Gelişmiş ülkelere bir bakın hiç çevre sorunları gündeme geliyor mu?
Sorun yok mu var ama bizdeki gibi talan ve sömürü çok az ülkede var.
Yurdumuza bakıyoruz her nerede bir yeşil alan kalmışsa, birileri orayı fark ettiklerinde hemen yeşil dolarlar akıllarına geliyor, başlıyorlar çevre doğa katliamına.
Bunları yaparken bir de kendilerine "en büyük çevreci biziz" demiyorlar mı gel de katıla katıla gülme!
Her yerde çevre katliamı var ve sürüyorken, insanlar yargıya koşuyorlar!
Bazen gerçekten yargı çevreye ve doğaya sahip çıkacak kararları veriyor.
Ama bu yargı kararlarını uygulaması gerekenler, ne yapıp, ne edip kenarından köşesinden arkaya dolanıyorlar.
Epey zamandır çevre ve doğa için verilen sağlık raporları da bize göre yanıltıcı ve gerçekçi değiller.
Düşünün sizin doğada bir işletmeniz ve üretim tesisiniz var ve siz gidip kendi işiniz için para verip rapor alacaksınız!
Bu raporların olumsuz çıkma şansı yani "benim ayranım ekşidir" diye bir rapor çıkar mı hiç?
Çevreciyiz diyenlerin bir müddet sonra yeşil ormanları, tarım arazilerini yapılaşmaya açtıklarını görürsünüz.
Başta da dediğim gibi yeşil, doğa onlarda yeşil dolarları çağrıştırıyor, tetikliyor, ha bire çevreyi yolup duruyorlar.
Tarım arazilerini "AB köy nüfusunuzu yüzde 23'lerden yüzde 9'lara düşürün ben sizinle ancak böyle rekabet edebilir elimdeki tapon hastalıklı malları satabilirim" diyor sonuç onların istediği gibi oluyor!
Köylülerimiz başta mazot, gübre, elektrik, su v.s. girdilerin yüksekliği ile iflas bayrağını çekiyor, maalesef köylerimizi boşaltıyorlar.
Yüzyıllarca yaşadıkları ekmek yedikleri yaşam kaynağı güzelim köylerini tarım ve hayvancılığı terk edip, şehirlere göçüp Soma gibi güvenlikten yoksun kömür madenlerinde köleler oluyor ve ölüp ölüp gidiyorlar.
Bu durum daha ne kadar devam edecek?
Dış kaynaklı plan ve projeler durduruluncaya kadar bu çevre ve doğa katliamı maalesef sürüp gidecektir.
İnsanlar mutsuz, huzursuz, sağlıksız bir nesil olarak yetişmekte ve gerekli gıdaları alamadıkları için genç yaşta hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Parasızlıktan sigortaları da ödenmeyince, sağlıkları Allaha kalmaktadır.
Ülkemizde birilerinin tuzu kurudur!
Sağlıksız yetişen, normal gıdalarını dahi alamayan, işsizlikten gırtlağa kadar borca batmış insanların durumu onları zerre kadar ilgilendirmemektedir.
Bir müddet daha bu durumun devam edeceğini düşünmekteyiz.
Ancak bu kadar sağlıksız ve huzursuz, mutsuz evine ekmek dahi götüremeyen insanın çokluğu neticede bir sosyal durum ortaya çıkaracaktır diye düşünenlerdeniz.
Ne demiş büyüklerimiz?
"Komşusu açken tok yatanlar bizden değildirler"
800 TL emekli maaşları verecekler ve üstüne üstlük bir de 3-5 çocuk doğuracak, besleyecek, büyütecekler!
Böyle bir proje ile sadece kendilerine köle yetiştirirler köle.
Türk Milleti hiçbir zaman köleliği kabul etmemiştir.
Saygı ve sevgilerimle
YORUMLAR