İzmir, Büyükşehir statüsüne dahil olunca tüm il yollarının yapımı, bakımı, onarımı da ana kent belediyesine geçti.
Eskiden İl Özel İdaresi yolların yapımı ve onarımını yapıyordu, bize göre hiçbir sorun çıkmıyordu!
Yollarla ilgili talebimizi Valiliğe dilekçe vererek bildiriyorduk, havale edilen Özel İdare Müdürlüğü bizi arayıp yapım, onarım ile ilgili bilgileri paylaşıyor, aksamalar olmasın diyerek görevi sorunsuz hallediyorlardı.
Kendileri de ellerindeki plan programa göre örneğin Karaburun'da yeri ve zamanı geldiğinde yolların bakım onarımını gelip zamanında yapıyorlardı.
Bakın bu el değişimi görevlerini üstlenen İzmir Büyükşehir Belediyesi yarımada yollarında yama yapmadık yer bırakmadı!
Tamam ya diyeceksiniz niye şikayet ediyorsun yollara yama yapmışlar ya.
Yok öyle değil!
Yamalar sıcak hazır asfalt kullanılarak yapılmakta olup çok eğreti duruyor, ilk yağmurlarla sellere kapılıp çukurlar yeniden ortaya çıkıyor.
Dahası kenarlardaki asfaltlar sellere kapılıp akan sularla gidiyor, yollar küçülüyor da küçülüyor.
Yarımadadaki balık çiftliklerine her gün çok sayıda yem ve balık taşıyan en ağır kamyonlar eğreti asfaltları hamur gibi yoğuruyor, yolların yarısını çukur yarısını tümsek yapıp aynı oluklu çatılara çeviriyorlar.
Ayrıca yine çok sayıda rüzgar gülü enerji santrali pervanelerini taşıyan genişliği 6 metreyi, boyları virajları tamamen kapatacak cinsten tırlar bu yolları delik deşik yapıyor.
Yollara tehlike işaretleri konmuş evlere şenlik!
Tırlar bu plastik kedi gözlerini yollara sığmadıkları için çiğneyip gidiyorlar.
Dahası diğer tehlike viraj levhaları dar yollarda kamyon kasalarına takılıp araçlarla gidiyor.
Asıl çok tehlikeli yol Urla İlçesi Balıklıova Köyü'ne bağlı Gerence Koyu'ndaki İltur Sitesi üzerinden geçen yeni yapılan yaklaşık 3 km ek yol!
Bu yeni yapılan dünya ve Türkiye standartlarına tamamen ters ve yaklaşık genişliği 4-5 metrelik tek şeritli yol.
Düşünün bu tek şeritlik standart yoldan daha dar yolda hiç sağa çekecek cep yok, 2 yanı ya şarampol ya da uçurum.
Bu yolda 2 araba karşı karşıya geldiğinde çekilen sıkıntıyı hangi şoföre sorsanız isyanlarda.
İltur üzerindeki bu tek şeritli çok tehlikeli yolda kaza yaşandı mı diye ticari araba kullanan şoförlere bir sordum bin ah işittim!
Şoförler "Ümit Bey bu yolda hemen her gün kazalar yaşanıyor, çoğu ağır kamyonlar ve tırlar sağa sola yatıyorlar, göz var izan var, bu nasıl bir yol yapımıdır ki tehlikelidir diyerek kapatmıyorlar, insanların ölmelerini bekliyorlar, Allah aşıkına yazın belediyeciler duysunlar sesimizi, canımızdan olmak istemiyoruz, arabalarla karşı karşıya kaldığımızda araçlarımızın tekerlerinin yarısı yol dışında boşta gidiyor" diyerek dert yanıyorlar.
Muhakkak bizim dışımızda "belediyeye çok sayıda şikayet gitmiştir de neden bir an önce tehlike saçan yolu kapatıp genişletmeyi" düşünmezler?
Yoksa koskoca İzmir ana kent belediyesinde yol yapım mühendisleri, teknikerleri, uzmanları yok mudur?
Ya trafikçilerimiz neredeler niye belediyeyi uyarmazlar "dünyada böyle rezalet bir başka standart dışı yol var mı neden gelip düzeltmiyorsunuz" diye hesap sormazlar?
Bir başka şikayetimiz Karaburun Küçükbahçe Köyü yol kenarında çok keskin virajlarda yüksek çalılıklar ve ağaçlar var, kazalar oluyor, neden bu engelleri kaldırmazsınız, illa can ve mal kaybı mı yaşansın diye bekliyorsunuz?
Bu virajlara yaklaştığımızda kornalara yükleniyoruz karşıdan geleni uyarıyoruz, nerede görülmüş yol bitişiği çalılıklar?
İzmir ana kent belediyesi yol mühendisi bulamıyorsa bendeniz çevreci liderlerinden olarak kendilerinden bir karşılık beklemeden bu hizmeti verebilirim, yeter ki sorunlara bir an önce el atılsın, tehlikeli yollar düzeltilsin?
Yolların dışında tüm belediye temizlik işleri müdürlüklerini ilgilendirecek bir sorun daha var!
Çöp kamyonları çöp konteynerlerinin içindeki çöpleri alıyor, konteynerlerin kapaklarını açık bırakıp gidiyorlar.
Bu durumda çöp kokuları çevreye yayılıyor, ne kadar kara sinek ve sokak hayvanı varsa bu kutuların içindeler.
Kısaca çöp alma kamyonları ve sorumluları çöp konteynerlerinin kapaklarını çöp alma sonrasında kapamadan asla oradan ayrılmasınlar, çevre kirlilikleri yaratmasınlar.
Son olarak sokak hayvanlarına belli yerlerde yemek yiyecekleri, su içecekleri kirlilikler yaratmayan belli zamanlarda temizlikleri yapılan kullanışlı yemlikler yapılsın, vatandaşlar yemek artıklarını çöplere atmak yerine buralara döksünler, o canlar da oralardan beslensinler diye çağrıda bulunuyorum.
YORUMLAR