Dünyada kıyamet kopmak üzere, onlar halen rant peşindeler!
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

Dünyada kıyamet kopmak üzere, onlar halen rant peşindeler!

10 Aralık 2014 - 18:50

İnsanoğlu kendi eli ile çevreyi, doğayı katledip, vahşi kapitalizmi uygulayınca, dünyanın sonu yani kıyamet alametleri geldi ortalara döküldü.

Güneş çok yakınlarda bir daha yüzünü göstermemeye başlayacak diye düşünüyor, yazıyor, uyarıyorum.

Bu kadar sıcaklara, deniz mi, okyanus mu, akarsular veya göller mi dayanırdı?

Buzullar hızla eriyor, maalesef bu duruma aldırış eden bile yok.

Buharlaşma o kadar fazla ki, Dünyanın hemen her yerinden sel, tayfun v.b. haberler yağıyor.

Bakın sizlere tavsiyem "son günlerinizde biraz daha sağlıklı ve güvenli yaşamak istiyorsanız, dağlara, ormanlara gidin, kendi var, ama bitmiş tükenmiş, şehirleri acilen terkediniz"

Ama para ve rant hırsı bu insanların, vahşi kapitalistlerin yakasını bırakmıyor, adeta gözleri kör olmuş.

BM yani 190 küsur ülke neden dünyanın kıyamete gittiğini ve olacakları açıklayamıyorlar?

Çünkü yok oluşu kendi elleri ile hazırladılar ve kıyameti, tabii afetleri asla durduramayacaklarını biliyorlar.

Bize göre artık Ortadoğu'da ve dünyanın başka yerlerinde süren anlamsız, sonuç alınamayan adı bille konulamayan 3. Dünya Savaşı durdurulmalıdır.

Ortadoğu atılan, radyasyonlu, radyoaktif, kimyasal maddelerle yok edilmiştir.

Bu bölgede atılan her kimyasal kurşun, bomba ve radyasyon yüklü maddelerle yapılmış savaş araçları, toprakları kirlettiği gibi, bölgeden kalkan aşırı toz bulutları, çöl tozları ile dünyanın her yerine taşınmaktadır.

Kısaca Ortadoğu'da hayat bitmiş, bitirilmiş, bu işi yapanların askerleri bölgeyi aşırı hastalıklar ve kanser oldukları, öldükleri için terk etmek zorunda kalmışlardır.

Savaş bölgesinde kaç devlet kaldıysa oralarda yaşayan insanları malesef kanser vakaları beklemekte, masumca, çaresizce, ölüp ölüp gitmektedirlar.

Yapılacak iş bölgeyi terk etmek ve gidip dünyada yağmur ormanları gibi yerlerde yaşayıp, son günlerini huzurlu geçirmektir.

Her yazımda olduğu gibi bu yazımda da aynı cümleyi kuracağım!

"Atmosferdeki git gide ağırlaşan biriken karbon gazları, çok çok büyük bir proje ile temizlenmeye başlanmazsa, dünyanın sadece 35 yılı kalmıştır diye düşünüyorum, açıklıyor, uyarıyorum."

Bakın en büyük ülkeler bile bu yok oluştan kurtulmak için yıllarca, uzaya açılıp oksijen ve su olan gezegenleri aradılar ama şu ana kadar maalesef bulamadılar.

Bizim bildiklerimizi açıklamalarımızı bu küresel efendiler bilmiyor mu sanıyorsunuz?

Her şeyi biliyorlar ama yok oluşu ve kıyametin gelişini elleri kolları bağlı seyrediyorlar.

Kıyameti insanoğlu kendi eliyle yaptı ve çevresini, doğasını yok etti demiştik.

Şimdi olacakların bazılarını yazalım, düşüncelerimizi paylaşalım!

Dünyayı aşırı sıcaklardan kaynaklı, buharlaşma ile yağmurlar, seller kaplayacak.

Bu sellerin boyu 20-30 ve daha fazla olacak, mezarlarımız bile yok olup gidecek.

Zaten dünya toprakları her yerde sellere teslim olmaya başlamıştır.

Yakında nasıl bir gıdasızlık, açlık ortalara dökülecek izleyiniz.

Dünya kaç defa yok olmuş ve milyonlarca yıl buzul çağında kalmış, bilim adamları kesin sayısını açıklayamıyorlar.

Bir buzul çağı ve kıyameti yani yok oluş, ölüm geldi kapıya dayandı, halen para rant peşinde koşanlar var ve onlara gülmemek elde değil.

TEŞEKKÜRLER:

Sağlık nedenlerimle uzun bir müddettir İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi görüyorum. Burada sağ olsunlar Doktorlarım ve hastane personeli benim ağır tedavilerim için ellerinden gelen her çabayı harcıyorlar.

Son olarak kalbimizi 24 saat takip eden Holter isimli cihazı 20 gündür hastanede bulduramamıştık. Yenigün Gazetemizin Yazı İşleri Sorumlu Müdürümüz Sevgili Deniz Kezer, Başhekimliği arayarak bu işi hallettirdi. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca Hastane Başhekim Sekreteri Sayın Zeynep Ersöz'e, Hematoloji Servisi Doktoru Sayın Altay İldan'a, Poliklinik Doktoru Sayın Ceyhun Şahin'e, aynı bölümde Sekreter Murat Güneş'e, Hemşire Naile Güner'e, Sağlık Memuru Yaşar Zaroğlu'na, Holter cihazımı temin eden Kalp Kardiyoloji Servisi EKO Bölümü'nden Hemşire Gülbahar Sonan'a, Hizmetli personel Semra Davuşlu ve Şükrü Torbacıoğlu'na çok teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum