir şekilde ilerlemesi ve yürütülmesi gerekmektedir. Bu irade beyanı Türkiye tarafında bulunmaktadır.
Son zamanlarda bakanlık tarafından yapılan toplantılar ve hükümet programında Avrupa Birliği vizyonu bu iradeyi açıkça göstermektedir.
YORUMLAR