Değerli Takipçilerim ve Sevgili Okurlar,
35 yıl Türk ordusunda görev yapmış bir albayın eşi olan NK bu röportajdaki söylemleri üzerinden sosyal medya trollerinin hedef göstermesiyle Recep Tayyip Erdogan’a ve ailesine yönelik hakaret ve iftira içerikli sözler sarfettiği gerekçesiyle tutuklandı.
Biraz gerilere gidelim..
Yıl 1979 Antalya Serik’te Vatandaşın biri, kahvehanede Süleyman Demirel’e sövüp saydırmış!
Demirel Başbakan olduğu için savcı resen soruşturma başlatmış. Vatandaş sözünü geri almayınca tutuklanmış!
Rutin görüşmelerden birinde Demirel, Bakan Yaşar Topçu’ya “Önemli bir şey var mı?” diye soruyor.
Topçu da “Önemli bir şey değil ama sadece bilgi arz etmek istiyorum. Antalya’nın Serik ilçesinde vatandaşın biri kahvehanede size hakarette bulunmuş, galiz sözler söylemiş. Vatandaşı tutuklamışlar. Mahkeme şikâyetçi misiniz diye soruyor” der.
Demirel: “Başbakana hakaret etti diye bir vatandaş tutuklanır mı yahu? Yaptığımız uygulamalarla kim bilir adamı nasıl bunalttık ki, bize galiz küfürler etmiş. hemen git, o vatandaşı hapisten çıkar, gel. Sevaba girersin.” der.
90’lı yıllarda Başbakan sonra Cumhurbaşkanı olan Sayın Demirel ile basın davetleri münasebetiyle yakın görüşmelerimiz oldu.
Herkesi dinler, özellikle vatandaşın şikayetlerine karşı ayrı bir duyarlılık gösterir, tüm misafirlerine karşı tevazuu eksik etmezdi.
Geçmişte ki siyasilerin sanatkara ve eleştiriye karşı tavrı bakımından bir örnek daha aktarmakta yarar görüyorum.
Başbakan Süleyman Demirel, O yılların ünlü karikatüristi Bedri Koraman’ı arar:
– “Hayırdır Bedriciğim küsmüyüz kardeşim?
– “Estağfurullah Sayın Başbakan bu nereden çıktı?
– ” Gazetede üç gündür beni eleştiren bir karikatürün yayınlanmayınca merak ettim kardeşim”
– “Teşekkür ederim Sayın Başbakanım.”
Konu Süleyman Demirel değil. Aynı hassasiyet Ecevit’te, Erbakan’da ve Özal’da da vardı.
Neredeydik, nerelere geldik!
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
YORUMLAR