Yıllar öncesine 2005 yılına gidiyorum ve Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Sevgili Yalçın Bayer'in 23.06.2005 tarihli köşe yazısından alıntı yapıyorum.
Ağaçları katlediyorlar
Karaburun’a (İzmir) bağlı Karareis’te kurulu Yunus Konut Yapı Kooperatifi’nin genel kurulunda ‘Site yönetim planının 9. maddesine aykırı olarak dikilen ve diğer komşuların görüşünü engelleyen ağaç ve bitkiler konusunun görüşülüp karara bağlanması’ maddesi var. Tam bir katliam değil midir bu? Aynı yönetimin denetim görevlisi de, kendisine emanet edilen ortak alandan tam 10 adet 10 yıllık ağacı 2004 yılında kesmiş; sonra da ‘Evet kestim; çünkü dökülen yapraklarıyla benim meyve ağaçlarıma zarar veriyorlar’ demiştir. Lütfen bu ağaç katliamına engel olunuz. Bir ağaç kendi ağırlığının 10 katı oksijen, 100 katı su buharı yayarak insanlığa hizmet etmektedir.
Ümit BORA-Çevre gözlemcisi
Evet haber bendenizden çıkmış ve en az 5 ulusal gazetemizin bazılarında manşet haber olmuştu (halen internet haber motorunda bu sitede ağaç katliamı yapılacak haberlerim yayında)
O tarihte Yunus Konut Yapı Kooperatifi genel kurulunda yapılan "tarihi oylamada üyelerin tamamı ağaçların kesilmemesi için oy kullanmış" yaklaşık 400 ağaç görüntümüzü, manzaramızı bozuyor, yaprakları dökülüyor, bahçem kirleniyor, şikayetleri neticesinde kesilmekten kurtulmuştu.
Hatta bu ağaç kesim işini gündeme getiren site yönetimi ulusal basın ve çevreci kamuoyunun site üyelerinin baskısı ile seçimi kaybetmişti.
Bu oylama sonucunda en mutlu insan bendim!
Çünkü 400 ağaç manzaramı kapatıyor, yaprakları dökülüyor, şikayetleri ile kesilmekten kurtulmuştu.
Ağaçların kesilmemesi için verdiğim mücadelede kesim isteyen site üyeleri bana çok kızmışlar ama ağaçların kesimi oylanırken ağaç katili durumuna düşmemek için oylamada kesilmesin diye el kaldırmışlardı.
Ağaçlar kesilmesin ama budanabilir, maddesi tutanaklara geçmişti.
Yıl 2015 ve ağaç kesimini önlediğim, engellediğim Karaburun Küçükbahçe Köyü'ne bağlı Karareis inanın muhteşem ağaçları ile yemyeşil oldu.
Hatta ağaçların kesilmesini isteyen ama oylamada kesilmesin diyen üyelerin evlerinin bahçelerine şöyle bir baktım!
O zaman ağaçlar kesilsin diyen site üyelerinin bahçelerindeki meyve ağaçlarının dalları meyvelerin ağırlığına dayanamamış yerlere sürünüyorlar.
2005 yılından bu yana o kadar çok meyve ağaçları siteye dikildiler ki hemen her mevsimin meyvelerini ağaç dallarından koparıp yemek üyeler için büyük zevk oluyor.
Site üyeleri birbirlerinde olmayan meyveleri olgunlaştıkça ikram ediyorlar, süper bir davranış bu.
Ancak siteye sonradan üye olanların bu ağaç kesiminden, yasaklardan haberleri olmayınca kafalarına göre boş buldukça komşularının bahçelerine girerek kesilmesi yasak olan devlet korumasındaki 20 yıllık çam ağaçlarını kestiklerine şahit oluyoruz.
Bu yeni gelen site üyelerine "ağaçlar binaya alt yapıya zarar vermediği halde neden kestiniz?" çıkışlarımıza, "çam iğne yaprakları bahçemi kirletiyordu" diye savunma yapmasına diğer üyelerde müthiş kızıyor, site yönetimine şikayet ediyorlar.
Bu şikayetçi yeni gelen üyelerin bahçelerine bakıyoruz çimleri çoktan gitmiş yabani otlarla kaplı.
Kısacası çim vasfını kaybetmiş bahçelerindeki otları sulayan biçen bu insanlar tatil bitip şehire dönünce yabani otlar büyüyor ve tohum veriyorlar.
O yabani otların tohumları çevrede bulunan tüm bahçelere rüzgarla dağılıyor.
Çamların iğne yapraklarından şikayet eden üyelerin bahçelerindeki otların tohumları çevredeki komşularının bahçelerinde biterek onlara zarar verdiklerini düşünemeyecek kadar cahiller.
Ağaçlar bu küresel iklim sıcaklarında gölgeleri ile serinlik, meyveleri ile sağlıklı gıdalar, yağmurlara karşı kökleri ile toprağı tutuyor, bol bol oksijen veriyorlar.
Ağaçların bu kadar yararı varken kesilmesini istemek kadar yanlış bir şey olabilir mi?
Sağlığımız için her yere ağaç dikelim.
Karaburun Karareis ağaç katliamının tarafımızca 2005 yılında önlendiği örnek ve yemyeşil bir yer oldu.
Bütün bölge sıcaklardan kavrulurken ister inanın ister inanmayın bizler zaman zaman üşüyoruz.
YORUMLAR