Bu yazımızda girişimcilik olgusu ile başarısız girişimlerin nedenleri üzerine bir değerlendirmede bulunacağım.Girişimcilik ve son zamanların moda çalışma alanı olarak görülen “sosyal girişimcilik” alanı üzerine çalışma yapan bireylere,öğrencilere,sivil toplum temsilcilerine yönelik anahtar bilgiler verilerek bu alanlar üzerinde bilinç yükselmesini hedeflediğim yazıda gün geçtikçe daralan kamu sektörüne karşı girişimcilik kültürünün arttırılması üzerine gençlerin yönlendirilmesi gerekliliği üzerinde durulacaktır.
Öncelikle girişimci,kar amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanmaktadır.Yani bir girişimci olmak için en temel özellik yapılan bir işin,hizmetin ve üretilen bir ürünün sonucunda kar maksimizasyonunu hedeflemek gerekmektedir.Girişimci,riski üzerine alarak,başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla,üretim öğelerinin alımını yapar,bunların bir araya getirilmesi imkânını sağlar.Kar amacı güder,ancak tek amaç para kazanmak değildir.
Yukarıda belirttiğim kısa tanımlar ışığında genel bir değerlendirme yapmak gerekirse girişimcinin temel özelliklerinin bulunması gerekmektedir.Bu özellikler;
• Kendine güven duymalıdır, aynı zamanda güvenilen biri olmalıdır.
• Geri adım atabilmeli ve yeniden başlayabilmelidir.
• Sonuçları değerlendirebilmelidir.Mesleki riskleri üstlenebilmelidir.
• Yaratıcı olmalıdır.
• Cesaretli olmalıdır.
• Bireysel ve aynı zamanda da toplumsal olmalıdır.
• İyimser ve fikir sahibi olmalıdır.
• Sürükleyici ve güdeleyici olmalıdır.
• Başarı için yönlenmiş olmalıdır.
• Fırsatlardan yararlanabilmelidir.
• Yeniliklere açık olmalıdır.
• İşini seven biri olmalıdır.
şeklinde özetlenmektedir.
Son zamanlarda ulusal ve uluslar arası alanda özellikle sivil toplum alanında çalışma yapanların yakından tanık oldukları bir kavram gündemimize girmiş bulunmaktadır.Bu kavramın adı “Sosyal Girişimcilik” olarak tanımlanmaktadır.Genel anlamda sosyal girişimcilik, bizim ezberimizi bozan melez bir kavram olarak görülmektedir.Kavramın hem sosyal boyutunun hem de girişim boyutunun olması farklı tanımlamaların ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.
Sosyal girişimci, kâr etmeyi amaçlayan ama elde ettiği kârı, topluma fayda üretmek için kullanan girişimcidir.Sosyal girişimcilik, toplumsal sorunların çözümünde serbest piyasa esaslı yöntemleri benimseyen bir yaklaşımdır.Sosyal girişimler, ticari olarak kurulan ama amacı toplumsal sorunlara çözüm getirmek olan girişimlerdir.Sosyal girişimlerde başarı ölçütü, kâr değil, toplumsal değişim ve yaratılan faydadır.
Sosyal girişimler faaliyet gösterdikleri alanlarda kalıcı değişim yaratmayı,çözümlerini yaygınlaştırmayı ve uzun vadede toplumun desteğini kazanarak sorunu ortadan kaldırmayı hedeflerler. Sosyal girişimcilik, “hayırseverlikten” de “sivil toplum hareketinden” de çok farklıdır.Hayırseverlik, karnı aç olana “balık vermek” üzerine kuruludur.Sivil toplum projeleri ise temelde “balık tutmayı öğretmek” üzerine kurgulanır.Sosyal girişimcilik ise bu alanın öncü kuruluşu Ashoka’nın kurucusu Bill Drayton’un dediği gibi, balık vermek ya da balık tutmayı öğretmekle yetinmeyip balık endüstrisini kökten değiştirmeyi hedefler.
Sosyal girişimler,dezavantajlı kesimlerin yoksunluklarının giderilmesinden çevrenin korunmasına, insan hakları ihlalleriyle mücadele etmekten yok olan dillerin ve toplulukların yaşatılmasına kadar birçok alanda etkinlik gösteriyorlar. Eğitim,sağlık,çevre,insan hakları, kalkınma gibi birçok alanda sosyal dönüşüm gerçekleştirmeyi amaçlamaktadırlar.
Girişimcilik ve sosyal girişimcilik üzerine temel bazı bilgilerin verilmesinden sonra başarısız girişimlerin nedenlerinin maddeler halinde yazarak bu yazımızı sonlandırmak istiyorum.Bir sonraki yazımda ele aldığım başarısız girişimlerin nedenlerini açarak kapsamlı bir değerlendirme yapacağım.
En genel anlamıyla başarısız girişimlerin nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
1- Kurum kültürünün olmaması,
2- Yönetim şekli,
3- Ekip üyelerinin “ortak” hayallerinin olmaması,
4- Belirsiz “görev ve sorumluluklar”,
5- Düzenli olarak “paylaşım” toplantılarının yapılmaması,
6- Çalışma saatlerinin belirsiz olması,
7- Üyelerin önceliklerinin farklı olması,
8- Düzenli olarak geri bildirimlerinin alınmaması,
9- Sosyal girişimin ya da girişim yapılan çalışmanın sürdürülebilirliğini planlamamak,
10- Farklı paydaşlarla işbirliği yapmamak,
11- Her sabah aynı “duygu” ile uyanılması,
12- Kurum üyelerinin yeteneklerinin yeterince bilinmemesi,
13- Yöneticinin ya da kolaylaştırıcının belirsiz olması,
14- Düzenli aralıklarla planlamanın yapılmaması,
15- “Tatminsizlik” ya da “Doygunluk” duygusunun oluşması,
16- Yeterince iletişim kanallarını kullanmamak,
17- Ekip üyelerinin çalışma alanı ile ilgili yeterince temel bilgilere sahip olmaması,
18- Ekip üyelerinin, çalışma arkadaşların birbirlerine karşı tutum ve davranışları,
19- Ekip üyelerinin plansız hareket etmeleri.
YORUMLAR