Ülkemiz baştan başa çevre ve doğa katliamlarına uğruyor!
HES'ler bir yanda, diğer yanda Termik Santraller, Balık Çiftlikleri, Madenler ve Nükleer Santraller, ağaç ve orman katliamları vs. her gün çevremizi biraz daha yaşanmaz hale getiriyorlar.
Bu gidişle tahrip olmayan bölgemiz kalmayacak.
Çevre ve doğası elden gitmiş bir ülkede sağlıktan söz etmemiz artık mümkün olamayacaktır.
Hastalıkların hem de çok çeşitlisini insanlarımız yaşamakta, sağlıkları için mücadele etmektedirler.
Bir insanda artık tek hastalık bile mucize olmakta, en az 5 hastalığı olan insanlar her gün artmaktadır.
Nasıl yaşayacağız, nasıl oksijen alacağız, nasıl kirlenmemiş topraklardan gıdalarımızı temin edip, temiz bir suyu içeceğiz?
Yaşamı sağlayan insanoğlu, yine yaşamı kendi eliyle bitiren yine insanoğlu.
Her gün yeni ve çok sayıda karbon dumanları çıkaran araçlar trafiğe çıkıyor.
Petrol satışları ve yeşil dolarları kazanma uğruna, elektrikli ve benzeri araba üretimine bir türlü geçmiyorlar.
Her gün rant uğruna kentleri betonluyor ve oksijen alamaz, içme suyu dahi bulamaz hale getiriyorlar.
Bu sağlıksız kentleri yaratarak canlıların nefes alamaz hale gelmesini hiç düşünmüyorlar.
Nerede bir yeşil alan görseler aynı kırmızı görmüş boğalar gibi oralara saldırıyor, ağaçları kesip yeşil dolarlara çeviriyorlar.
Deniz manzarasını kapatıyor diye İzmir Çeşme Dalyan'da 23 ağacı hiç acımadan kesen kökleyen site üyelerine ne demeli?
Bir ağaç ne kadar su buharı, ne kadar oksijen üretiyor, gölgesinden kaç kişi yararlanıyor, erozyonu önlüyor, içinde kaç kuş yuva yapıyor, şakıyor, ötüyor düşünen beyinler var mı?
Kes gitsin abi yeter ki denizi görelim, suya bak bak dur neyi görecekse?
Sorun o ağaç kesenlere hepsi Atatürk'çüdür!!!
Atatürk tek bir ağacın dallarını kestirmemek, budattırmamak için Yalova'daki köşkünün altına tren rayları döşetiyor, binayı ağacın dallarından 4 metre uzağına kaydırıyor bunu biliyorlar mı?
"Biz Osmanlıyı severiz onların torunlarıyız" diyorlarsa bu ağaç kökleyenlere, Fatih Sultan Mehmet'in "ormandan bir dal kesenin başını keserim" fermanını hatırlatalım.
Kısacası Fatih zamanında bu insanlar yaşasalardı, kelleleri çoktan gitmişti.
Ağaç kesilmez değil kesilir, binalara ve altyapıya çok büyük zarar vermişse olabilir, ama manzara için ağaç kökleyenler 23 canlıyı öldürdü, katlettiler haberleri olsun, yazıklar olsun onlara.
Ülkemizde çevrecilik adına Ege Bölge'miz başı çekmekte olup, son Gezi Parkı eylemleri ile çevreciliğimizi tüm dünya ülkeleri tanımış, öğrenmiş ve destek olmuşlardır.
Gidecek bir başka vatanımız yoktur.
O halde çevremizi ve doğamızı kirlettirmeyelim.
HES'lerde olduğu gibi derelerimize kelepçe vurdurmayalım.
Yoksa cebimizde kalan son kuruşları da suya verir aç bilaç gezer, köle olarak yaşarız öz ülkemizde.
Bu ülke gün gelecek çevre kirliliği yüzünden insanları yaşam yerlerini terk etmek zorunda kalacaklar.
Yaşadığın yerleri terk etmemek için çevrene ve doğana sahip çıkma vaktin gelmiş geçmektedir.
Saygı ve sevgilerimle.
YORUMLAR