Deli Ömer Köyü Ve Hayvan Barınağı-2
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

Deli Ömer Köyü Ve Hayvan Barınağı-2

01 Temmuz 2016 - 12:38

Bundan 1 ay kadar önce İzmir Menderes ilçesi Deli Ömer Köyü'nde bulunan yüzlerce sefil olmuş köpek ile ilgili köşemde yazı yazmış, sonucunu beklemiştim.

İnanın neredeyse bunalıma girdim!

Tık yok, ses seda yok arkadaş?

Ya hayvan hakları deyince 1 köpek veya kedi için ortalığı ayağa kaldıran derneklerden, federasyonlardan ses, tıs çıkmadı? Yenigün gazetemiz, Gazetem İzmir ve ÇETKODER'in Ege Bölge Temsilcisi olarak büyük haber sitemiz www.haberanaliz.net'te manşet haber ve köşe yazılarımda yayına giren sadece Türkiye değil tüm dünya ülkelerince internet haberi olarak okunan yazılarıma yeminle tek bir yorum, destek gelmemesi beni çok düşündürdü!

Ya söz konusu 3.000 orman içinde yaşayan sefil köpeklerle birlikte belki sayısı 5.000 (rakamla yazayım okusunlar diyerek) canlarımız dediğimiz köpeklere hem valla hem billa sahip çıkan sahiplenen olmadı? Düşündüm ki tek hayvan perakende olunca herkes uyanıyor ama binlerce canımız köpek olunca kimseden tıs çıkmıyor?

Arkadaş bu yolu bile lağım suları ile çukurlaşmış araçların altını vurmadan geçemeyecekleri barınağa niye kimseler sahip çıkmıyor veya çıkmak istemiyor?

Böyle bir barınağın ve orman içinde yüzlercesi perişan yaralı aç susuz köpeğin olduğu bir yer daha var mıdır Türkiye'de? Bazı hayvan hakları dernek ve fedarasyonları için iddialara göre sadece ülkemizden değil yurtdışından AB ülkelerinden hayvanlar için çok büyük yardımların geldiği konuşuluyor bu iddialar doğru mudur? (Kime soruyorsam muhatap bile yok ki?)

Bakın bendeniz o barınağa valla billa bilerek gitmedim.

Deli Ömer Köyü'ndeki bir tanıdığımıza misafir olarak gittim.

Ama köylülerin yakarmaları ile barınağa kendi kullandığım arabamla gideyim dedim.

Bunları niye yazıyorum kalkıp bizi hedef aldı falan demeye kalkmasın birileri diyerek.

Ama aziz mübarek Ramazan ayındayız gitmez olaydım!

Allah biliyor içim kalkıyor her gün.

Midem ağzıma geliyor.

Oradaki köpeklerin bakışlarını, bağırıp bir yerde yakarışlarını unutamıyorum arkadaş.

Hele köyün etrafındaki ormanı tek başıma gezmeye kalktığımda otlar içinde yüzleri, vücutları yaralar bereler içinde yatan çok sayıdaki köpeğin "Bana sakın zarar verme hastayım yaralıyım ne olur" diye masum bakışları aklımdan çıkmıyor.

İnsanlık adına yeminle söylüyorum, her gün kahroluyorum bu kadar mı acımasız olduk diyerek.

Bu hayvanların barınaktan alınıp sahiplenilmesinin yasak olduğu iddiaları var kim niye bu yasağı koymuş öğrenemiyoruz?

Sahi burası bir tedavi bakım ve besleyerek açlıkları doyurma yeri midir yoksa toplama kampı mıdır anlayamadım? Köpek yediklerini öğrendiğimiz Çinlilerin burasını bilmemesi, öğrenmemesi dileğimdir. Bu barınağı ve etrafındaki tüm sefalet içinde hastalıklı köpeklerin yaşamını şayet cevap alamazsam sürekli yazmaya devam edeceğim (hayvan hakları kuruluşlarını geçtik ya veteriner odaları niye ses vermiyor bu kadar yaralı hasta hayvan söz konusuyken? Kuduz vakaları hiç mi olmuyor bölgede?)

Elbet bunca ordu gibi toplama kampına alınmaya kalkılmış ama yüzlercesi ormana yayılmış kontrolden çıkmış canlara sahip çıkılana kadar takipçisi olacağım.

Bu bana göre toplama kampını bir kenara bırakıyor bir başka konuya geçiyorum.

Bundan yaklaşık 8 yıl önce bendenize bir ihbar ve bilgi geldi!

İddia haber bilgiye göre Avrupa silah sanayi ve fabrikalarının yılda yaklaşık 12 milyon köpek ve diğer hayvanlara ihtiyacı varmış deniyordu.

Avrupalı silah sanayi yöneticileri bu hayvan ihtiyaçlarını çevremizdeki ülkelerden karşılıyor deniyordu iddiada.

Ülkemizde bu işi yapanlar var mıdır diye şüpheye düşsem de tek bir ize, kanıta rastlayamadım.

Son derece merhametli asil Türk insanının bu pis işleri yapacağına inanmıyordum, araştırmalarımda zaten sonuç çıkmadı.

Kısaca ben güzel ülkemin güzel insanlarına başta insan hakları olmak üzere hayvan haklarına inanan o yönde çalışan her ferdimize kuruluşlarımıza bu konuda teşekkür ediyorum.

Bir başka konu Karaburun Karareis'te "havalı tüfekle kedileri avladıkları" bu konuda 2 adet tüfeğe ait ambalajların ele geçirildiği üstlerinde modelleri seri numaraları hatta kalibreleri dahi yazılı olduğunu yazdığım ilgili sitenin denetim kurulu üyeleri tarafından genel kurulda gündeme getirildi.

Sitenin tüm üyeleri tarafından çok büyük tepki aldığı gibi denetim kurulu üyeleri ile sitede oturan avukatlar bu işi yapan bulunursa en büyük yaptırımı birlikte başlatacakları açıklandı, ortaya kondu.

Zaten olayı gündeme getirdiğimiz tarihten bu yana sitede tek bir kedi katliamı daha yaşanmadı (kedi katili satanist her kimse haberimizden sonra tırstı ki bir daha suç işlemedi o tarihten sonra öldürülecek kedicikleri kurtarmış olduk).

Bu konudaki duyarlılıkları için site denetim kuruluna avukatlara ve site üyelere kedicikler adına teşekkür ediyorum. Biz kimseleri şahısları kuruluşları yazılarımızla ve açıklamalarımızla baskı altına asla almak istemiyoruz yapmayız.

Ancak ağzı dili olmayan tek 1 veya yüzlerce hatta binlerce canların da göz göre göre telef olmalarını asla istemeyiz. Ayrıca bu konulardaki yazılarımıza açıklama, yorum ve çok önemli görüş belirtmek isteyenlere yazı köşelerimiz tam açıktır paylaşsınlar yayınlayalım.

Hatta ısrarla açıklamalarınızı bekliyoruz, yoksa yazmaya devam edeceğim ta ki birileri duyuncaya ve o yüzlerce binlerce canlar bir an önce kurtarılıncaya yara bereleri tedavi edilip sağlıklarına beslenmelerine kavuşuncaya kadar.

Saygı ve sevgilerimle...

YORUMLAR

  • 0 Yorum