HES'lerle Karadeniz Bölgemiz göçe mi zorlanıyor!
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

HES'lerle Karadeniz Bölgemiz göçe mi zorlanıyor!

11 Eylül 2014 - 18:57

Yıllar önce yazdık!

"Su yaşam hakkıdır, el konulamaz, para ile satılamaz" dedik. (BM açıklamaları böyle diyor.)

Dikili Belediye Başkanımız Çevreci Sevgili Osman Özgüven, geçmişte suları parasız ilçe halkına verdiği için yargılanmış, hapis cezası almıştı, hatırlatalım dedim. (Var mı böyle sosyal demokrat paylaşımcı bir belediye başkanımız daha?)

Kimseler bizi ve uyarılarımızı duymadılar.

Ülkemiz sömürgecilerin rant kapısı oldu, tüm akarsularımıza el koyacaklar ve dolara endeksli su saatleri takacaklar, ceplerimizde son kalan kuruşları da bu yolla alıp, kendi ülkemizde bizleri yabancılara aynen köle yapacaklar.

Sömürülen bir Güney Amerika ülkesinde, aynı şekilde içme sularına el konulunca, halk çatılara yağmur sularını tutan ve depolayan tesisler yapmaya başlamış!

Bunu gören o bölgede suları özelleştirmeden alan yabancı şirket, hemen yönetime şikayette bulunmuş.

"Biz bu bölgelerde tüm içme sularını özelleştirmeden satın aldık, yeşil dolarlar saydık, halk Allah’ın bu bölgeye yağdırdığı suları bizim su kuyularımıza inip dolmasını engelliyor, depoluyorlar. Biz nasıl bunlara su satıp para kazanacağız?" diye.

Devlet özelleştirmeyi alan yabancı şirketleri haklı bulmuş, hemen kolluk kuvvetlerini seferber etmiş ve şikayet olan tüm bölgelerde çatılarına Allah’ın yağmur sularını tutan aşağıdaki su depolarına varıncaya kadar halkın yaptığı tüm tesisleri söküp atmışlar.

Yine Güney Afrika bölgesinde bir devlette, aynı şekilde özelleştirmeden suları alan bir şirket, dolara endeksli su saatlerine zam üzerine zam yapmaya başlayınca, halk bir gecede bunların taktığı binlerce su saatini söküp götürüp belediye önüne bırakmış.

Bizde yavaş yavaş yürüse de bir Bakan’ın açıklaması ile "bu su özelleştirme işinden 50 milyar dolar kazanacağız" plan ve projeleri aynen yürümekte olup, ceplerimizdeki son kuruşları da almaya sanki yemin etmiş birileri vardır.

Su kaynaklarımız bol yağış alan Karadeniz ve Akdeniz bölgelerimizde toplanmaktadır.

HES yani "Hidro Elektrik Santrali" kuruyoruz bahanesi ile yüzlerce akarsu ve dere üzerine barajlar inşa etmeye başlamışlardır (bizim düşünce ve bilgilere göre bunlardan elektrik ancak yüzde 2 gibi sağlanabilecektir)

Bu santraller göz boyamakta ve sulara her yerde kelepçe vurulmaktadır.

Düşünün bir dereniz var ve o dere etrafında binlerce insan yaşıyor, o sudan faydalanıp bahçelerinde, arazilerinde meyve-sebzeler yetiştirip karınlarını doyuruyor, fazlasını satıp evin ihtiyaçlarını temin ediyorlar.

Günün birinde birileri özelleştirme yapacağız, baraj kuracağız diye geliyorlar ve derenin sularına barajla kelepçe vurup sizin ekmek kapınızı kapatıyorlar, susuz bırakıyorlar (ayrıca dere yatakları etrafında milyonlarca hayvan börtü böcek yaşıyor, yani oraları bir Habitat).

Sizi kandırmak için "sizleri asla susuz bırakmayacağız" diyorlar!

Ama hep yaptıkları suları tamamen kesmek veya çıkan cılız sesleri bastırmak için yüzde 10 kadar suyu dere yatağına vermek oluyor.

Sonuç olarak sulara Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerimiz dahil her yerde el koyuyor, kelepçe vuruyorlar.

En çok HES Karadeniz Bölgemizde yapılmak isteniyor!

Orada yeşil dolarcıların rantlarını yani çıkarlarını, devasa katlayacak kadar bol su var.

Bunların bir de sloganları var!

"Su akar Türk bakar" diye.

Bunlar Türk'ün özlemle huzurla baktığı, ekmeğini sağladığı, yüzyıllarca geçim kaynağı olan sulara yeşil dolarlar olarak bakıyorlar.

Biz seneler önce bu akarsulara ve sınırı geçen nehirlerimize bir proje sunmuştuk!

Suların denize aktığı bölgelerde, sınırımızı geçen noktalarda tıpkı petrol boru hatlarında olduğu gibi boşa gidecek bize yaramayacak suları borularla önce Konya gibi kuraklık çekilen yerlerden başlamak üzere dağıtalım diyorduk.

Konya ilimize bu suları akıtıp yeraltında çok büyük su kuyularında milyonlarca ton suyu depolayarak Küresel İklime karşı buharlaşmadan bu suları koruruz diyorduk, maalesef yapılmadı.

Bütün planları, projeleri rantçıların cebini doldurmak olunca, bize göre sularına el konulan başta Karadeniz Bölgemiz olmak üzere her nerede akarsulara HES yapılıyorsa o bölgelerden açlık ve yoksulluktan, susuzluktan göçlerin başlaması kaçınılmaz olacaktır.

Ya şehirlerimizde yaşayanlar!

Onlar da ceplerinde son kalan paraları bu kuraklık ve çölleşmede su satıcısı özelleştirmecilere akıtıp, köle olarak yaşayacaklardır.

Ya sularımıza sahip çıkacağız ya da bölgelerimizi terk edeceğiz.

Başka alternatifimiz kalmamıştır.

HES'ler bize göre susuzluk, açlık ve ekmeğinden olmadır.

Tersini iddia eden çıkar mı?

Suları akıtmıyor HES'liyor, ceplerindeki yeşillere bakıyor sayıyor, bayram ediyorlar.

Halk mı hala uyuyorrrrrrrrrrrrr!

Uyandıklarında içecek su bile bulamayacaklar.

Sularımız özelleşiyor, halkın değil özel insanların ceplerine...

YORUMLAR

  • 0 Yorum