Geçen gün yazdık tarlada mandalina 30 kuruş, markette 3 TL bu nasıl iş diye.
İşte aynı oyunlar büyük ve küçükbaş hayvanlarda, etlerinde oynanıyor!
Gidin dağda bayırda otlayan hayvanların üreticilerine, çobanlarına hep aynı şikayeti duyarsınız "hayvanlarımız para etmiyor" diyorlar.
Yazdığım yazıları internette okuyan hayvan sahipleri beni telefonla arıyorlar şikayetleri aynı.
Hayvancılığı bırakıyoruz müşteri var mı, sürümü toptan satıyorum, para etmiyor, masraflarımı bile karşılayamıyorum v.s. oluyor.
Bu üreticilerimize kaça satıyorsunuz soruma verdikleri fiyat kemikli, kemiksiz rakamlarla piyasanın 4’te biri çıkıyor neredeyse.
Peki, kasaplarda, marketlerde niye düşmüyor et fiyatları?
Ülkemizde son 12 yılda ne fiyat denetimi var, ne de kalite denetimi!
Herkes istediğini uyguluyor, kazıklanan tüketiciler oluyor.
Arada türeyen aracılar hiç alın teri dökmeden al satçılık yaparak parayı ceplerine indiriyorlar.
Bu iş bizim dışımızda AB ve sömürgeci, emperyalist ülkelerin tüccarları tarafından planlanıyor, ülkemizde hayata geçiriliyor.
Nedir yapmak istedikleri?
Sömürülecek ülke olarak ele geçirdiklerini her ülkede önce hayvancılığı bitireceklerse, meralardan başlıyorlar yok etmeye.
Mera ve otlakların hemen çevresine betondan evler siteler ve şehirler, hava meydanları, taş ocakları, rüzgar gülleri yapıyorlar, hazine arazilerini, orman arazilerini yandaşlara vererek, tel örgüler çektirerek hayvan otlatma sahalarını daraltmaya, çobanların meralara giden sürü geçiş yollarını kapatmaya başlıyorlar.
Hayvan sahipleri sürülerine ayrılan sahaların bir bir kapatıldığını hayvanlarını otlatacak meraları bir daha bulamayınca başlıyorlar sürülerini elden çıkarmaya ve üretimden çıkmaya.
Hemen bu durumu fırsat bilen hayvan eti alım satımcıları, başlıyorlar et fiyatlarına zam üstüne zam yapmaya.
Yeterli kamuoyu oluşunca iktidarlar "bakın et fiyatları yükseliyor biz hemen bu fiyatları düşürmek için et ve hayvan ithal etmeye başlıyoruz" açıklamaları yapıyorlar.
İşte sömürgeci ülkelerin tüccarlarının istekleri burada gerçekleşmeye başlıyor!
Her nerede hastalıklı, beslenmekten zayıf düşmüş stoklarda hayvan varsa, satış için kek seçilen ülkeye doğru yandaşların da araya girmesi ile ithal ediliyor, hatta binlerce ton kaçak olarak gümrüklere getiriliyor ülkemize sokulmaya sözde et fiyatlarını düşürmeye çalışıyorlar.
Kısacası haçlıların hayvan sahipleri bize kakalanan hayvanlar sayesinde yüzleri gülerken, bizim hayvan sahiplerimiz çaresizlikten üretimden vazgeçiyorlar, hayvancılığımız bitiyor, yok oluyor. Peki, ne yapacağız ki tekrar yüzyılların hayvancılığına geri döneceğiz?
Tersini yapmamız 12 yıl öncesine dönüp tekrar meraları betonlamaktan vazgeçip hayvancılığa yol vermemiz gerekecektir.
Bu iş çok zor görünüyor, çünkü arazi rantçılığı çevre, doğa katliamları her yerde almış başını gidiyor. Hayvan sahiplerinin yapması gereken hemen ama hemen kooperatifçiliğe soyunmak, birlikler kurmak ve ilk elden hayvancılığı ve diğer üretimlerini tüketiciye sunarak para kazanmak, ayakta kalmaktır.
Yoksa bu yok oluşta yapacak bir şeyler kalmamıştır. Hayvan sahipleri masraflarını karşılayamamaktan işi bırakır, tüketiciler her gün artan et fiyatlarından dolayı alamaz beslenemez hale gelirler. Başımıza gerçekten halkını ve milletini düşünen Allah korkusu olan idareciler versin yarabbimiz Amin diye dualar etmekten başka çaremiz kalmamıştır. Saygı ve sevgilerimle…
YORUMLAR