Bu haber beni çok çok etkiledi!
İddia sahibi bayan İzmir'in Karabağlar İlçesi’nde oturuyor, eşi ile geçimsizlikten boşanmış, gitmiş asgari ücretle bir işe girmiş, kiralık ev tutmuş, ilköğretim okuluna giden 2 kız çocuğuna bakmak ve büyütmek, vatana millete hayırlı bir evlat olarak yetiştirmek için hayat mücadelesine başlamış, çocuklarına hem ana hem de baba görevini üstlenmiş 34 yaşında bir dul.
Karabağlar İlçesi’nde resmi makamlara "Bana da yasalarımıza uygun bedava kömür verir misiniz" diye başvurmuş.
Yetkililer "Senin evde 4 nüfus oturmuyor, bu yüzden kömür alamazsın" denmiş.
Bu iddia ve uygulama bende çok büyük üzüntü yarattı!
Bu bayan dul, sosyal yardımlardan yararlanmak adına çocuk sayısını artırmak için ne yapmak zorundadır diye düşünmeye başladım!
Bu durumda bu bayan (bayan değil erkek de olabilirdi) bakmak için evine bir yabancı alacak yani gayri meşru hayata başlayacak, zina yapacak ki sosyal yardımlardan yararlanabilsin.
Asabım bozuldu!
Başka alternatifler inanın aklıma gelmedi.
Başladım araştırmaya!
Devletin verdiği sosyal yardımlardan kimler yararlanıyor, kimler yararlanamıyor diye.
Asgari ücretle çalışan çok sayıda insanımıza soru sordum "Sizler kömür ve diğer yardımları alıyor musunuz" diye?
Yemin ederek söylüyorum konuştuğum tüm asgari ücretliler bana aynı cevabı verdi, "Hayır alamıyorum, gidin araştırın bizlere yardımı bırakın 2-3 hatta daha fazla evi olanlar bile muhtarların listeleri hazırlamaları (dürüst hak yemeyen muhtarları ve yetkilileri ayırıyoruz) ile her türlü olanaklardan yararlanıyorlar, bizlere bir sebep bulup, hayır veremeyiz diyorlar" yanıtını maalesef aldım.
Yine aklıma bir soru geldi!
Bu ülkede eş-dost ve yakınını kollayan, koruyan haksız yere devletin yardımlarından onları yararlandıran kaç muhtar ve resmi yetkili var ve bugüne kadar kaç kişi bu konuda görevinden alınmıştır diye?
Ben hiç duymadım veya bu konuda Fransızım!
3-5 çocuk doğurmak işi son duyumlarıma göre ve o duyumların yalancısıyız, ülkemizde 16 uluslararası şirket kurulmak isteniyormuş ve bu uluslararası şirketlerin kuracağı fabrikalara bedavaya yakın, yani asgari ücretin de altında paralara çalışacak köle işçilere korkunç ihtiyaç duyulacakmış bu yüzdenmiş!
Konuyu geçiştirmiyoruz, araştırmalara şimdiden başlamak lazım değil mi?
Bir bakıyorum 3 gün önce bu durumu destekleyecek bir uygulama hemen yönetmeliklerle başlatıldı!
Köle işçi bankaları kurulacak ve rahmetli Kemal Sunal filmlerindeki gibi (abi beni işe al) saati 1-2 TL'ye çalışmayı kabul edenlerin kellelerine bakıp işe alınacaklar.
Bizler devlete çalışacaklar sosyal yardımlardan sonuna kadar yararlanacaklar ama hiçbir zaman kendi şahıslarına ait mal ve mülkleri olamayacak diye komünistliğe karşı çıkarken, kapitalist, sömürgeci düzen, kısaca kölelik ülkemize gelmeye mi başlıyor diye çok endişelenmeye başladım.
İnsanca yaşamak için vatandaşlarımızın bu ülkede kira vermeden en az 4 bin TL ücret almaları gerekirken, asgari ücret ve buna yakın maaş alanların devletin sosyal yardımlarından neden yararlandırılmadıklarını, taşeron sistemini beğenmezken, köleliğe kulaç atılmasını asla kabul edilemez olarak görüyorum.
Ya sizler bu duruma ne diyorsunuz, cevaplarınızı alalım?
Kömür ve sosyal yardımlardan yararlandırılmayan binlerce hatta milyonlarca vatandaşımızı bu konuda duyarlı olmaya ve haklarını aramaya davet ediyorum.
360-800 TL maaş veren sosyal devlet başka var mı dünyada merak ediyorum?
Evine 1 nüfus ilave edemeyen toplam 3 nüfusta kalan dul bayan ile ilgili Karabağlar Kaymakamlığı’ndan açıklama bekliyorum.
Saygı ve sevgilerimle…
YORUMLAR