Halk arasında bir söz vardır "kedi öldüren 7 cami yaptırsa günahları yine de affolmazmış" diye...
"Karaburun'da satanistler kedileri havalı tüfeklerle vuruyorlar" haberimiz çok ses getirdi!
Öyle ki bu olayın içinde, yanında, kıyısında olanlar o kadar çok korkmuşlar ki, Çeşme Hayat Federasyonu ve Hayvan Hakları Derneği Başkanı sayın Semra Çetinsoy'a parti başkanlarını dahi araya koyup isim vererek baskı yapmaya "bu işin peşini bırak" demeye başlamış olduklarını öğreniyoruz.
Bakın Semra Başkan bize gönderdiği son açıklamasında ne diyor!
"Geçtiğimiz günlerde Gerence koyunda bir siteden aldığımız bir ihbarı değerlendirerek siteye ziyarete gitmiş ve genel kurulda söz almak istemiş ama izin verilmeyince de orada yaşanan kedi katliamını ve şimdilerde köpeklere yapılan eziyetleri ve kedi katliamı sırasında kullanılmış olan havalı tüfeklerin seri numaralarını içeren bilgileri kapsayan bir yazıyı kurula sunmuştum.
Denetim ve yönetim bu konuda çok duyarlı davranmaya başladığı bilgisi gelmekte, umuyorum ki öyledir…
Bizim hayvan sever olarak derdimiz tabiî ki bu katliamı yapanların gerekli cezayı almalarıdır, umuyorum öyle olacaktır. Şunu unutmamak lazımdır onlar bize emanet ve onların koruyucuları da bizleriz…
Ve yine bunu yapanlar bilsinler ki hiçbir şey gizli kalmamakta...
Çok büyük umutla diyorum ki yaptıklarından ders çıkartmış ve gereken insani duyguların kırıntıları içlerine serpilmiştir.Saygılar.
Semra ÇETİNSOY
HAYAT FEDRASYONU /Çeşme Doğa ve Hayvan Sevenler ve Koruyanlar Derneği Başkanı"
Geçmişteki o haberimiz üzerine yine çok sayıda ihbar geldi ve "kedi besleyenlerle, kedileri vuranların isimleri bunlardır, biz gözlerimizle gördük" diye iddia edildi.
Öyle ki olayı yaptığı iddia edilen şahısın "çok zengin olduğu, her istediğini bölgesinde yaptırdığı, komşu çimleri sulayan gönüllüleri bile bahçelerden görevlilere emirler verip kovdurduğu, yaşadığı yerde asla ağaç istemediği, ağaç görüntüsünün kendisini rahatsız ettiğini, yetkililere emirler verip çevreci bilinen insanların bakıp suladığı 20 yıllık çam ağaçlarını, hatta meyve ağaçlarını dahi kestirttiği, bazen evindeki motorlu testere ile önüne gelen tüm ağaçları kestiği, görüş mesafesini açtığı, elindeki dürbün ile her yeri gözetlediği" bilgileri ortalara döküldü.
Dahası var "kendi evini imara aykırı yetkililerin gözleri önünde devasa büyüttüğü, adeta şatoya çevirdiği" iddia değil ortalara döküldü, savunulamaz duruma düşüverdi (ev komşu evlerin görüş mesafesini hatta deniz manzarasını bile tamamen kapattığı gibi, rüzgarını, güneşini bile kesiyor. Bu duruma "göz yuman görevlilerin bu işteki çıkarları ne olmuştur" diye merak ediyor insanlar?)
Kedilere gelince besleyen insanlar "olay deşifre olunca" kedileri beslemekten utanır hale geldiler!
Kendi besledikleri yavruları olan kedileri bile kabullenmeyip başka yerlere götürüp atar hale düştüler (insanlar kendi beslediği kedileri "besleyenin kapısına yavruları ile beraber koyuyorlar" şahıs anında bu yavruları alıp başka bahçelere götürüp atıyor, komik durumlara düşüyorlar.)
Bir husus dikkatimizi çekiyor!
"Ana kedi" kendi kardeşlerinin bir bir öldüğü veya iddia edildiği gibi havalı tüfeklerle öldürüldüğü yere yavrulamıyor, doğurmuyor, uzak yerlerde gidip doğum yapıyorlar!
İşte ana yüreği veya duyguları diyoruz.
Kısaca ana kedi o bölgede geçmişte yaşananları kendi kardeşlerinin bir bir öldüğünü biliyor, yavrularını bölge dışında doğuruyorlar, hislere bakar mısınız?
Semra Başkan'ın elinde muhtemel katliama konu havalı tüfeklerin 2 adet dış kapları var.
Hatta üzerlerinde resimleri, markaları, modelleri, seri numaraları, kalibreleri yazıyor (muhtemel parmak izleri de var).
Eski silah 4.5 kalibre tesir etmiyormuş ki, yeni alınan ambalajda 5.5 kalibre yani daha tesirlisi öldürücüsü alınmış gözüküyor.
Bölgede insanlar bu olayı konuşuyor, herkes kendine göre yorum yaparken "hiç kediler öldürülür mü bu insanlık mı?" diyorlar.
Aslında ateş olmayan yerden duman çıkar mı atasözü burada yerini buluyor.
İtirafların ardı ardına gelmesini "bu işe göz yumanların gereğini yapmalarını" bekliyoruz.
Bu kadar iddia ve bu kadar açık kanıt, devasa imara aykırı şato gibi ev saklanılamayacak kadar ortalarda sırıtıyor (koskoca imara aykırı ev çuvala sığmıyor artık, ya kesilip giden onca Devletçe korumaya alınmış çam ağaçları ile meyve ağaçları ve "son iddia edilen havalı tüfeklerle kedi katliamları?")
Ne diyelim "etme bulursun, gün gelir cezanı çekersin" diye boşuna dememiş atalarımız.
Biz yine de bu kadar açık kanıtlara rağmen "olay iddia diyelim" ama Semra Çetinsoy Başkan'a onun yanında olmaya devam edelim ki, bir daha böyle vakalar, katliamlar ülkemizde yaşanmasın canlar ölmesin yaşasınlar diyoruz.
Saygı ve sevgilerimle...
YORUMLAR