— “Bir akşam sevgili bir arkadaşımdan bir telefon aldım.
Bana nasıl olduğumu sorduğunda neden şu cevabı verdim bilmiyorum;
— “Kendimi çok yalnız hissediyorum.”
— “Konuşmamızı ister misin?”
— “Evine gelmemi ister misin?” diye sordu…
Ben de;
–“Evet diye yanıtladım.”
15 dakikadan az bir süre sonra zaten kapımı çalıyordu…
Böylece onunla saatlerce her şey hakkında, işim, ailem, şüphelerim ve sorunlarım hakkında konuştum ve o da beni her zaman dikkatle dinledi.
Arkadaşlığı bana çok iyi geldi, özellikle de dinlemesi ve sonunda hava aydınlanmıştı.
— “Şimdi gidiyorum, işe gitmem lazım.”
— “Seni bütün gece ayakta tuttum,” diye özür diledim.
Bana şöyle dedi;
— “Sorun değil, arkadaşlar bunun içindir!”
Ona eşlik ettim ve arabaya doğru yürürken uzaktan ona bağırdım;
— “Bu arada, dün gece neden beni bu kadar geç aradın?”
Tekrar yanıma geldi ve alçak sesle şöyle dedi;
— “Doktora gittim…
Biliyor musun, sana nasıl söyleyeceğimi bilemedim ama kanserim var.”
Şaşırmıştım…Ama gülümseyerek bana şunları söyledi;
— “Bunu tekrar konuşacağız, benim için endişelenme.”
— “Dikkatli ol.”
Durumun farkına varmam biraz zaman aldı ve birkaç kez kendime şunu sordum;
— “O bana nasıl olduğumu sorduğunda neden onu unutup sadece kendimden bahsettim?
Bana gülümseyecek, Beni cesaretlendirecek, Beni dinleyecek, güce nasıl sahipti?
O günden itibaren şunu düşünmeye başladım;
Sorunlarım konusunda daha az dramatik olmaya çalışıyorum ve sevdiğim insanlara daha fazla zaman ayırmaya çalışıyorum.
Bir kez okuduğum ve ancak o zaman doğru olduğunu anladığım bir şeyi hatırladım;
Hizmet etmek için yaşamayan… Yaşamak için hizmet etmez…
Hayat,bir merdiven gibidir…
YORUMLAR