Son 4 gündür gri renkte bir oto İzmir Karaburun Karareis Mercan Koy deniz sahilinde park etmiş duruyor.
İçinde bagajında ne var, sahibi kim, neden orada bir olaya mı gidecek belli değil?
Plaka etrafında Urla servisi reklamı var, tamponu kırık, aracın 2 yanı darbeli ve tekerlerinin biri uyduruk jantlı kısaca teker patlamış buraya o uyduruk teker ile gelmiş.
Aracın ön koltuğunda şişkin bir para cüzdanı dikkat çekiyor (o cüzdanı almak için biri kapıyı açmaya çalışırsa?)
Yöre insanları her gün karşılaştıkları Suriyeli mülteci kitlelerinden, çalınan çok sayıda deniz teknesi ile dıştan takma motorlarından, soyulan iş yerlerinden ve meşhur sapıktan son derece rahatsız hatta paranoya olmuş durumda.
Zannetmeyin bu sahipsiz aracı Jandarmaya bildirmedik diye!
Jandarmaya "gazeteciyim lütfen bana dönün bu araç bölge insanlarını tedirgin ediyor bir açıklama yapın" dediğimin üzerinden neredeyse 24 saat geçti dönen olmadı. (Jandarma karakolu bölgeye 45 km uzaklıkta olup 1 saatten önce gelen olaylara müdahale eden olmuyor insanlar korkudan titriyorlar.)
Siz sadece şehirlerde korku var zannediyorsunuz, yanılıyorsunuz!
Bu 3 milyon Suriyeli, Iraklı ve Afganistanlı mültecilerin hangisinin mülteci hangisinin terörist olduğu alınlarından okunmuyor.
Avrupa'da ikamet eden dostlarımız arıyorlar!
"Mülteciler karşılığında ülkemiz insanlarına serbest vize vermek için Türkiye'yi 72 başlıklı derslerden imtihan edecekler yazın bir yere sınıfta bırakacaklar bir de üstüne alay ediyor bu AB yetkilileri" diyor üzüntülerini bildiriyorlar.
Şeytana bile takla attıracak plan ve projeler için tilkiler gibi çalışan AB her gün terörü yaşayan Türkiye'yi Yunanistan'ı öne sürüp güvenli ülke yapıverdiler.
O zaman adama sorarlar niye bu kadar güvenli ülkeysek vatandaşlarınıza resmi kurumlarınızı kapattırıp sakın dışarı çıkmayın hatta ülkeyi terk edin diyorsunuz?
Kısaca uluslararası anlaşmalara göre güvenli olmayan ülkede mülteciler barınamaz olmazsa olmazını bir günde olur olur yapıverdi şeytana pabucunu ters giydirecek AB.
Bakın Uluslararası Af Örgütü isyan ediyor bu anlaşmaları çiğneyenlere!
"www.bbc.com. da yayınlanan habere göre "Uluslararası Af Örgütü Amnesty International, Avrupa Birliği'yle Türkiye arasında dün Brüksel zirvesinde varılan mülteci anlaşmasına tepki gösterdi. Örgüt, Avrupalı liderleri "laf kalabalığı" yaparak sığınmacı krizine sırtını dönmekle suçladı. Anlaşmaya göre, pazar gece yarısından sonra Yunanistan'a ulaşan mültecilerden sığınma başvuruları reddedilenler Türkiye'ye geri gönderilecek. Bunun karşılığında Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye'den mültecileri kendi ülkelerine alacaklar. Anlaşmayla Türkiye'yle mali destek sağlanacak ve AB'yle tam üyelik müzakereleri hızlandırılacak. Uluslararası Af Örgütü'nün Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, "Anlaşmadaki laf kalabalığı, Avrupa Birliği'nin küresel mülteci krizine sırtını dönme ve uluslararası yükümlülüklerini yeri getirmeme konusundaki azimli kararlılığını gizleyemiyor" dedi. 'Yanlış, yasa dışı ve gayri ahlaki' Dalhuisen söyle konuştu: "Uluslararası hukuka saygı gösterilmesi konusunda verilen güvenceler, Pazar gününden itibaren Yunan adalarına varan tüm düzensiz göçmenlerin geri gönderileceği gerçeğiyle bağdaşmıyor. Türkiye, mülteciler ve göçmenler için güvenli bir ülke değil. Bunun aksini iddia ederek göçmenleri geri göndermek yanlıştır, yasa dışıdır ve gayri-ahlakidir."
Türkiye nasıl bir tuzaklarla karşı karşıyadır arkadaşlar?
Sömürgeci emperyalist batılı devletler ve yandaşları AB'liler ve Ruslar 3 milyon mültecinin ülkelerini karadan kendilerine bağlı teröristlerle, havadan, denizden bombalarla, füzelerle vuracaklar kentsel dönüşüm yapacaklar masum insanları zorla göçe yollayacaklar sonrasında sakın AB'ye gelmeyin bizi rahatsız etmeyin sadece Türkiye güvenli ülkedir orada ikamet edeceksiniz truva atım olacaksınız, ileride hazır terör kıtalarımı oluşturacaksınız bu nasıl kandırmaca ülkemizi keklemektir?
Ya biz İMF'ye borç para verecek duruma gelmemiş miydik?
Niye bunca milyon ileride terörist olup başımıza bela olacak ülkemizi bölüp parçalamaya çalışacak mültecileri içimizde saatli bombalar gibi tutalım besleyelim semirtelim karşılığında sadaka gibi rüşvetleri alalım, yoksa biz büyük ülke değil miyiz?
Ha unutmadan AB Suriyeli mültecilerin olmuşlarını yani iyilerini pazardan elle karpuz seçer gibi seçecekmiş, kötü karpuzları ülkemize yollayacakmış, iade karpuz yerine olgunlaşmış okumuş bize göre Müslüman olmayan karpuzları seçip alacaklarmış.
Ya bu nasıl bir davranıştır, ahlaksızlıktır insan haklarına aykırı durumdur anlayan bize de anlatsın anlayalım?
AB tarafından sürekli keklenmeye çalışılan Türkiye'nin alnında salak mı yazıyor diyerek 2. defa soruyorum?
YORUMLAR