Avrupa da ve Türkiye‘de artan
genç işsizliğin ve istihdam olanaklarının yaratılmaması sonucu gençlerin risk
altında olma halleri yükselerek bu durum gençlerin marjinalize ve kriminalize
olmasına neden olmaktadır. Gençlerin karar alma süreçlerinden uzaklaşması,
istihdam edilebilirliğinin azalması onların dezavantajlı konumlarını
güçlendirmekte ve gençlerin sosyal hayata katılımlarını azaltmaktadır.
Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren yürütülen gençlik çalışmaları, hem ulusal
hem de uluslararası düzeyde gençlerin gelişimine katkı sağlayarak yeni sektörel
alanlar ve istihdam fırsatları yaratmayı amaçlamaktadır. Özellikle genç
işsizliği ülkemizde ve Avrupa’da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
2000’li yıllardan itibaren ise, gerek ulusal düzeyde gerekse Avrupa çapında
gençlik alanında yürütülen çalışmaların önceliğini, sürdürülebilir kalkınma ve
gençlik istihdamı almıştır.
Yeni ve farklı sektörlerde
gençlik çalışmaları ile gençlerin girişimci olarak yeni ve farklı iş kolları
geliştirmeleri ve istihdama katkı sağlamaları amaçlanmaktadır. Gerek ulusal
gerek Avrupa istihdam politikasının en önemli ekseni ise genç istihdamı olarak
belirlenmektedir. Ulusal ve uluslararası düzeyde planlanan ve yürütülen tüm
programların ulaşmak istediği hedef; genç işsizliğinin azaltılması ve istihdam
oranlarının yükseltilerek, ekonomiye katkı sağlanması olmuştur. Bu politikalar
içinde en çok desteklenen başlık genç girişimciliği olarak kabul edilmektedir.
Girişimcilik teşviki ile hem
ekonomik hareketlilik hem de gençlerin dinamik ve yaratıcı gücünü kullanması
planlanmaktadır. Bu sebeple gençlerin girişimcilik çalışmalarının
geliştirilmesi ve sosyal kalkınma odaklı sorunlara sosyal girişimcilik yolu ile
cevap aranması gerekmektedir. Bu sürece gençlik katılımının önemi büyük
görülmektedir. Avrupa 2020 Stratejisi ve Avrupa Komisyonun gençlik alanında
yürüttüğü tüm çalışmalarda, iki temel konu üzerinde durulduğu
gözlemlenmektedir: İstihdam ve Sürdürülebilirlik. Yürütülen ve yürütülecek tüm
gençlik çalışmalarının bu eksende yeterlilik odaklı kişisel gelişimi
desteklemesi ve gençlerin yeni ve yaratıcı gücünü kullanıp ekonomik kalkınmaya
katkı sağlamasına fırsat vermesi önemlidir.
Ayrıca, 2012 yılında yapılan
Türkiye Ulusal Ajansı analiz sonuçları; gençlik projelerine katılımın hem
katılımcıları hem de proje liderlerini, eğitim planlarını ve mesleki
gelişimlerini değerlendirmeleri ve yeni alanlarda girişimde bulunmaları yönünde
teşvik ettiğini ortaya çıkarmıştır. Buna ek olarak, katılımcıların ve
liderlerin büyük bir çoğunluğu projelere katılımları sayesinde iş bulma
olanaklarının arttığını düşünmektedirler. Yukarıda bahsedilen yeterliliklerin
gelişmesine ek olarak, bu görüş Gençlik Programından faydalananların gençlik ve
sivil toplum alanlarına ek olarak istihdam ve mesleki gelişim konusunda da
olumlu kazanımlar edindiklerine işaret etmektedir.
Özetle, Sürdürülebilir kalkınma,
sürdürülebilir büyüme ve sosyal kalkınma odaklı sorunlara çözümler üretebilmek
amacıyla sosyal girişimcilik kavramı anahtar bir rol oynamaktadır. Özellikle
gençlerin sosyal girişimcilik bilgi ve becerilerinin geliştirilerek, küresel
işbirliği ile küresel sorunlara çözüm üretme yaklaşımları çalışmaların
odaklandığı temel sorun alanını oluşturmaktadır. Hareket halindeki gençlik
yaklaşımı ile sürdürülebilir politikalar geliştirmek amacıyla gençlerin
yenilikçi bakış açılarını değerlendirmeli, onların girişimcilik ekosisteminin
bir parçası olarak temel kavramlar düzeyinde güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
Yoksulluğa, dışlanmaya karşı farklı gruplar özelinde sosyal girişimci odaklı
çalışmaların yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu bakımdan çalışmaların gerek
Avrupa düzeyinde gerekse de ülkeler düzeyinde temel sosyal ve sürdürülebilir
kalkınma gündemine önemli kazanımlarının olacağı düşünülmektedir.
YORUMLAR