T.S. Eliot demiş ki;
–” .. Sizinle birlikte fırtınaya katlanmayan biri, gökkuşağının tadını çıkarmayı hak etmez…”
Thomas Stearns Eliot, 20. yüzyılın en etkili edebiyatçılarından biri olarak modernist şiirin mimarları arasında kabul edilir.
1888’de Amerika’da doğan Eliot, sonrasında İngiltere vatandaşı olmuş ve edebiyat dünyasında derin izler bırakmıştır.
Onun eserleri, insan ruhunun karmaşıklığını, modern çağın yalnızlığını ve varoluşun anlam arayışını ustalıkla yansıtır.
Eliot’un kaleminden dökülen dizeler, tıpkı bir fırtına gibi, okuyucusunu sarsar ve derin düşüncelere sürükler.
Onun felsefi sorgulamaları ve sembollerle örülü dili, yaşamın karanlık ve aydınlık yanlarını aynı pencereden görmemizi sağlar.
Eliot, yalnızca bir şair değil, aynı zamanda bir bilge, bir yol gösterici olarak da kabul edilir.
Şimdi gelelim bu cümlesine…
–“Sizinle birlikte fırtınaya katlanmayan biri, gökkuşağının tadını çıkarmayı hak etmez.”
Bu söz, hayatın en temel gerçeklerinden birine işaret eder;
Dayanışma ve fedakarlık olmadan, mutluluğun anlamı eksik kalır.
Eliot’un bu cümlesi, insan ilişkilerinin samimiyetini ve bağlılığını sorgular.
Fırtına, burada hayatın zorluklarını ve sıkıntılarını temsil ederken; gökkuşağı, huzurun, zaferin ve güzelliğin simgesi olarak karşımıza çıkar.
Peki, Eliot bu sözü neden söylemiş olabilir?
Belki de bu söz, insan ruhunun sınavlarını ve dostlukların gerçek yüzünü ortaya çıkaran bir aynadır.
Fırtınalar, kim olduğumuzu ve yanımızda kimlerin durduğunu bize gösterir.
Yaşamın iniş çıkışlarında, birlikte mücadele edenlerin bağı daha da güçlenir.
Ancak yalnızca rahat zamanların ortakları olanlar, zorlukların öğrettiği derinliği asla anlayamaz.
Eliot’un bu sözü, dostluk ve sadakatin zamana karşı direnen doğasını yüceltir.
Sadece karanlığın içinden birlikte geçenler, aydınlığın değerini tam anlamıyla hissedebilir.
Çünkü gerçek dostluk, fırtınalarla sınanır ve ancak o sınavdan geçenler, gökkuşağının renklerini paylaşabilir.
Evet bu söz, yalnızca dostluklar için değil, hayatın genel dinamiği için de bir metafordur.
Başarı, mutluluk ya da huzur her biri bir bedel ister.
Hayat, sabrımızı ve cesaretimizi test eden bir yolculuktur.
Eliot’un mesajı, bu yolda yılmadan ilerleyenlerin sonunda hak ettikleri güzelliklere ulaşacaklarını vurgular.
Bu düşünceyle, Bilgelikyolu’nda birlikte yürüyen dostlarımıza soralım;
Hangi fırtınaları aşarak hangi gökkuşaklarına ulaşmak istiyoruz?
Ve bu yolculukta yanımızda kimleri görmek istiyoruz?
Unutmayalım ki, gökkuşağının ışığı, fırtınanın karanlığından doğar.
Öyleyse fırtınalardan korkmak yerine, onların içinden geçmeyi seçelim.
Çünkü gerçek güzellik, sabrın ve cesaretin ödülüdür.
Sevgiyle ve bilgelikle…
Yeni yılınız; sağlık mutluluk getirsin.
İnsanın birine verebileceği en güzel şey;
“Öncelik” tir…
Herkesten ve her şeyden önde tutulmak…!
Kıymet bilenler olsun, hayatımızda.
Ruhu güzel,özü güzel olan insanlar…
Varlığıyla, bizi mutlu edenlerle yaşamak gerekir…!
Varlığı güzel olan, ” İyi ki “lere . . . .
Gün güzellikler getirsin…
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
YORUMLAR