Smyrna Kriterleri ve Akdeniz Barışı
Süleyman Gök

Süleyman Gök

Süleyman GÖK ile Genç Gündem

Smyrna Kriterleri ve Akdeniz Barışı

03 Mart 2018 - 21:09

Akdeniz, tarihsel, kültürel ve ekonomik mirasıyla geçmişten günümüze önemli bir bölge ve çalışma alanı olarak var olmuştur. Bu var olmanın, farklı aktörler ve farklı çıkarlar çerçevesinde okunması mümkündür ancak en genel tanımıyla binlerce yıllık ortak kültür ve medeniyet havzasını ve bilincini bünyesinde barındıran Akdeniz, her dönem çekim noktası olmuş, insanlık tarihinde eşsiz bir yerde bulunmuştur.

Yazımda Smyrna Kriterleri çerçevesinde Akdeniz barışını sorgulamak ve gerek bölgemizde gerekse coğrafyamızda meydana gelen sosyo ekonomik ve sosyo politik gelişmelere İzmir’den yani Smyrna’dan bakarak, medeniyet tarihimizde oluşturduğumuz temel değerler ışığında bölgemizde kalıcı ve sürdürülebilir barışı inşa etmenin yollarını ve gerekliliğini tartışmak olacaktır.

Son zamanlarda yaşanan gelişmeler, İzmir’in Akdeniz coğrafyası içerisindeki tarihsel konumunu ve önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Genel olarak 8 bin 500 yıllık bir geçmişi olan İzmir, bir Akdeniz liman kenti olması sayesinde Akdeniz’in tarihinin bir parçası gelişmiştir. Onlarca medeniyete yurt olması ve denizin, kıyı hattındaki farklı coğrafyalara imkân tanıması İzmir’i her zaman Akdeniz’in farklı kültürel kimlikleriyle ilişki içinde tutmuştur- tutmaktadır. Akdeniz’de Kent, Birey ve Toplum, Akdeniz’de iktisadi ve toplumsal dönüşümler, Akdeniz kültür havzası, Akdeniz’deki siyasal ve diplomatik gelişmeler ve geleceğin Akdeniz’i İzmir konu başlıkları üzerinde durularak, İzmir’in Akdeniz için bir çekim merkezi olabilme ihtimali sorgulanmalı ve İzmir nasıl marka şehir olacak sorusu üzerine kafa yormalıyız.

Güncel politik tartışmalara girmeden, en genel anlamıyla Akdeniz coğrafyası bir değişim ve dönüşüm içerisindedir. Bu değişimin bazı dinamikleri ve parametreleri bulunmaktadır. Ancak bu değişim ve dönüşüm sürecini yönlendiren güçler ‘ ilkeler temelinde değil çıkarlar temelinde ‘ davranışlarını politikleştiriyorlar. Tam bu noktada İzmir ve özellikle Smyrna, kendi içerisinde oluşturmuş kriterlerini Akdeniz coğrafyasındaki kardeş kentlerine- kardeş ülkelerine sunmaktadır. İzmir, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ifadesiyle, ‘’ ufuk şehirdir. ‘’ İzmir'in tarihsel ve kültürel derinliklerine ve coğrafik verilerine baktığımız zaman, farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapması, diyalog ve hoşgörü kültürünün hâkim olması, antik Yunan döneminde demokrasilerin ve demokratik değerlerin bu şehirden ve bölgeden yayılması, 21. Yüzyılda yakın coğrafyamız açısından Smyrna kriterlerinin ve Ufuk şehir İzmir vizyonunun oluşturulmasını ve yayılmasını zorunlu kılmaktadır.

Özet olarak, Akdeniz Bölgesinde bulunan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, barış içerisinde birlik ve çok kültürlülük anlayışını yansıtan, Smyrna kriterlerini bölgeler arası entegrasyon sistemi ile bir araya getirmek üzere çalışmalarımızı gerçekleştirmeliyiz. Bu coğrafyada kan ve gözyaşı yerine ‘’ Akdeniz duyarlılığı ‘’ hakim olmalıdır. Bölgede gerçekleştirilen sosyal ve siyasal dönüşümü bu bağlamda değerlendirmeliyiz. Coğrafyada ortak bir varoluşu tanımlamalı ve kentin morfolojisi çerçevesinde değişimin kolaylaştırıcısı olmalıyız.

Akdeniz için birliği, ilkeler ve çıkarlar ışığında değil, kültürel ve tarihsel miras ışığında değerlendirmeliyiz. Bu doğrultuda, tüm Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının temsil edileceği ortak bir üst platform kurularak tamamen ‘’ sivil ‘’ politikalar üretilerek, akdenizin barış coğrafyası olması sağlanmalıdır.

Son söz olarak; tarihsel ve güncel olarak Akdeniz’in önemli bir kenti olan İzmir’in potansiyelinin kullanılması bütün coğrafya için bir gereklilik değil, bir zorunluluktur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum