Bu haftaki röportajımı genç bir gönüllü arkadaşımla gerçekleştirmek istedim. Bu isteğimin tabi ki de belirli nedenleri bulunmaktadır. Öncelikle, gençlerin ve gençlik çalışmaları yapan arkadaşlarımızın çalışmalarını tanıtmanın önemli olduğunu düşünmekteyim. Ülkemizde, örgütlülük oranının çok düşük seviyelerde yer alması, sivil toplum kuruluşu dediğimiz zaman aklımıza gençler ve gençlik çalışmaları gelmemesi bu nedenlerden birisidir. Bu yüzden bir gençlik politikaları çalışanı ve sivil toplum gönüllüsü olarak aktif olarak çalışan gençlerin ve gençlik derneklerinin her zaman yazılarımla ve gönüllü olarak yanında olmaya çalışıyorum. Bu yazımda, genç bir arkadaşım, Sosyal İklim Derneği başkanı Buğra Avcı ile gerçekleştirdiğimiz röportaja yer vermek istiyorum.
S.G- Öncelikle, Buğra Avcı kimdir? Tanıyalım.
B.A- 1993 İzmir doğumluyım. Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası İşletme ve Ticaret bölümü öğrencisiyim. Sivil toplum çalışmaları kapsamında, üniversitede bulunan öğrenci kulüpleri ile çalışmalara başladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Genç Girişimciler kulübünde pazarlama koordinatörü olarak görev yaptım. Dokuz Eylül Üniversitesi Gönüllüler Topluluğu üyesiyim. Habitat Geleceğini Şimdi Yönet eğitmenliği yapıyorum. Gençlik çalışmaları ile habitat sayesinde tanıştım ve daha sonra Buca’da gençlik meclisi sürecim başladı. Buca’da daha önce aktif olarak yer almayan kent konseyi gençlik meclisinin yeniden yapılandırılmasının kolaylaştırıcılığını yaptım ve kısa süre sonra yapılacak genel kurul ile yeni bir arkadaşımıza seçim ile devredeceğiz. Daha sonra, bir grup sivil toplum gönüllüsü arkadaşımızla birlikte dernek kurma kararı aldık ve batı Anadolu gençlik insiyatifi olarak çalışmalarımızı devam ettirdik. İsim değişikliği yaparak Sosyal İklim Derneği’ni kurarak şu anda gençlik çalışmaları alanında faaliyetlerimizi sürdürmekteyim.
S.G- Bu kadar genç bir yaşına rağmen çok güzel işlere imza attığını biliyorum. Peki, şu an başkanlığını yürüttüğün Sosyal İklim Derneğini nasıl tanımlarsın? Sosyal İklim Derneği deyince insanın aklına ilk olarak ne gelmeli?
B.A- Sosyal İklim Derneği dediğimiz zaman ilk aklımıza gelmesi gereken anahtar kelime diyalog ve farklı fikirlerin kapsamlı bir şekilde bir arada bulunduğu bir sivil toplum kuruluşu akıllara gelmesi gerekmektedir. Çalışmalarımızı yaparken, homojen bir kitle üzerinden değil, birbirinden farklı ve farklılıklara saygı ve hoşgörü duyan arkadaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı, projelerimizi sürdürmekteyiz. Muhalefet kültürünün geliştirilmesi için çabalıyoruz. Çoğunlukçu değil çoğulcu bir anlayış ile hareket ediyoruz. Akran eğitimi, yaygın eğitim, sokak çalışmaları, forumlar, çalıştaylar gibi bazı etkinliklerimiz olmaktadır. Son olarak, sizin de katıldığınız ‘’ Teknoloji Hayatımızın Neresinde? ‘’ forumunun çalışmalarını proje ekibimiz ile birlikte gerçekleştirdik ve ön çalışması sokak çalışmalarının sonuçlarından çıktı. Amacımız, gençlik alanında yaptığımız çalışmalar ile farkındalığın yaratılmasını sağlamak ve hoşgörü- diyalog kültürünün gelişmesini teşvik etmektir. Bütün amacımız budur.
S.G- Böyle bir amaca çalışmalarınızla katkı koyduğunuz için seni ve ekip arkadaşlarını kutlarım. Sivil toplum kuruluşlarında özellikle gençlik çalışmaları yapan ekipte, ben değil biz diyebilen ve benim tanıdığım nadir kişilerdensin, bu konuda da tebrik ederim. Peki, Buğra, İzmir’de gençlik çalışmalarını nasıl görüyorsun? Sana göre yapılan çalışmalar yeterli mi?
B.A- İzmir’i potansiyeli olan bir şehir olarak görüyorum. Ancak ne yazık ki gençlik alanında bu potansiyeli yeterince kullanamıyoruz. Öncelikle, yaşadığımız şehir bir üniversite kentidir. Şehrimizde 9 tane üniversite bulunmaktadır. Burada okuyan genç arkadaşlarımızın katılımını sağlamak için çalışmalıyız diye düşünüyorum. Çok fazla dernek var ancak gençlik alanında çalışan belli başlı dernekler, kişisel nedenlerden dolayı diyalog ve birlikte çalışma kültürüne çok fazla yaklaşmıyorlar. Ego ya da farklı bir üstten bakış ile gerçekleşiyor diye düşünüyorum bu durumu. Bana göre, şehrimizde bulunan bütün gençlik örgütleri ortak bir masada oturup sorunlarımıza ortak ve dayanışmacı bir şekilde çözümler üretmeliyiz. Diğer bir sorun ise, gençlik alanında hangi kişinin yanında yer alırsak alalım bir taraf algısının yaratılmasıdır. Yani, önyargı ve birlikte çalışmama kültürü İzmir gençlik alanında çok hâkim bir durum. Tekrar belirtmek istiyorum, Sosyal İklim Derneği olarak, tamamen sivil bir gençlik platformu oluşturulmasına inisiyatif alacağımızı söylemek isterim.
S.G- Son olarak, ülkemizdeki gönüllülük kavramı üzerine düşüncelerin nedir?
B.A- Ülkemizde, son yıllarda gençlik çalışmaları alanında hızlı bir yükseliş olduğunu görüyorum. Ancak bu hızlı yükselişe rağmen gönüllülük yavaş yavaş gelişmektedir. Öncelikle ülkemizde, gönüllülük politika belgesinin oluşturulmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum. Son olarak, Gençlik ve spor bakanlığının gençlik liderliğini meslek olarak tanımasının yerinde ve geç kalmış bir karar olduğunu düşünüyorum.
S.G- Teşekkür ederim bu güzel söyleşi için. Bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerim. Gençlik çalışmaları noktasında her zaman elimden geldiğince destek olmak istediğimi tekrardan belirtmek isterim.
B.A- Ben teşekkür ederim benimle röportaj gerçekleştirdiğiniz ve yanımızda olduğunuz için. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
YORUMLAR