Nasıl sıcaklar vurdu ve serinleyeceğiniz ağaç gölgelerini arıyorsunuz değil mi?
Daha bunlar bir şey değil!
Atmosfer her Allah'ın günü karbon gazları ile dolarken her dakika, her saat, her gün, kıyamete 4 nala gidiyoruz.
Okyanuslar ve denizler, akarsular hatta içme suyumuzu temin ettiğimiz üstü açık göller devasa sıcaklarda buharlaşıyor.
Buharlaşıyor da o yağmur bulutlarına neler oluyor.
Bu yağmur yüklü bulutlar aynı serseri mayın gibi nerede soğuk bir bölge bulursa oraya olanca haşmeti ile iniyor.
Uzatmayayım bu yağmur bulutları çöle denk gelirse çölleri bile denize çevirecek güce ulaşmaya az kaldı.
Son olarak kuzey Karadeniz kıyılarımızda can ve mal kayıpları yaşarken, Çin'in bir bölgesini devasa seller adeta göle çevirdi ve gelen bilgilere göre 140 kişi hayatını kaybetti, boğulup gitti, insanlar maddi manevi kayıpları yaşadılar.
Halen toprağı sellere karşı tutan erozyonu önleyen ağaçlara ve ormanlara karşı olanların bulunduğu bir ülkede yaşadığımızı üzülerek açıklıyorum.
"Neden çam ağaçlarını durduk yere kestiniz, sizde hiç vicdan yok mu?" diye feryat eden bir çevreciye muhatabı "ne yapalım çimlerimi bozuyordu, kökleri evimin altına gidiyordu, yolları kamburlaştırmıştı, çam ağaçları yıldırımı çekiyormuş" diye kestiği köklediği ağaçları kötüleyen bir kitle var.
Bir gün telefon açtım sordum Jeofizik bilim adamımız Sayın Prof.Dr. Ahmet Ercan hocama!
"Hocam ağaç kökleri binalara zarar verir mi yoksa kökleri yağan yağmurlarla ev temellerinde oluşan suları emerek evleri depreme karşı korur mu?" diye sordum.
Ahmet hocam "evet doğru söylüyorsun ağaçlar evlerin temellerindeki suları emerek oluşacak bir depreme karşı korur" diyerek bana destek verdi.
Ya bu nasıl hurafe yobazlar gibi ağaçlara düşman oluyor insanlar, çam ağaçları yıldırımı çekermiş?
Allah'tan korkun yıldırım ağaçları çeker diyenler o zaman tüm çam ağaçlarını keselim, kökleyelim, her yeri beton yapalım, oksijensiz kalalım, bayram edin takla atın diyorum.
Siz muhteşem iğne yaprakları ile çam ağacının güneşin kızgın ısısını nasıl kesip önlediğini en az 5 derece ısıyı düşürdüğünü gelip bendenizin evinde, bahçesinde yaşayın, sonra çıkıp yalanlarınızı sıralayın diyorum.
Kısaca tropikal iklime dayanıklı ağaçları ve vazgeçilmez olan iğne yapraklı çam ağaçlarının yetişkinlerini temin edin, bu küresel sıcaklarda gölgesinde serinleyin, bayram edin diye tavsiye ediyorum.
Ayrıca depreme karşı evlerinizin temellerindeki yağmur ve diğer toprak altı sularını çekerek depreme karşı evlerinizi çam ve diğer ağaçlarla koruyun diyorum.
Orman Bakanlığı Bölge Müdürlüklerine de "Allah rızası için vazgeçilmez olan çam ve diğer korumanız altındaki ağaçların kesimine ne olur izin vermeyiniz. Çünkü onlara her yıl artarak sürecek küresel çöl sıcaklarında müthiş ihtiyaç olacaktır. Her 'gelin ağacımı kesin' diyene 'hayır' diyerek engel olunuz" diye ricada bulunuyorum.
Ağaçlar vazgeçilmezimizdir, yanmalarına, kökünden kesilmelerine karşı çıkalım bu bir insanlık görevimizdir.
Peygamber efendimiz "kıyametin kopacağını bilsen yine elindeki ağaç fidanını toprağa dik" demiş bir hadisinde.
Su çok çok önemli oldu günümüzde!
Temiz su içilecek su kalmadı bu kadar yoğun nüfus artışı ve çevre kirlenmesi ile.
Bakın muhteşem tatil cennetinin "Çeşme'nin içme su barajında su yetersiz ve kalmadı gibi" yüksek kesimlerdeki vatandaşlar susuz yazı yaşıyorlar.
Karareis Barajı yapılacak da Çeşme'ye su verecek de!
Ya bendeniz Karareis'de yaşıyorum derelerden yaz kış artık su gelmiyor, yeterli yağmurlar da yağmıyor.
Nasıl tatil cennetine vereceğiniz suyu temin edeceksiniz?
Bir ara Bodrum'da şebekeye tuzlu su basıyorlardı, Çeşme bu durumlara düşmesin?
YORUMLAR