Geçenlerde köşemde yazmış, yetkililere "dul bayana senin 3 çocuğun yok kömür veremeyiz doğru mu" diye sorgulamıştık.
Dul bayan İzmir'in Karabağlar İlçe'sinde oturmakta asgari ücretle kira ödeyip 2 çocuğu ile geçinmeye çalışmakta olan yardıma muhtaç biriydi.
Karabağlar İlçe Kaymakamlığı'nı aradık "bu doğrumu 3 çocuğu olmadığı için kömür ve sosyal hizmet yardımı alamıyormuş bu dul bayan" diye sorduk!
Bir yetkili "evet doğrudur elimizdeki yönetmeliğe göre 4 kişi olmayan bir eve yardım yapılmayacak diye yazıyor verilen maaşın 4’e bölünmesi ile bu hesap ortaya çıkıyor" dedi.
Yetkiliye "peki bu bayan nasıl 4 rakamını tutturacak, eve 1 nüfus daha ekleyecek, gayri meşru bir çocuk mu yapacak" diye sorumu irdeledim cevap alamadım.
Durum maalesef bu değerli okurlarım!
3 çocuk yapmayana kömür de sosyal yardım da vermiyorlar.
Asgari ücret alıyorsun ne kadar az çocuğun varsa o kadar daha iyi geçinmek zorundasın değil mi?
Asgari ücret dediğinin yarısı zaten kiraya, elektrik, su ve yakıta gidiyor.
Çocuk doğurarak niye geçim derdimi 3'e katlayacağım ki?
Boşanmalar tüm yurdumuzda patlıyor, tedbir alınız, aile yapısına sahip çıkınız, maddi durumlarını güçlendiriniz, diye geçmişte sürekli haber yapmıştım!
Tedbirler alınmadı, maaşlara emeklilerde olduğu gibi günde 80 kuruş çay zammı yapıldı.
Şimdi duyuyoruz ki dışarıdan gelen mültecilerin yediği içtiği dahil sağlık giderleri için açlık sınırı altında maaşlar alan emeklilerin maaşlarından yeni paralar keseceklermiş!
Sağlık parasız olacak demişlerdi, her hastane her doktor görüşmenizden muayene ve ilaç parasına katkı adı altında paralar kesilmeye başlandı, şimdi katmerli artışlarla maaşlar eriyor gidiyor her ay sonunda aldığınız maaşlar buhar oluyor.
Peki, bu durumlar nereye kadar gidecek?
İnsanların saraydaki 1 kadeh kadar değerinin kalmadığı ülkede yaşam daha ne kadar böyle gidecek, daha da zorlaşacak?
Eskilerde tek bir maaşla tüm aile geçinirdi.
Şimdilerde herkes çalışmak zorunda kalacak. (Tabii işsizliğin devasa arttığı ülkede iş bulabilirsen. Bu durumu fırsat bilen işverenler 15-18 saat mesai yaptırıp asgari ücret ödeyip işçi alıyorlar.)
Ya okumak isteyenler?
Onlarda hem çalışacaklar hem okuyacaklar, aileden yardım bu durumda asla çıkmaz. (İş bulurlarsa çalışıp okuyacaklar.)
Ülkede tuzu kuru yüzde 10'luk bir kesim bir eli yağda bir eli balda geçiniyor, aşağıdakilere, yoksullara Fransa Kraliçesi gibi "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" diyorlar (ilgili Bakan verdiğimiz 800 TL maaş çok yüksek diyerek açlık maaşı alanlarla alay bile etmişti.)
Evlenmeler durdu değerli okurlarım!
Nasıl durmasın ki, tek maaşla geçim çoktan bitti.
Erkek ve kadın asgari ücretin üzerinde garanti çift maaş alıyorlarsa ve kira ödemeyeceklerse evleniyorlar.
Garanti maaş dedik, yani kadrolu işçi ve memur maaşı gibi alanlar için bu örneği verdik.
Yoksa geçici işçi veya sürekli işçi alıp bir müddet sonra tazminat ödememek için belge imzalatılan işçileri bu örneğimize hiç katmıyoruz.
O işçiler 1-2 bilemedin 3 ay sonra tazminatsız işten atılmaktadırlar.
Sürekli yeni işçi alıp belge imzalatıp sonra kapıya koymak moda olmuş ülkede.
Gelelim sadede!
Ülkede maddi imkansızlıklar yüzünden insanların hem cepleri hem de psikolojileri bitmiş tükenmiştir değerli okurlarım.
Hastanelerin psikiyatri servisleri, poliklinikleri hınca hınç kafayı yiyen sıyıranlarla dolup taşmakta, çok sayıda doktor odası kapısında uzun kuyruklar oluşmaktadır.
Yatan hasta sayısı böyle çığ gibi artarsa stad gibi hastaneleri hemen yapmak hastalara tahsis etmek zorunda kalacaklardır.
Hastaneye yatamayanlar sürekli uyuşturucu başta bonzai olmak üzere almaktadırlar.
Geçim derdi her yuvayı her aileyi perişan etmiş olup, kavgaların devamında şiddet ve kadınların öldürülmesi her yerde patlamıştır.
Kısaca boşanmalar resmi, gayri resmi her yerde devasa artmakta olup, aile yapımız, örf ve adetlerimiz rafa kaldırılmıştır.
Bu durum bize göre daha fazla sürmeyecek, ailelerde adeta facialara neden olacak, büyük olaylara gebedir diye uyarıyoruz.
Peki, tuzu kuru yaşayan mutlu yüzde 10'luk çevre niye bu durumları görüp tespit edip hemen gerekeni yapmamaktadır?
Onlar gelen aile felaketlerine kulak kapayıp, göz yummaya devam etmektedirler.
Kömürle, koli yardımlarla bu kadar büyük devasa milyonları artık doyurmanız beslemeniz mümkün olamamaktadır. (Kömür ve koli yardımı hangi maddi sıkıntıyı kapayacaktır?)
Çığ gibi kar toplayan bir konu yakında başımıza tam bela olacaktır diye düşünüyorum.
Görünen köy kılavuz istemezmiş.
3 çocuk doğurmak mı!
Hayal bile kurmayalım insanlar deliler gibi açlar ve şimdilik ağızlarından kötü yaşamlarından dolayı sürekli ağır küfürler ediyorlar ama bu açlardan artık korkma vakti gelmiş kapıya dayanmıştır.
Allah bu millete geçineceği kadar maaşlar verecek başına yönetimler versin, aç insanları hemen doyursunlar, ailelerin acil birikmiş sıkıntılarını gidersinler, amin diye dualar etmekten başka yapacağımız bir şey kalmamıştır diyoruz.
Aç insanlar başka hiç bir şeye benzemez karşılarında kurt görseler ondan bile korkmazlar diyorum.
YORUMLAR