Kuşaklar Arası Farklar ve Yönetim Politikası
Süleyman Gök

Süleyman Gök

Süleyman GÖK ile Genç Gündem

Kuşaklar Arası Farklar ve Yönetim Politikası

28 Ocak 2018 - 12:32

Türk Dil Kurumu “kuşak” kelimesini “yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaymış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu” olarak tanımlamaktadır. Her bir kuşağın farklı özellikleri olduğundan, kurumlar da sistemlerini yeni kuşaklara göre güncellemek durumundadır.

Kuşaklararası beklenti ve algı farklılıkları kişilerin örgütsel davranışlarını dolayısıyla iş dünyasını etkilemiştir. Kuşaklar arasındaki farklı özellikler, yöneten ve yönetilen olarak yönetim tarzını ve liderliği etkilemektedir.

Literatür incelendiğinde kuşak kategorileri şu şekilde sıralanabilir:

Sessiz Kuşak (1925-1945)

Bebek Patlaması- Baby Boomers Kuşağı (1946- 1964)

X Kuşağı (1965-1979)

Y Kuşağı (1980-2000)

Z Kuşağı (2000 ve sonrası)

Kuşaklar arası farklılıkların milattan önceki yıllardan beri insanoğlunun gündemini meşgul eden bir konu olduğuna dair görüşler vardır. Her dönem insanlar kendilerinden sonraki kuşakları anlamakta güçlük çekmiş ve yeni kuşaklar eskileri geri kafalı bulmuştur. Şu bir gerçek ki günümüz iş dünyasının da üzerine çok konuştuğu ve kafa yorduğu konu kuşakların hayata ve işe bakış açılarının farklı olduğudur. Peki, neler farklı? İletişim tarzı, düşünme tarzı, motivasyon faktörleri, öncelikler, öğrenme şekli ve ihtiyaçları, görünüm, karar verme süreci, çalışma tarzı ve beklentiler çoğu zaman oldukça farklıdır. Bu durum hem ilişki yönetimi hem de tutundurma açısından çok ciddi önem arz etmektedir.

Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z kuşağı ise artık sokakta birdirbir oynamıyor, ipad’leriyle sosyalleşiyor.

Sosyal yaşamda 3 kuşağın bir arada yaşadığı düşünüldüğünde farklı çatışma ortamların gerçekleştiği görülmektedir. Hayata bakış açısı, iletişim tarzları, yönetim yaklaşımları, iş yapma kültürü, müzik tercihleri gibi farklı değerler çerçevesinde kuşaklar arasında bir yaklaşım farklılıkları kolayca gözlenmektedir. Bu farklılıkların birisi gerek şirketlerimizin gerekse de kamu sektörünün geleceğinde önemli rol oynamaktadır. Bu da gelecek nesillerin iş yapma kültürüne bakış açıları ve yönetim algılarıdır.

21. yüzyıl beraberinde yönetim alanında köklü değişiklikler getirmiştir. 19.ve 20.yüzyıl yönetim paradigmaları yerini daha katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir sistem olarak görülen yönetişim yaklaşımına bırakmıştır. Y ve özellikle Z kuşağı artık çok düzeyli yönetişim yaklaşımı çerçevesinde kararlarını almakta, esnek iş gücüne inanmaktadır. Kararların tek bir merkezden alındığı sistem yerine daha katılımcı ve heterarşik bir yönetim yaklaşımını benimseyen Z kuşağı gençleri ile birlikte günümüzde liderlik ve otorite kavramları da değişikliğe uğramaktadır.

Özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin, kamu sektörü temsilcilerin, yerel yöneticilerin, siyasi kişiliklerin bilmesi ve önemsemesi gereken kuşaklar arası farklılık günümüzde önemli bir kavramdır. Karar alma mekanizmalarında bulunanlar hedef kitlelerine yönelik kampanya ve savunuculuk çalışmalarını bu arka plan dahilinde yürütmeli, stratejik iletişim yaklaşımı doğrultusunda gerçekleştirmelidir.

Dolayısıyla tüm organizasyonel sistemler insanlar için varken, bu sistemlerin insanları yönetmeye değil, onlarla birlikte işleri ve ilişkileri yönetmeye odaklanması gerekmektedir. Bunu yapabilmek için en etkin yöntem ise kuşakların özellikleri iyi analiz eden ve bu kapsamda stratejik iletişim mekanizmasını kuran, değişen yönetim anlayışına göre hareket eden bir yönetişim politikasını kurumsallaştırmaktır. Ben yaptım oldu, anlayışından ziyade birlikte yapabilme ve ortak akıl kültürünü çalışmalarımızda yaygınlaştırmalıyız.

YORUMLAR

  • 0 Yorum