Ege Orman Vakfı ile Dilek Yarımadası Milli Parkı gezimiz
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

Ege Orman Vakfı ile Dilek Yarımadası Milli Parkı gezimiz

07 Mayıs 2015 - 20:40

Senelerdir Ege Orman Vakfı Üyesiyim.

Zaman zaman Vakfın etkinliklerine ve gezilerine katılıp gördüklerimizi, yaşadıklarımızı kaleme alıyorum.

Ege Orman Vakfı, Ege Bölgesi ve İzmir'de kendi arazilerinin yanında devletçe kendilerine tahsis edilen arazilerde her yıl binlerce dekar alanları ağaçlandırıp orman oluşmasını sağlıyor.

Bu sahalarda şimdiye kadar dikilen orman fidanı ve çok çeşitli ağaç fidanları milyonları buldu.

Kısacası küresel iklim değişikliğine karşı en güzel işi yapıyor ve binlerce gönüllüsü ile bölgesinde çıplak arazi bırakmıyor ağaçlandırıyor.

Ege Orman Vakfı doğaya, çevreye, insanlara, hayvanlara, börtü böceğe yaşam alanları ormanları kurarak onlara habitatlar yapıyor.

Ege Orman Vakfı'nın son etkinliği "Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı" gezisi oldu.

Vakfın temin ettiği otobüs ve gönüllülerden oluşan topluluk ile İzmir Konak'tan yola çıktık.

Güzergahımız Aydın İli Söke ilçesi devamında Eski Doğanbey Köyü Milli Parkı Ziyaretçi Merkezi ilk durağımız oldu.

Milli Park Merkezi 1924 öncesi Rumların yaşadığı Eski Doğanbey Köyü müzesiydi.

Müzede bizi bekleyen Orman ve Su İşleri Bakanlığı Görevlisi Orman Mühendisi Nevzat Cankurt’un verdiği brifing sonunda parkın tanıtım videosunu izledik, sonrasında Milli Parkı tanıtan CD'leri, broşürleri ve posterlerini hediye olarak aldık.

Nevzat Bey’in verdiği bilgilere göre bölge 1'nci derecede sit alanı ve Milli Park olarak ilan edilmiş olup tam korunmaya alınmış.

Eski Doğanbey Köyü Milli Park'ın merkezi konumunda olup Yunanistan ile 1924 yılında mübadele neticesinde köyde 350 parselin olduğu belli olmuş, bu parsellerdeki evlerin 58 adedi 1'i müze olmak üzere restore edilmiş.

Köyün kilisesi restore kapsamına alınmış olup, 1924 yılında yapılan cami de kullanılmaz durumdaymış.

Köyün turizme açılıp bir Şirince olmaması için çalışmaların çok ağır gittiğini köylülerden öğrendik.

Muhteşem köyün bir taş binasında asılı levhada ev sahibinin "evimin fotoğrafının çekilmesi ve ticari olarak kullanılması yasaktır" ibaresinin köyün gelecekte talan olmaması, doğal yapılarının bozulmaması için haklı bir tedbir olarak algıladık.

Ayrıca köyün taş yolları ve taş binaları fotoğraflarının dünya yarışmalarında birincilik ödüllerine layık görüldüğünü öğrendik.

Köyde restore edilmiş taş evlerde oturanların bir kısmının milletvekili ve holding üst görevlileri olduğunu köylülerden öğrendik.

Milli Park'ta 804 bitki türü olduğunu, bunların 8 endemik ile 18 adetinin Türkiye endemiği bitkilerden oluştuğunu Nevzat Cankurt Bey’den öğrendik.

Aldığımız bilgilere göre Milli Park'ta 256 kuş, 52 sürüngenin 2 si zehirli yılanlar olmak üzere, 47 memeli hayvandan oluştuğunu öğrendik.

Nesli tehlikede olan Tepeli Pelikan, İzmir Yalı Çapkını ve Akdeniz Foklarının yaşam alanı olduğu bilgilerini aldık.

Bölgede ayı ve kurdun olmadığını ancak 400 yılkılaşmış atın ve 50 civarında sığır büyükbaş hayvanın yaşadığını öğrendik.

Domuz hayvanı popülasyonunun çok fazla olduğunu ekili tarlalara çok zarar verdikleri, bunun için acil tedbirler alınması gerektiği bilgilerini aldık.

Tepeli Pelikanlar için STK'ların deniz içinde yuvalar yaptırdıkları bilgileri bizi ve Vakıf üyelerini çok memnun etti.

Köyün müzesinde çok sayıda kuşun içleri doldurulmuş halde canlı gibi duran varlıkları ile su dolu kavanozlardaki yılanların görüntüleri vakıf üyelerini çok etkiledi.

Müzede çok sayıda Milli Park'ta geçmişte yaşamış hayvanların kemiklerine, görüntülerine ve postlarına hayran kaldık.

Bunların içinde geçmişte bölgede yaşayan ama nesli tükenen Anadolu Parsının postu ilgimizi çekti.

Bölgede avcılık ve balık avı yasaklanmış durumda.

Ancak bazı yerel balıkçılara kısıtlı balık avlanma izni veriliyormuş.

Milli Park dünyanın ilgisini çekiyormuş ve korunma bakımından çok ünlüymüş.

Milli Park’ın 27.675 hektar alana sahipmiş ve bu alanın 10.985 hektarı 1966 yılında Milli Park ilan edilen Dilek Yarımadası'na aitmiş.

Milli Park'ın Eski Doğanbey Köyü yakınlarında 1966 yılında çıkan bir yangınla 1000 hektarlık bir bölümünün yanıp yok olması neticesinde yeniden dikilen yeni orman fidanları ile bölge tekrar eski haline gelmeye başlamış.

Gezimizin daha sonraki bölümünde 1985 yılında bölgede çıkan bir orman yangınında askeri birliğin yangına müdahalesi neticesinde 14 asker ile 1 ormancının yanarak ölmesi neticesinde yapılan anıt ziyaret edildi.

Daha sonra Milli Park'ın muhteşem deniz sahili Karina balıkçıları bölgesinde üyeler balık pişirdi yediler açlıklarını giderdiler.

Bir sonraki durak bölgede bulunan 15 km orman içi parkurda üyelerin yaklaşık 2 km kadar yürüyüşleri oldu.

Geziye Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Metin Gençol, Genel Müdür Yardımcısı Yasemen Bilgili, Eğitim ve Gönüllü Sorumlusu Ülkü Karataş Ongun ile Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Sırma Buğdaycı ve 40 kadar Vakfın gönüllü üyesi katıldılar.

Yol güzergahı boyunca Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Metin Gençol, Vakfın senelerdir bölgede oluşturduğu ormanları tek tek üyelere göstererek binlerce dönüm arazileri nasıl ağaçlandırıp ormana dönüştürdüklerinin haklı gururunu yaşattı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum